,

DOĞAN AKÇA SANATEVİ 7/18

Doğan-Akça-12.jpg

KİTABIN BAŞINA DÖNMEK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ.

Doğan Akça, 1993 yılında iki kişisel sergi açmış, altı karma sergiye katılmıştır. 1994 yılına girerken ise yeni  heyecanlar içindedir. Artık kendi atölyesini açacaktır.
Doğan Akça’nın sanatsal dönemlerini, uzman arkadaşları değerlendireceklerdir. Ama bu da onun için sanat yaşamının yeni bir dönemidir. O güne kadar evinin  bir odasında, eşi Ayfer Hanım’ın sağladığı rahat ortamda ürettiği resmini, atölyesinde üretecektir artık.
RESİM ATÖLYEM
VE RETROSPEKTİF RESİM SERGİMİN
AÇILIŞ KOKTEYLİNİ
ONURLANDIRMANIZI DİLERİM.
DOĞAN AKÇA
7 Ocak – 31 Ocak 1994
Doğan Akça Sanatevi – Sanat Sokağı – Mersin
Davetiyenin arkasına şöyle yazar:
“Kendimi bildim bileli bütün günü sanatsal işlerle dolu bir yaşam düşledim. Ancak 57 yaşında, bu resim atölyemle yaşadığım mutluluğu sizlerle paylaşırken, bilinçsizce yaptığım karalamaları boyayarak başladığım resim çalışmalarımdan bu gün yapmakta olduğum resme gelinceye kadar yaşadığım serüveni bir sergi ile sunmak istedim.”
Atölye için pek çok güzel eleştiri gelir. Bunlardan biri de Semihi Vural’ın Şair Berdan Karagöz’le birlikte bir yıl sürece çıkardıkları “Akkahve” adlı aylık bültenin ilk sayısında yer alan yazıdır:
“Doğan Akça Sanatevi” adıyla kentimizde bugün yeni bir sanat evi açılıyor. Bu güzel girişimi alkışlamamak mümkün değil. Kırkından, hatta ellisinden sonra bu cesareti gösterebilmek her babayiğidin harcı değil. “Ahmet Yeşil Yaşam ve Sanatevi”nden sonra, Doğan Akça’nın bu güzel girişimini kutlarız. Bu girişimle birlikte “Mersin 9. Sokak” da yeni bir isim kazanıyor. Artık İçel Sanat Kulübü’nün bulunduğu sokağımızda bu sanat evi ile  birlikte dört bina sanat seven, sanat yapan insanların buluştuğu bir sokak haline geldi. Dileriz kısa sürede bu sayı artar…
…Şimdi (Mersin’e) Oda Orkestrası’nın kurulma zamanı geldi…
Konuk şairlere geçmeden önce Mersinli şairlerle söyleşiler yapmalıyız. Değerli dost kulüp Mersin Liseliler Derneği sanırız bu açığı kapatma uğraşında… (Semihi Vural, Doğan Akça Sanatevi, AKKAHVE, Mersin için müzik, şiir, çizgi bülteni, Ocak 1994)
Doğan Akça, kendisindeki bültene, yazının altına kendi el yazısıyla şu notu yazmış: “Sevgili Semihi Vural’ın açılış günü armağanı.”
Doğan Akça Atölyesi basında da yankı bulur:
Ressam Doğan Akça Mersin’de Özel Atölye Açtı,
Mersin’li Ressam Doğan Akça, İçel Sanat Kulübü karşısında yeni bir atölye açtı.
7 Ocak Cuma günü açılışı yapılan yeni atölyede sanatçı  bir de kendi retrospektif sergisini düzenledi.
Ressam Doğan Akça, üç ay önce de İstanbul’da, Taksim Vakıflar Bankası Sanat Galerisi’nde kişisel bir sergi açmıştı.
(Sanat Çevresi, Şubat 1994)
Mersin’de yayın hayatına yeni başlamış olan Yurdakul Haber Dergisi de ilk sayısında, atölye açan, “Sanat Sokağı’nın Öncüsü”nü kutlar, başarılar diler:
Ressam Akça Atölye Kurdu
Mersin’de son üç yıl içerisinde ressamlığa başlayan ve bu süre içerisindeki başarılı çalışmaları ile göz dolduran Akça, resim atölyesi açtı. Mersin Sanat Sokağı’ndaki resim atölyesinin açılışında kendini yalnız bırakmayan meslektaşları ve sanatseverler ile bir araya gelen Doğan Akça, geç de olsa bu mutluluğa ulaşmanın sevincini yaşadığını söyledi. …
(Yurdakul Haber Dergisi, Yıl 1, sayı 1, Şubat 1994)
Ve Aylık Haber-Politika-Sanat Dergisi “Mozaik”ten:

Doğan Akça 791

DOĞAN AKÇA RESİM ATÖLYESİNİ AÇTI
Ressam Doğan Akça, geçtiğimiz ay düzenlediği bir kokteylle resim atölyesini açtı. Daha önce resim çalışmalarını evinde sürdüren Akça, bundan böyle çalışmalarını atölyesinde
sürdürürken, isteyen Mersinli sanatseverlere de resim atölyesinde resim havasını solutacak.
Mersin’de resmin son yıllarda atılım gösterdiğini dile getiren sanat çevreleri resim atölyelerinin yaşamsal olabilmesi için herkesin katkıda bulunmasının gerektiğine dikkat çekerek, kişilerin resim almaları için birbirlerini teşvik etmesini, ancak o zaman sanatın gerçek anlamda serpilip, gelişeceğini vurguladılar.
Doğan Akça, dergimize yaptığı açıklamada atölyesinin, günlük çalışma saatleri içerisinde tüm Mersinlilere açık olduğunu söyleyerek, atölyesiyle ilgili olarak ayrıca şu görüşleri dile getirdi: “Türkiye, ressama kız verilmeyen, resim satılmayan dönemden, ressamın saygınlık kazandığı, resmin iyi bir yatırım aracı olarak görüldüğü, evlere orijinal resimlerin asılmaya başladığı bir konuma geldi.
Ben resme çok geç başlamam sebebiyle o sıkıntılı dönemleri yaşamadım. Ama o dönemde ressamların çektiği sıkıntıları, resmi evlere taşımak için yaptıkları Don Kişot’ça çalışmaları biliyorum ve hepsine şükran duyuyorum.
Eğer onlar olmasaydı ben bugün resim atölyesi açmaya teşebbüs edebilir miydim? Hiç sanmıyorum. Ama bir ressamın da resim üretebilmesi, huzur içinde, salt sanatıyla birlikte yaşaması için mutlaka bir atölyesi olması gerektiğine de bütün kalbimle inanıyorum.
İşte bu nedenle ve Mersin, resim konusunda istenilen konuma gelmemesine rağmen hem huzur içinde resim yapmak, hem diğer sanatçı dostlarımı atölye için yüreklendirmek arzusuyla atölye açtım. Dileğim, atölyemin ve İçel Sanat Kulübü’nün olduğu bu sokakta daha bir çok ressam, heykeltıraş, seramik sanatçısı atölye açsın. Ve hep beraber Mersin’in resim, heykel, seramik sevgisini yüceltelim. Mersinli de İstanbul, Ankara’daki sanatseverler gibi evine orijinal resim
asmanın erdemini hissetsin.
Aslında bütün sanatçılar bu konuda her türlü yardıma hazır. Ankara’da iki banka memuresi hanıma ayda 250.000TL. taksitle resim sattım 1992’de. Ve bana büyük mutluluk verdi bu satış.
Bunu her ressam, her zaman yapar. Ama Mersin daha alışmadı taksitle resim almaya. Hatta resim sergisine gitmeye bile alışmadı çok kimse. Eğer sergiye giderse resim alması lazımmış gibi düşünüyor. Oysa ressam, resimlerini satmaktan çok sergisini çok insanın ziyaret etmesinden mutlu olur.
İşte bütün bunlar için sanatçıların atölye kurması, resimlerini hep sergili tutması, insanları atölyesine çekmesi lazım.
Zamanla insanlar resim almaya, dostlarına güzel günlerinde resim he¬diye etmeye başlayacaklar”. (Mozaik, Şubat 1994)
Atölyenin açılmasının ardından peş peşe gelen karma sergiler:
1 – 15 Nisan 1994
Ressamlar Derneği Karma Resim Sergisi
Devlet Güzel Sanatlar Galerisi – Ankara
…………….
12 Nisan – 6 Mayıs 1994
NAİF’lerden bir kesit Resim Sergisi III –
Destek Reasürans Sanat Galerisi – İstanbul
…………….
29 Nisan 1994
Doğan Akça – Hüseyin Sevim Resim Sergisi
Doğan Akça Sanatevi – Mersin
Yılın sonunda bir kişisel sergi daha:
1- 31 Aralık 1994
Doğan Akça, 6. Kişisel Resim Sergisi
“Oltanın Ucundaki Dünya”
Dam Galeri – Ankara
Bu serginin, Milliyet Sanat Dergisi’ndeki Kaya Özsezgin değerlendirmesi şöyledir:
“Mersinli sanatçı Doğan Akça’nın, yaşadığı yöre doğasını ve yaşamını safyürek bir duyarlık içinde yansıttığı “dam”daki sergisi, her yıl yeni isimlerle renklenen naifler grubunun üyelerinden birini, otantik resimleriyle bir kez daha izlememize olanak vermektedir.”
Ve yine karma sergiler…
6 – 25 Ocak 1995
Bir Odada Yedi Naif Sergisi
Galeri Oda – İstanbul
11 Nisan – 5 Mayıs 1995
Naifler – 4. (Karma) Resim Sergisi
Destek Reasürans Sanat Galerisi – İstanbul
Karma sergi sürerken Doğan Akça, Mersin’de İçel Sanat Kulübü Teoman Ünüsan Sanat Galerisi’nde “Tarihin koynunda yaşayanlar” isimli bir kişisel sergi açar:
25 Nisan 1995
Doğan Akça 7. Kişisel Resim Sergisi
“Tarihin koynunda yaşayanlar”
İçel Sanat Kulübü Teoman Ünüsan Galerisi – Mersin
25 Nisan 1995’te, Hürriyet Gazetesi Çukurova ekinde, sergiyle ilgili haber ve onunla yapılan söyleşi yayımlanır: “Doğan Akça: ‘52 yaşıma geldiğimde resim yapma hevesine kapıldım. Önce suluboya, guvaj, pastel derken 1990 yılında yağlı boya ile tanıştım. Resmin evrensel kurallarını bilmiyorum ve öğrenmek için zamanım yok. O nedenle sadece içimden geldiği gibi ve büyük bir coşkuyla resim yapıyorum’ dedi.
Bu, sanatçının 7. Kişisel sergisi. Konuyla ilgili olarak: ‘Örneğin son Ankara sergimde konu, deniz ve balıkçılardı. Bu kez ise İçel Sanat Kulübü’nün hafta sonu gezilerinden etkilenerek büyük bir medeniyet ve tarihle iç içe yaşadığımızı iliklerime kadar hissederek sergimin adını ‘Tarihin koynunda yaşayanlar’ koydum. Sergimde, Mersin çevresindeki tarihî mekânları içimden geldiğince resimledim’ dedi.”
Mersin’deki kişisel sergiden sonraki ayları, karma sergilere katılmakla geçer:
30 Mayıs 1995 – Eylül sonuna dek…
Karma Resim Sergisi
Galeri Replica – Erenköy – İstanbul
…………………
31 Temmuz 1995
Karma Resim Heykel ve Fotoğraf Yaz Sergisi
İçel Sanat Kulübü Teoman Ünüsan Galerisi – Mersin
…………………
8 – 19 Eylül 1995
Doğan Akça Resim, Bülent Akbaş Fotoğraf Sergisi
“Arkeolojiye Duygusal Yaklaşım”, I. Arkeoloji Günleri kapsamında
İçel Sanat Kulübü Teoman Ünüsan Galerisi – Mersin
9 – 30 Kasım 1995
Naifler’den Bir Kesit Resim Sergisi
Galeri Selvin – Kavaklıdere – Ankara
1995 yılı, Ankara’da, dam Galeri’de açtığı bir kişisel sergiyle biter:
12 – 31 Aralık 1995
Doğan Akça Resim Sergisi
“Toros Güzellemesi”
Dam Galeri -Kavaklıdere-Ankara
Doğan Akça’nın Ankara sergilerinin, oradaki eski Mersinlileri bir araya getirmek gibi bir de işlevleri vardır. Bazen İstanbul’dan da konukları olur.
1996 yılının ilk aylarında iki karma sergiye katılır:
2 Ocak 1996
Bir Odada Dokuz Naif Resim Sergisi
Oda Galeri – İstanbul
………………
19 Mart 1996
Naifler 5. karma Resim Sergisi
Destek Reasürans Sanat Galerisi – İstanbul
Nisan ayında ise İstanbul’da bir özel galerideki ilk sergisini açacaktır. Meriç Alkan’ın tanıdığı bir galeriye konsinye olarak verdiği resimlerinin çok ilgi görmesi üzerine önceki yıl bir sergi çağrısı almıştır. Yoğun bir çalışma sonucu da zengin bir sergi çıkar ortaya.
3 – 22 Nisan 1996
“Güneyde Mis Kokulu Bir Ağaç”
Doğan Akça, Kişisel Resim Sergisi
Ümit Çamaş Sanat Galerisi – Göztepe-İstanbul
Vakıfbank Sanat Galerisi’ndeki kişisel sergisinden sonra çeşitli karma sergilere katılmıştı İstanbul’da. Dostları, o sergilerde de bulunmuşlardı ama, kişisel sergi başkaydı. Başta Ressam Hasan Kavruk olmak üzere yine sanatçılar ve Mersinli dostları oradadırlar.
Davetiyenin sunum yazısı:
“Bu sergime büyük şair Cahit Külebi’nin
‘Güneyde mis kokulu bir ağaç
Yuvarlak yaprakları ince
Yaz gelip de güneş vurunca
Dallarından bal akar’ dizelerinden esinlenerek ‘Güneyde Mis Kokulu Bir Ağaç’ adını koydum. Umarım sergimi izleyenlere de bu duyguyu yaşatabilirim.”
Mersin Liselileri Derneği’ndeki arkadaşları da yaptıkları yöresel yiyeceklerle, açılış kokteyline Mersin tadı katarlar.
Sergi çok başarılı geçmiş ve sonraki İstanbul kişisel sergileri için yüreklendirici olmuştu.
6 – 28 Aralık 1996
Doğan Akça Kişisel Resim Sergi
“Ağacın Türküsü”
Dam Galeri – Ankara
O yılın son kişisel sergisini Ankara’da açar. Davetiyenin arkasında Ressam Turan Erol’un bir değerlendirmesine yer verilmiştir:
7 Aralık 1996 – 4 Ocak 1997
İnsitic Sanat – Karma Resim Sergisi
Galeri Replica – Erenköy – İstanbul
Bu davetiyenin arkasında da Fahir Aksoy’un bir yazısı vardır:
Fahir Aksoy, Naif resmi “İnsitic” olarak tanımlıyor.
Çekoslovakya’nın Bratislava kentinde (yapılan) “uluslararası trianel”inde naif deyiminin karmaşık bir hal aldığını ve her içgüdüsel sanatı, (halk sanatı, akıl hastalarının sanatı, çocuk sanatı, ilkel sanat) bu deyimle anmak alışkanlığı yerleştiğini, ayırt edici özelliğini yitirdiğini gören düşünürler, özellikle bu sanatı belirleyen bir sözcük araştırmasına girişmişler. Sonuçta, saf, doğal, yalın, yapmacıksız, anlamına gelen Latince’deki “aistesis” sözcüğünden üretilen “insitic” sözcüğü üzerinde karar kılınmış ve kısa zamanda deyim haline gelmiştir. Bazı dillerde bu deyim “insite” olarak kullanılıyor.
İnsitic sanat, otantik bir nitelik taşıyan, içtenliğin kökünden filiz veren, çevreyi ve dünyayı duyumlarıyla algılayan, yitirilmemiş çocuksu duyarlıkların uzantısı olan, nesnel, gerçekçi varlıklarını ortaya koyan bir sanattır.
Genel sanat kuramlarının, akademik kurallarının dışında, kendi kendilerine var ettikleri bir disiplin içinde tekniklerini kurarlar.
Bu sanatın göz aldatıcı, kerametleri kendilerinden menkul, teknik cambazlıklardan, batı öykünmeciliğinden “azade” ve değişik bir kültürün ürünleri oluşu nedeniyle batılı insanın, minyatür geleneğine sahip ve özellikle halk sanatına yatkın olmasıyla doğulu insanın, sıcak ilgi ve coşku duymasının temel nedenini belirler.
Giderek evrenselliğe yönelen insitic sanatçılarının sanatlarında karanlık noktalar, yapay sırlar, abartılar yoktur. Onlar güneşe doğru uzayan çiçeklere benzerler.
22 Aralık 1996
Çağdaş Resim Müzayedesi
Hilton Oteli – İzmir
………………
25 Aralık 1996
Karma Resim Sergisi
Bilim Sanat Galerisi – İstanbul
………………
25 – 31 Aralık 1996
Çağdaş Türk Sanatçıları Sergisi
Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi – İstanbul

Bundan sonraki sanatsal yaşamı İçel Sanat Kulübü ile iç içe geçecektir.

Uzunca bir süre…

KİTABIN DEVAMI İÇİN BU SATIRI TIKLAYINIZ

Biyografik Bilgi

scroll to top