,

ATATÃœRK’ÃœN MERSÄ°NE GELİŞİ – ArÅŸt. Gündüz ARTAN

Atatürk.jpg

ADANA GEZÄ°SÄ° VE MERSÄ°N’E DAVET

 Gazi Mustafa Kemal PaÅŸa, 13 Mart 1923 günü Ankara’dan, özel bir trenle Adana gezisine çıkmıştır.
Heyette eşi Latife Hanım, Adana mebusu Zamir (Damar Arıkoğlu), Konya mebusu Refik (Koraltan), Siirt
mebusu Mahmud, Antep mebusu Kılıç Ali, Şebinkarahisar mebusu şair Mehmet Emin (Yurdakul), Başyaver Salih (Bozok) ve öteki yaverler, Muhafız Birliği Kumandanı İsmail Hakkı (Tekçe), Dr. Yüzbaşı Asım, gazeteci İsmail Habib (Sevûk) Beyler ve birkaç kişi vardı.
15 Mart günü, tak’larla süslenmiÅŸ Yenice Ä°stasyonunda coÅŸkun gösterilerle karşılandılar. Mersin ve Tarsus’tan Gazi’yi davet için heyetler gelmiÅŸti. Gazi, Mersinlilerin tazimlerini sunan ve Mersin’i ÅŸereflendirmesini rica eden heyete olumlu cevap verdi. Yarım saatlik duraklamadan sonra Adana’ya hareket edildi.
MERSÄ°N’E GELİŞİ
Mersin ve Tarsus’u ziyaret etmek üzere Gazi ve yanındakiler, 17 Mart 1923 Cumartesi sabahı 9.45’te Adana’dan trenle hareket etmiÅŸlerdir. Yenice Ä°stasyonunda Mersin ve Tarsus’tan gelen heyetlerin karşıladığı tren, (dönüşte kalınacağı için) Tarsus’tan halkın coÅŸkun sevgi gösterileri ve alkışları arasında yavaşça geçerken Gazi pencereden Tarsusluları selamlıyordu.
Ä°STASYONDA KARÅžILAMA
Büyük Kurtarıcının Mersin’e gelecekleri iki gün önceden duyulduÄŸu için ÅŸehir, köylerden gelenlerle hıncahınç dolmuÅŸtu. Caddelerde, resmi kurumların önlerinde kurulan tak’lar ve evler, okullar, ticarethaneler murt dalları ve Türk bayraklarıyla süslenmiÅŸti. Ä°stasyon ve çevresi sabahın erken saatlerinde dolmuÅŸ, askeri birlik ve öğrenciler güçlükle yerleÅŸtirilmiÅŸti.
Saat 11.30’da murt dallarıyla süslenmiÅŸ tren, istasyona girerken heyecan artmıştı. Gazi, Müşir (MareÅŸal) üniformalıydı. EÅŸi Latife Hanımla ve güleç bir yüzle trenden inerlerken alkışlar ve “yaÅŸa, varol” sesleriyle karşılandılar. Mutasarrıf Vekili Hasan Bey, ön saftakileri takdim etti. Bu arada kurban kesiliyordu. Sait (Merzeci) ve Nezihe (Siren) adında iki öğrenci Gazi’ye ve eÅŸine birer buket çiçek verdiler. Buketlere iliÅŸtirilen yaldızlı bir kartta;
“Gazi Babamız Mustafa Kemal PaÅŸa!
Mümkün müdür düşman çıksın seninle başa?
Aziz milletinle kahraman ordunla binler yaÅŸa”

Yazılıydı.  Bu sırada musiki öğretmeni Fehmi (Özgüner) Bey, sözlerini yazıp bestelediği marşı öğrencilere söyletmiştir.

“HoÅŸgeldin ey halaskâr kumandan
Hoşgeldin ey münci-i âlişan
Sayende güldü bu nasiyeler
YaÅŸa Kemal PaÅŸa sen bin yaÅŸa.

Güzel Mersin baştan başa
Kutluyor sizi Gazi PaÅŸa
Aziz vatan ilham ile
YaÅŸa paÅŸam binler yaÅŸa.”

ÅžEHRE DOÄžRU
Kalabalık arasından güçlükle geçen Gazi ve eşi, istasyon binası önündeki merasim kıtasını teftiş ettiler. İstasyon Caddesinde, elinde bastonu ve yanında eşiyle yaya olarak yürüyorlardı. Hava açık ve güneşliydi. Evlerin pencere ve balkonlarından kolonya serpiliyor; çiçekler ve konfeti atılıyordu.Gazi, yanındakilere cadde üzerinde binaların kimlere ait olduğunu soruyor, cevaplardan üzüntü duyduğu bakışlarından belli oluyordu.
HÃœKÃœMET KONAÄžINDA
Hükümet Konağında karşılanın Gazi ve yanındaki heyet, üst kattaki Mutasarrıflık makam odasında Mutasarrıf Vekili Hasan Bey’den ve kendilerine takdim edilen resmi görevlilerden bilgi aldılar.
BELEDÄ°YEDE
Belediye Binası Gümrük Meydanındaydı. (Sonra Elektrik idaresi binası, Saray Palas Oteli olmuş ve yıkılmıştır. Belediye Başkanı Erkiletli Hocazade Ahmet Efendi (Ergelen), Gaziyi, eşini ve heyeti kapıda karşıladı. Üst kattaki Başkanlık odasında Belediye Başkanından halkın yaşayışı ve belediye hizmetleriyle, Ticaret Odası başkanından ticaret durumu hakkında bilgi aldılar. Burada gazetecileri kabul eden Gazi, AA muhabirinin [(AA Mersin muhabiri Aşki Naili (Erden)] sunduğu bilgileri dinlediler.
BELEDÄ°YENÄ°N ZÄ°YAFETÄ°NDE
Belediyenin ÅŸereflerine verdiÄŸi ziyafete katılmak üzere hep birlikte Mersin Palas Oteline (Ziya PaÅŸa Kahvesinin yanında, ÅŸimdi Mersin Oteli’nin yerinde) gidildi.
Salonda daha önce gelmiÅŸ davetliler bekliyorlardı. Belediye BaÅŸkanı yabancı konsolosları da çağırmıştı. Gazi “Belediye azasından ve halktan kimseler yok mu?” sorusuna “Hepsi var ama yandaki odada bekliyorlar. PaÅŸa ile nasıl bir sofrada oturabilirler.” yanıtına çok üzülmüş. ‘Yazık, ben kendimi bir aile sofrasında bulacağımı sanmıştım” sözleriyle hoÅŸnutsuzluÄŸunu belirtmiÅŸtir.Misafirlerini ağırlamak endiÅŸesiyle dolaÅŸan sarıklı Belediye BaÅŸkanını eteÄŸinden çekerek “Reis Bey, lütfen yerinize buyurun, hizmet edenler bulunur” demiÅŸtir. Yemek faslı kısa ve neÅŸesiz geçti.
MÃœDAFAA-Ä° HUKUK CEMÄ°YETÄ° VE GENÇLER YURDU’NDA
Gazi ve yanındakiler Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni ziyaret etmek üzere YoÄŸurt Pazarından geçerek Pazarlar Caddesinde (ÅŸimdi Mücahitler Caddesi) doÄŸru yürüdüler.
Köşedeki iki katlı binanın (sonra Vali Konağı oldu) kapısında Cemiyet BaÅŸkanı Hacı Bey (Ömer Lütfü – Eraydın) tarafından karşılanan Gazi ve yanındakiler üst katta bulunan BaÅŸkanlık odasına çıktılar. Cemiyet ileri gelenleriyle hasbihal eden Gazi bir ara Hacı Bey’e “Bu bina kime aittir?” diye sordular. Hacı Bey bir Ermeniye ait olduÄŸunu söyleyince PaÅŸa, sinirlice
— Arkadaşlar, İstasyondan Hükümete gelinceye kadar yolun iki tarafındaki binaların kimlere ait olduğunu sordum Ermeni ve Rumlara ait olduğunu söylediniz. Bu adamlar bu binaları yaparken sizler ne yapıyordunuz?
Odadakiler suskun önlerine bakarken karşılarında ayakta duran Mezitlili Hafız Emin Hoca yüksek sesle “PaÅŸam bizler Yemende. Balkanlarda askerlik yapıyor ve nöbet bekliyorduk.” dedi. Gazinin yüz hatları deÄŸiÅŸti ve konuyu deÄŸiÅŸtirdiler. (Atatürk, tüm Anadolu insanının ortak kaderini dile getiren bu beklenmedik cevabı, yakın arkadaÅŸlarını aktarırken “hayatta karşılığını bulamadığım sözlerden biri de bu olmuÅŸtu” demiÅŸtir.)
Merkez binasının alt katındaki Gençler Yurdu’nda gençler sabırsızlık ve heyecanla Gaziyi bekliyorlardı. EÅŸi ve yanındakilerle merdivenlerden inen Gazi alkış ve coÅŸkun tezahüratla karşılayan gençlerin yanına geçti. Geçen yıl mektupla müracaatları üzerinde Gençler Yurdu BaÅŸkanlığını kabul ettiÄŸini hatırlatan Gazi çok çalışmalarını tavsiye ederek Türk Ocağı’na katılmalarını önerdi. Gençler “derhal” cevabını verdiler. Odadaki eÅŸyanın ÅŸurdan burdan getirildiÄŸini farkeden Gazi, yaverine “söyleyin, benim hesabımdan buraya bin lira versinler” dedi. (Gençler bu para ile kütüphane kurmuÅŸlardır.)
ASKERÄ° MINTIKA KUMANDANLIÄžI VE TÄ°CARET Ä°DADÄ°SÄ°’NDE
Yine yaya olarak Askeri Mıntıka Kumandanlığına gidildi. (Sonra okul olarak kullanıldı, yandığı için yeri Yanık Mektep olarak anılır. şimdi Özgür Çocuk Parkı) Askeri törenle karşılanan Gazi ve yanındakiler bir süre dinlendiler.
Binanın bir bölümünde öğretim yapan Mersin Ticaret Ä°dadisi’ne geçildi. Girdikleri sınıfta bir süre dersi dinleyen ve öğrencilere sorular yönelten Gazi, alkışlar arasında okuldan ayrıldı. [“Mersin 17 (AA) Gazi PaÅŸa Hazretleri Mersin Otelinde ÅŸereflerine verilen bir ziyafette bulunmuÅŸlar; maiyetleriyle, halkın medid (çok uzun süren) ve mütevali (sürekli) alkışları arasında, inÅŸa olunan taklardan geçerek Gençler Yurdu’nu ve Müdafaa-i Hukuk’u ziyaret etmiÅŸlerdir. Müteakiben mektepleri geçerek halk ile temas etmek üzere Millet Bahçesini teÅŸrif buyurdular.”)
MÄ°LLET BAHÇESÄ°’NDE
Program gereÄŸince Millet Bahçesi’nde çay içilecek, ÅŸehir adına Hükümet Tabibi ve Türkocağı BaÅŸkanı Dr. ReÅŸit Galip Bey konuÅŸacaktı.      Bahçede murt dalları, çiçeklerle süslenmiÅŸ ve bayraklar asılmış yüksekçe bir yer hazırlanmış; yaldızlı, büyük iki koltuk konulmuÅŸtu. Gazi bahçeye girip manzarayı görünce “bu ne rezalet!” dedi; iki tahta sandalye çekti, eÅŸiyle oturdular. SinirlendiÄŸi belli oluyordu. Çaylar içildi. ReÅŸit Galip Bey’in heyecanlı bir ses tonuyla söylediÄŸi, anlamlı ve samimi hitabını dinlerken ve özellikle “Senin büyüklüğün, bu milletin bir ferdi olmakla iktifa ve iftihar etmendir.” sözlerinden çok duygulandı. Sonra kürsü olarak hazırlanan masanın üzerine çıkarak “Aziz ArkadaÅŸlar” diye baÅŸladığı ve “Bu memleketin hakiki sahibi olunuz” sözleriyle bitirdiÄŸi tarihini hitabesini söyledi.
DÖNÜŞ VE UĞURLAMA
Sürekli alkışlar ve övgü sözleri arasında kürsüden indiler. Hava açık fakat serinceydi. Hükümet, Belediye, Dernek yetkilileri ve kalabalık halk kitlesi arasında yine yaya olarak istasyona yürüyerek gittiler. Sokaklarda sürekli alkışlar “yine bekleriz PaÅŸam” tezahüratından duygulandığı belli oluyordu. Ä°stasyonda bekleyen trenle saat 16.30’da Tarsus’a hareket ederlerken pencereden uÄŸurlayanları selamlıyorlardı. Sabahleyin Yenice’de karşılayan heyet, Tarsus’a kadar refakat etmiÅŸlerdir.

KAYNAKLAR:
Kitap:
1. Arıkoğlu, Damar: Milli Mücadele Hatıralarım. İstanbul 1961 [Mersin ziyareti anıları]
2. Artan, Gündüz: 75. Yıldönümünde Atatürk’ün Mersin Ziyareti. (Broşür) Mersin. 1998
3. Develi, Åžinasi: Dünden Bugüne Mersin. Mersin 1991. 246 sf. [Atatürk ve Mersin. sf 42 – 47]
4. Erdil, Rauf: Atatürk’ün Mersin Gezileri. Mersin 1988. 32 s
5. İçel 75. (İçel ValiliÄŸi Yayını) 1998 [Atatürk’ün Mersin Ziyaretleri.        sf 76 – 80]
6. Mutlu, M.Avni: Atatürk Mersinli1ere Diyor ki. (Broşür) [Yayın bilgisi yok]
7. Önder, Mehmet: Atatürk’ün Yurt Gezileri. Ankara 1975 [Mersin Gezileri] ,
8. Sevük, İsmail Habib: Atatürk İçin. Ankara 1981. 150 sf. [Öfkesi ve Rikkati. sf 27-31]
9. Toros, Taha: Atatürk’ün Adana Seyahatleri. Adana 1981, 80 sf. [Atatürk Mersin’de. sf 35 – 45]
10. Yaycıoğlu, Necati: Atatürk ve Çukurova: Adana 1996. 131 sf. [17 Mart 1923 Gezisi. sf 65-66]
Makale:
1. Artan, Gündüz: 75. Yıldönümünde Atatürk’ün Mersinlilere ilk hitabı İçel Sanat Kulübü Bülteni. (68). Mart 1998. sf. 22
2. Artan, Gündüz: Atatürk’ün Mersin Ziyareti Mersin Deniz Ticareti. (70). Mart 1998. sf. 1O
3. Develi, Sinasi: Atatürk’ün Mersin’i Ä°lk Ziyaretinde Ãœzücü Olaylar Mozaik. (23), Åžubat 1994, sf. 29
4. Genç, Åžeref: Ä°ki KarşılaÅŸma – Bir Gerçek Kuvayi Milliye. (54)
Åžubat 1965
5. Mutlu, Fikri: Atatürk Mersin’de Kuvayi Milliye. (36).
Mart 1961. sf. 4
6. Mutlu, Fikri: Atatürk Mersin’de Kuvayi Milliye. (127 – 135)
Mart – Kasım 1971.(9 yazı)
7. Mutlu, Fikri: Atatürk’ün Mersinlilere Ä°ki Uyarması.Kuvayi Milliye. (112). Aralık 1969. sf. 7
8. OÄŸuzcan, Lütfi: Atatürk’ün Mersin’e Ä°lk GeliÅŸi.Kuvayi Milliye. (1). Nisan 1958. sf. 10
9. OÄŸuzcan, Lütfi Mersin’de Atatürk Bayramı Törenle Kutlandı.Kuvayi Milliye. (3103), Mart 1969. sf. 4
10.OÄŸuzcan, Lütfi: Atatürk Mersin’de.Kuvayi Milliye, (140). Mart 1972
Gazete:
1. Doğru Öz. 1922 – 1925) (77) 27 Mart 1339 / 1923
2. Mersin. (1922 – 1928)
3. Yeni Mersin. (128 – 1980) [Çeşitli nüshalar]
(Tanık kişiler ve aileleri ile yapılan söyleşiler.)

Biyografik Bilgi

scroll to top