,

DOĞAN AKÇA KİTABI ; SONUN BAŞI – 12/18

Doğan-Akça-15.jpg

KİTABIN BAŞINA DÖNMEK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ.

Her ilkbaharda Ankara Sanat Fuarı’na katılmak onun için bir gelenek olmuştur. Yine böyle bir hazırlık içindeyken, üstüne karabasan gibi bir sağlık sorunu çöker. Ama bu sorun engelleyemez onun fuara katılmasını. Belki de bu sergi bir savaşım gücü vermiştir… İyileşir gibi olur.
9 – 15 Nisan 2007
Doğan Akça Resim Sergisi
“Şemsiyelerin Dansı”
ankart – VII. Ankara Sanat Fuarı – Çağdaş Sanatlar Vakfı

Doğan Akça 85
”Şemsiyelerin Dansı”, aynı zamanda bu sergi için yayımlanan kataloğun da adıdır. Mersin Ticaret ve sanayi Odası Sanat Galerisi tarafından hazırlandığı belirtilen bu katalog Başkan Kadri Şaman’ın sunum yazısı ile başlıyor. Kadri Şaman yazısında sanata desteğin tarihsel gelişimine değindikten sonra son zamanki durumu değerlendiriyor:
“Şuraya varıyorum: Burjuvazi ve küresel sermaye, toplumsal dinamiklere sanat üzerinden de etki ederek tarihsel bir misyon edinmiştir. Taşranın paraya ve mülke sahip ama estetik beğenisi gelişmemiş kaba zengini gitmiş, yerine toplumsal gelişmeye açık ve dahası varlığı bu gelişime doğrudan bağlı, estetik gereksinimi yüksek, resimden müziğe her türlü sanat yapıtıyla ilgili ve ilişkili bir sınıf ortaya çıkmıştır.
Ülkemizde, özellikle son dönemde müze ve galeri alanında, kitap ve dergi yayıncılığında, müzik endüstrisinin gelişmesinde büyük sanayi ve ticaret sermayesinin atılımı, hatta bankacılığın bu alanlara yatırımı, sürecin yoğunlaştığını göstermektedir.
Mersin sanat ortamında da aynı gelişmelere tanıklık etmekteyiz.
…”
Katalog ortasında iki sayfalık bir düzenleme: Sol sayfada “Kar Pazarı” adlı resim (Bu, onun yaptığı son resim); sağda, havada asılı bir kalın çizgiye (sanki hayat çizgisi) oturmuş (gibi görünen) Doğan Akça… Ve yorgun yüzünde hüzünlü bir gülümseme…
Bu fotoğrafın bulunduğu sayfanın üzerinde de şiirsel bir yazısı yer alıyor:
SOL ELİM
11 Şubat sabahı da atölyemde çalışmış, sergiye asılacak 7. resmi de bitirmiştim. Her şey güzeldi, sergiyi rahatça hazırlayabileceğim zamanım vardı.
Kısacası keyfim yerindeydi.
Birçok işimi sol elimle yapmanın keyfini sever, ama hangi işler olduğunu hiç düşünmezdim. Örneğin, sakal tıraşım için sol elimi kullandığımın farkında değildim. Bunların neler olduğunu o akşam, sol kolum sustuğunda öğrenmeye başlayacakmışım demek ki.
Bu öğrenme süreci ne kadar zaman alır bilmiyorum; ama bu fuarda hayal ettiğim sergiyi açamayacağımı biliyorum. Herhalde sakal tıraşımı sol elimle yapabileceğim gün, iyi resim de yaparım diyorum.
İşte bu yüzden “Şemsiyelerin Dansı” zorla tamamladığım 8. resimle zorunlu olarak bitti ve daha önce yaptığım resimlerden seveceğinizi umduğum birkaç resim de bu sergi kapsamına alındı.
Hoş göreceğinizi biliyorum, çünkü suç benim değil, sol elimin.
Doğan Akça
Armağan ettiği kitaplarına ve gönderdiği sergi davetiyelerine birkaç güzel satır yazmaya hiç üşenmeyen Doğan Akça, bu duyarlılığını son günlerine kadar korudu. Şemsiyelerin Dansı-Doğan Akça kitabı… Önce bir hitap ve selamlar, sonra bir not, üstelik iyileştiğine işaret gibi görünen işlek bir el yazısı ile yazılmış:
“Bu katalog serginin açıldığı gün elime geçti. O yüzden sergiden önce yollamak mümkün olmadı. 25/4/2997.”
Katıldığı son sergi, 22 Haziran 2007’de MTSO Sanat Galerisi’ndeki “Karma Yaz Sergisi” olur.
On yedi yılda,
– 41 kişisel, 50’den fazla karma sergi;
– Ressamlığı hakkında yazılanlar,
– Kendi yazıp çizdikleri,
– Kültür ve sanat adına yaptığı sivil toplum çalışmaları…
– Yaşamına giren onca dost…
“41 kere Maaşallah!”
Ama o iyileşemez bir türlü. Eşinin gösterdiği özen, oğullarının sık sık gelmeleri ve onu görmeye gelmiş olan torunlarıyla geçirdiği günler, dostlarının yakın ilgisi biraz güç verir, ama 2007 yazı zor geçer…
Ve bir sonbahar günü, arifeyi bayrama bağlayan gece yarısı, ardında “boyadığı masalı”nı bırakarak sessizce ayrılır yaşamdan…

KİTABIN DEVAMI İÇİN BU SATIRI TIKLAYINIZ

Biyografik Bilgi

scroll to top