,

1 – A – CUMHURİYET DÖNEMİNİN EN SEÇKİN 50 YAPISI ARASINDA

MKM3.jpg

Mersin Halkevi Binası 1993 yılında (dış cephede mimari değişiklik yapılmadan) restorasyonu tamamlanarak yeniden açıldı. Mersin Devlet Opera ve Bale Müdürlüğü’nü ve Mersin Müzesi’ni barındıran binanın yeni adı Mersin Kültür Merkezi oldu.

MERSİN HALKEVİ / MERSİN KÜLTÜR MERKEZİ – Sayfa 14-17  “Kitabın başına dönmek için bu satırı tıklayınız…

TMMOB İnşaat Müh. Odasının duyurusu :
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, kuruluşunun 50. Yılında “ 50. Yılda 50 Eser” başlığı altında başlattığı çalışmayla Türkiye’nin inşaat mühendisliği alanındaki başarıları hakkında toplumdaki bilinçlenmeyi geliştirmek istemektedir. Bunun ilk adımını, 1923-2005 yılları arasında üretilen ve inşaat mühendisliği alanında Cumhuriyet’in 50 büyük eseri seçilerek kamuoyuna tanıtılacaktır.
Bu çalışma Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşma iddiasının yaşama geçirilmesiyle inşaat mühendisliği arasındaki karşılıklı ilişkiye açıklık kazandıracaktır. Her çağdaşlık projesi insanın kendi kaderini kendisinin çizeceği inancına yani temelde mühendislik düşüncesine dayanır. Bu nedenle Türkiye’nin, cumhuriyetin çağdaşlaşma yolunu seçmesi bir anlamda mühendislik iddiasını ortaya koyması demektir. Bu projenin Türkiye’nin toprakları üzerinde biçimlenmesi de inşaat mühendisliği alanındaki iddialarını gerçekleştirmesiyle olmuştur. İşte belirlenecek bu
50 eser, bu iddiaların tepe noktalarını oluşturacaktır.
Seksen yılı aşan çok uzun süre içinde Türkiye gibi çok önemli değişmeler geçirmiş bir ülkede inşaat mühendisliğinin yüklendiği iddiaların zaman içinde artacağı açıktır. Ama günümüzün büyük iddialarının gerçekleştirilebilmesi, geçmişteki daha küçük iddialarda sağlanan başarılar sonrasında olanaklı hale gelmiştir. Cumhuriyetin 50 başarılı eseri seçilirken, tarih içindeki dün bugün arasındaki bu süreklilik göz önünde tutulacaktır. Böyle bir bağlantının kurulması, bu 50 eserin seçilmesiyle, geçmişteki başarılar hakkında bir değerbilirlik gösterilirken, aynı zamanda da geleceğin iddiaları için bir umut yaratılmış olacaktır.
Değerlendirme ilkeleri şöyle sıralanabilir:
* Değerlendirmeye alınacak eserlerin gerçekleştirilme yılları 1923-2005 periyodu arasında olacaktır.
* Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yer alan eserler dikkate alınacak, Türk mühendislerinin yurtdışında gerçekleştirdiği eserler proje dışı tutulacaktır
* Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan eserlerin yapımcısının uyruğuna bakılmayacak, yabancı mühendislerin gerçekleştirdiği eserlerde, Türk mühendisliğine yapılan katkı öne çıkartılacaktır. Yabancı uyruklu bir mühendis tarafından yapılsa da, eserin ulusal sınırlar içinde bulunması, ulusal değerler arasında yer almasıyla birlikte, Türk mühendislerine ve mühendisliğine sağladığı katkı önem arz etmektedir. Değerlendirmede bu nokta kriter olarak alınacaktır.
* Eserin mühendislik açısından sahip olduğu optimizasyon (maliyet, süre, vs.) ile ilgili bilgiler verilecektir.
* Eserin gerçekleştirildiği dönemin ekonomik, siyasal, sosyal ve fiziksel koşullarına bakılacaktır. Çünkü üretilen eserin konjonktürle birlikte ele alınması daha sağlıklı değerlendirmeye olanak tanıyacaktır.
* Taramada, eserin sahip olduğu fiziksel özellikler (açıklık, yükseklik, kapasite, vs.) dikkate alınarak değerlendirilecektir.
* Eserin yapımı sırasındaki mevcut koşulların getirdiği zorluklar ve bu zorlukları aşmada gösterilen azim ve kararlılık vurgulanacaktır.
* Eserin yapımı sırasında yaşanan özgün deneyimler başvuru formunda yer alacaktır. Her özgün deneyimin esere farklılık katacağı açıktır.
* Başvuruda, yapımda kullanılan teknoloji/yapım yöntemi ile ilgili bilgiler verilecektir. Eserin yapıldığı zamanki teknoloji, yapım için ayrılan bütçe, mevcut olanakları zorlayarak çözüm üreten çalışmalar, değerlendirmede farklı bir bakış açısı sağlayacaktır.
* Yaratılan her eserin topluma gömülü olduğu bireysel çabalar kadar bir toplumsal ürün olduğu göz önünde tutulmalıdır. Önerilen eserin kolektif bir çalışma olma özelliği ve toplumla etkileşme biçimine ilişkin bilgiler verilecektir.
* Başvuru formunun eksiksiz ve yalın bir biçimde doldurulması ve gerekli olmayan bilgilere yer verilmemesinin jürinin çalışmasını kolaylaştıracağı unutulmamalıdır.
* Değerlendirme sonucu seçilen eserler parasal ödül yerine onursal ödüllerle taçlandırılacaktır.
* Seçilen eserlerin duyurusu çeşitli iletişim araçları kullanılarak yapılacak, basında en geniş biçimde yer alması sağlanacaktır.
* Seçilen eserler sergi-dokümanter film-kitap haline getirilerek kalıcılaştırılacaktır.
* Seçilen eserlere plaket çakılarak kamuya mal edilecektir.

1 – B – 50. YILDA 50 ESER AÇIKLANDI
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), kuruluşunun 50. yılında, Türkiye’nin inşaat mühendisliği alanındaki başarıları hakkında toplumdaki bilinçlenmeyi geliştirmek üzere “50. Yılda 50 Eser” başlığı altında proje niteliğinde bir çalışma başlatılmıştır. Sadece ulusal ölçekte değil, uluslararası platformlarda da dünya literatüründe inşaat mühendislerinin müdahil olduğu ve mevcut yapıların taramasının gerçekleştirildiği bir ilk olan bu proje kapsamında, Cumhuriyetin ilanından günümüze, ülke toprakları üzerinde yapılmış, Türk mühendisliğine mesleki bilgi bağlamında katkılarıyla öncü ve özgün; zamanının sosyoekonomik, coğrafi ve fiziki şartları itibariyle boyut ve yapım koşulları da düşünüldüğünde yenilikçi ve ilericiliğin simgesi olma niteliklerini yapım öncesi, sırası ve sonrasıyla bünyesinde barındıran 50 seçkin eserin belirlenmesi hedeflenmiştir.
İnşaat Mühendisleri Odası, Türkiye ve dünya çapında inşaat mühendisliği alanındaki ilk eser taraması olması ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlaşma iddiasının yaşama geçirilmesiyle inşaat mühendisliği arasındaki yakın ilişkiye işaret edecek olan bu çalışmayı 20 Nisan 2005 tarih ve 2909 sayılı yazısı ile yatırımcı kamu kuruluşlarına, üniversitelere, tüm İMO şubeleri, süreli yayınları (Türkiye Mühendislik Haberleri, Teknik Güç) ve web yolu ile de üyelerine duyurmuş, belirtilen niteliklere haiz olduğu düşünülen aday eser önerilerinin en geç 01 Temmuz 2005 tarihine kadar yapılmasını talep etmiştir.
Bu hedef doğrultusunda, farklı meslek gruplarından her biri kendi uzmanlık alanında on yetkin ismin oluşturduğu bir jüri oluşturulmuş ve 50 eser için öneri derleme, değerlendirme ve seçim süreci başlamıştır. Gelen tüm eser önerilerini değerlendirmek üzere, sekreteryası İnşaat Mühendisleri Odasınca yürütülen ve Başkanlığına Prof. Dr. Uğur Ersoy ve Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin seçildiği; Prof. Dr. Güngör Evren, İnşaat Y. Mühendisi Yılmaz Karataban, Prof. Dr. Fikret Keskinel, İnşaat Mühendisi Mahmut Küçük, İnşaat Y.Mühendisi Süreyya Yücel Özden, Yüksek Mühendis Mimar Doğan Tekeli, İnşaat Y. Mühendisi Ali Terzibaşoğlu ve İnşaat Mühendisi Taner Yüzgeç’in üye olarak yer aldığı ‘50. Yılda 50 Eser Jürisi’ yoğun çalışmalarına başlamıştır.
31 Ağustos 2005 tarihini takiben, tüm öneriler konsolide edilerek, toplu öneri listesi oluşturulmuş ve projenin en önemli aşamalarından birisi olan Jüri üyelerince değerlendirme çalışmalarına geçilmiştir.
Yapılan değerlendirmeler sırasında, ele alınacak eserlerin genel gruplandırma ilkesi çerçevesinde, uzmanlık alanı bölümlerine ayrılması ve inşaat mühendisliği uzmanlık dallarının tümü kapsamında yer alan eserlerin bu projede değerlendirilmesi gerektiği ilkesel olarak benimsenmiştir. Cumhuriyetin 50 başarılı eseri seçilirken, ‘dün-bugün’ arasındaki süreklilik göz önünde tutulmuş, böyle bir bağlantının kurulmasıyla, tarihimizdeki başarılar hakkında bir değerbilirlik gösterilirken, aynı zamanda da geleceğin iddiaları için bir umut yaratılması hedeflenmiştir.
Uzun, kapsamlı ve titizlikle yürütülen bu çalışma ve değerlendirme aşamalarının ardından, jüri üyeleri aşağıda listesi verilen 50 eser üzerinde fikir birliği sağlamışlardır. Projenin önemi ve ulusal ölçekte bir değer çalışması olma iddiasına yaraşır biçimde, belirlenen bu eserlerin kamuoyuna duyurulması amacıyla bir dizi etkinlik programı planlanmıştır. Seçilen 50 eser şunlardır:
Seçilen Eserler
PROGRAMLAR
1. GAP Projesi
2. 1948-1957: 9 Yıllık Karayolu Programı
3. Cumhuriyet Dönemi Demiryolları Programı
BİNALAR/DEVLET BİNALARI
4. TBMM Binası
5. Ankara Garı
6. Mersin Halkevi Binası
7. Anıtkabir
8. Atatürk Kültür Merkezi
BİNALAR / HASTANE
9. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi
BİNALAR / BÜYÜK TOPLU KONUT ALANLARI
10. Erzincan 1992 Deprem Konutları
11. Ataköy Konutları
BİNALAR / YÜKSEK BİNALAR/GÖKDELENLER
12. İstanbul İş Bankası Kuleleri
13. Kızılay İş Hanı (Ankara Gökdeleni)
BİNALAR / ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ
14. Galleria Alışveriş Merkezi
ULAŞIM / DEMİRYOLLARI-KENTİÇİ RAYLI SİSTEMLERİ-KARAYOLLARI-TÜNELLER
15. Sivas-Erzurum Demiryolu Hattı
16. Ankara Metrosu
17. Ankara-Sivrihisar Karayolu
18. 75. Yıl Selatin Tüneli
ULAŞIM / KÖPRÜLER-VİYADÜKLER
19. Kömürhan Köprüsü
20. İmrahor Viyadüğü
21. Birecik Köprüsü
22. Boğaziçi Köprüsü
23. Manavgat Köprüsü
24. TAG Otoyolu Atatürk Viyadüğü
ULAŞIM / HAVALİMANI
25. Atatürk Hava Limanı Dış Hatlar Terminali Katlı Otopark ve Mütemmimleri
26. Antalya Havalimanı
SU YAPILAR I /LİMANLAR
27. Bartın Limanı
28. Mersin Limanı
SU YAPILARI / BARAJLAR
29. Atatürk Barajı ve Hidroelektrik Santralı
30. Oymapınar Barajı
31. Keban Barajı
32. Çubuk Barajı
33. Karakaya Barajı
SU YAPILARI / SUALMA / İSALE / ARITMA / DİĞER
34. Büyük İstanbul İçmesuyu II. Merhale Projesi Yeşilçay Sistemi-İsaköy-Darlık-Ömerli İsale Hattı, Tünel ve Akadüklerinin İnşaatı
35. Yenikapı Pissu Önarıtma Tesisi ve Pompa İstasyonu
36. Adana Hacı Sabancı Organze Sanayi Bölgesi Sualma Yapısı ve Sanayi Kullanma Suyu Arıtma Tesisi
37. Urfa Tünelleri
38. Çukurova Sulama Projesi
EĞİTİM TESİSLERİ
39. ODTÜ Yerleşkesi
40. İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi
SPOR TESİSLERİ
41. Abdi İpekçi Spor Salonu
42. Ankara 19 Mayıs Stadı
43. Atatürk Olimpiyat Stadı
ENERJİ TESİSLERİ
44. Afşin-Elbistan Enerji Santralı
45. Trakya Hamidabad Doğalgaz Kombine Çevrim Santralı
46. Kemerköy Termik Santralı Bacası
47. Bakü-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Yumurtalık Tesisleri
ENDÜSTRİ / SANAYİ TESİSLERİ
48. Ereğli Demir Çelik Tesisleri
49. PETKİM Sanayi Tesisleri
50. İPRAŞ Rafinerisi-İzmit
Seçilen 50 yılda 50 eser arasında Mersin Halkevi (ve Mersin Limanı) vardır. İnşaat Mühendisliği kriterlerine göre bir değerlendirme yapacak olursak:

MERSİN HALKEVİ BİNASI 
II. Dünya Savaşı döneminde 1944 – 1946 yılları arasında Türkiye’nin dış alım ve satımının çoğu, ülkenin ticaret merkezi haline gelen Mersin’den yapılabiliyordu. (Savaş nedeniyle sadece İskenderun ve Mersin limanları dış ticarete izin veriyordu).
O dönemde Tevfik Sırrı Gür’ün Mersin’e vali olarak atanması ile başlatılan geniş kapsamlı inşaat seferberliği, organizasyon hüneriyle kurduğu teknik ekip Mersin’e pek çok eser kazandırdı.
Tek Parti döneminin Mimarlık Müşavirlik Bürosu desteği ile sağlanan mimarlık kadrosu içinde yer alan Yüksek Mühendis Mr. Matisner’in üstün çabalarıyla, mimariye kazandırılan ilginç mühendislik çözümleri bugün bile bizi şaşırtır. Malzeme teminindeki yaratılan yöntemlerle de inşaat saptanan tahmini keşif bedelinin çok altında bitirilir.
Ülkedeki yokluklar ve yoksulluklara rağmen, döneminin en büyük yapısı olarak, en kapsamlı ünitelerle zenginleştirilmiş planlama ile, en donanımlı ekipmanın sağlanması ve uygulanması şaşırtıcı bir gerçektir.
Yapımı sırasındaki fiziksel zorluklar, arsa temininde yaşanan dramlarla, ama aynı zamanda bulunduğu alanın, Cumhuriyet’in kurulması arifesinde Mustafa Kemal’in verdiği söylevle adeta halka verdiği mesajın bir cevabı niteliğinde olması Mersinliler için kıvanç kaynağıdır.
Ancak bu projeler gerçekleştirilirken yaşanan gerginlik, baskı ve hatta korku ortamı yanında II. Dünya Savaşı’nın yokluk günleri Mersinlileri derinden etkilemiş, pek çok insanı mağdur etmişti.
Yine bu çalışkan valinin “kültürel miras”a karşı olumsuz bakışı da bağışlanamıyor.
Belki de yaşanan bu zıtlıklar onu “efsane vali” haline getirdi…
Mucizevi sayılabilecek ama örnek de alınabilecek Anadolu’nun “imece” kavramını, uygulayarak, halkın kültürel, sanatsal ve sportif gelişimine ve topluma sağlayacağı refaha ortak olacak sinerjiyi de yaratarak, çocukları da motive ederek, “birlikte üretileni birlikte paylaşma” sevincini yaşatarak ortaya koymuştur.
Mersin Halkevi binası kayıtlı bilgi ve belge eksikliği nedeniyle abartmanın asla düşünülemeyeceği gerçek bir “Şehir Efsanesi”dir.

Fotoğraf Altyazısı : Mersin Halkevi Binası 1993 yılında (dış cephede mimari değişiklik yapılmadan) restorasyonu tamamlanarak yeniden açıldı. Mersin Devlet Opera ve Bale Müdürlüğü’nü ve Mersin Müzesi’ni barındıran binanın yeni adı Mersin Kültür Merkezi oldu.………….Kitabın devamı için bu satırı tıklayınız…………………….

Biyografik Bilgi

scroll to top