,

İÇEL REHBERİ — BÖLÜM 6 — (ŞEREFLİ GÜNLER)

Km.jpg

Mersinin şerefli günleri:

ATATÜRK  MERSİN’DE

Kitabın başından (birinci bölümden) başlamak için bu satırı tıklayınız.

Bundan yirmi bir yıl önce Mersin büyükleri tarafından Yenice’de karşılanan Atatürk’ün, içinde kahraman bir Şef bulunduğunu ifade edecek manâda süslenmiş bulunan muhteşem treni 17 Mart 923 Cumartesi günü 11,30 da Mersin garına alkışlar arasında girmiş bulunuyordu
Mersin halkı işgalin binbir facia ve ıstıraplarından kurtulup hürriyetine, istiklâline kavuşanların sevinci ile büyük ve eşsiz başkumandanını çok canlı ve heyecanlı şekilde karşıladı. Coşkun tezahürat yapıldı.
İstasyondan doğru Hükümet konağına gidildi burada bir resmi kabul yapıldı bundan sonra Belediyede memleketi alâkadar eden meseleler üzerinde bir hasbihal yapıldıktan sonra öğle yemeği yendi. Belediyeye giderken Uray caddesinde Güzel palas oteli hizasına konmuş ve «Suriye hemşirenizi de kurtarınız» cümlesini taşıyan bir takın altına gelindiği zaman takı yapan Suriyeli Arap Müslümanlar namma Halep Müdafai Hukuk Reisi : « Paşam, Suriye hemşirenizi kurtarınız» diye istirhamda bulundu. Atatürk bu yalvarışı (Milletler mukadderatını kendileri tayin ye hürriyetini kendileri istihsal etmelidirler) diye cevaplandırmışlardır. Belediyeden sonra Gençler Yurduna gidildi. Burada gençlik ve spor mevzuları üzerinde görüşmeler yapıldıktan sonra yurdun Türk Ocağına inkilâp etmesini tavsiye ettiler. Ve yurda da …… teberruda bulundular.
Gençler Yurdundan sonra Müdafai Hukuka, oradan da Belediye Bahçesine gidildi.
Belediye bahçesine gidilirken yolda Arap Hıristiyanlar namına bir genç Arap Hıristiyan kızı Atatürk’e bir çiçek buketi takdim etti. Atatürk buketi aldılar.
Buraya kadar olup biten hâdiseler Ebedî Şef Atatürk’ü memnun etmemişti. Şehrin Kozmopolit manzarası, sorduğu suallerden aldığı alâkasızca cevaplar kendilerini fevkalâde sinirlendirmişti. Programa göre Belediye bahçesinde,   o zaman   Hükümet Tabibi olan merhum Reşit Galip (“yumuktepe.com” notu: Doktor Reşit Galip bey Cumhuriyet tarihimize damga vuran son derece saygıdeğer, örnek bir kişidir.  İnternette onunla ilgili bir çok yazıya ulaşabilirsiniz.Özellikle öneririm) tarafından bir nutuk okunacaktı.  Fakat bu nutkun okunması için kendisinden hiç kimse müsaade istemeğe cesaret edemiyordu. Nihayet o zaman Konya mebusu olan ve Atatürk’ün o zamanki seyahatlerinde daima refakatinde bulunan Bay Refik —ki şimdi îçel mebusudur— bir fırsat bularak nutkun okunmasına müsaade aldı. Nutuk Rûşit Galip tarafından güzei bir Jestle okundu Ebedi Şef bu nutuktan memnun olduğu tavırlarının değişmesinden ve yüzünün sert çizgilerinin yumuşamasından seziliyordu. Nutuk bitince kendileri de ayağa kalkarak Mersin için meşhur ve tarihî nutkunu şiddetli ve heyecanlı bir tarzda söylediler.
Bundan sonra istasyona gidildi istikbalinde olduğu gibi gene kalabalık bir halk kitlesi tarafından çok hararetli bir şekilde teşyî edilmişlerdir.
Atatürk bundan sonra da Mersinimizi şu tarihlerde şereflendirmişlerdir.
20 İkincikânun 1341 salı günü saat 11,45 de gelerek önceden hazırlanmış olan Tahinclerin konağında ikamet  buyurmuşlardır. Atatürk bu defa Mersinde 11 gün istirahat buyurduktan ve muhtelif mevzular üzerinde tetkikat yaptıktan sonra Silifke’ye hareket etmişlerdir. Bu ziyaretlerinde Mersin Müdafai Hukuk Cemiyeti Halk Partisine inkilâp etmiş ve Parti Müfettişi tarafından seçilen heyeti müteşebbise de Atatürk’e takdim edilmiştir.
Osmaniye mahallesindeki büyük bahçe evinde kendilerine Mersin köylüleri tarafından bir öğle ziyafeti verilmiştir.Gene bu defa Atatürk gayri muayyen zamanlarda konaktan çıkarak çarşı ve mahalle aralarına gitmiş, bazan bakkal dükkânlarında bazan kenar mahalle kahvelerinde oturarak halkla en geniş manâda temaslar yapmışlardır.
Atatürk 10 Mayıs 926 Pazartesi günü saat 22 de trenle teşrif ettiler, bir gün sonra Ertuğrul yatı ile Silifke’ye hareket buyurdular.
Şubat 927 de denizden teşrif ettiler mutat ziyaretleri yaptıktan sonra Ankara’ya hareket buyurdular.
12 Şubat 931 Perşembe günü Ege vapuriyle saat 14 te limandan şehre çıkmışlardır. Hükümeti, Belediyeyi, Halk Partisini ziyaret ettikten sonra Mersin’e gelen hususî trenleriyle saat 18 de Adana’ya hareket buyurmuşlardır. Atatürk yanında, bu defaki teşriflerinde Recep Peker, merhum eski Maarif Vekili Vasıf Çınar ve her vekâlet ve müesseselerden alınmış mütahassıs veya müfettişlerden mürekkep    kalabalık    bir    maiyet    vardı.
En çok bir kaç ay evvel yapılmış ve   gürültülü    geçmiş    olan Belediye intihabı ile meşgul olmuşlardır. Ve bilhassa  Serbest    Fırkanın intihabı kazanmak için ne gibi usuller ve   propagandalara müracaat etmiş olduğunu öğrenmek istemişlerdir.
Ebedî Şef, 28 İkincikânun 938 Cumartesi günü Şeker Bayramınm ikinci günü saat 18 de trenle teşrif etmişlerdir. Gene, mutat zevat tarafından Yenice’de  karşılandı. Yenice’den Mersin’e gelinceye kadar yolda Mersin’in içme suyundan ve portakal bahçeciliğinin inkişaf derecesi hakkında malûmat istediler. Hattâ : « Mersin içine suyunu yaparsa, portakal bahçelerini  de çoğaltırsa en lüzumlu iki şeyi yapmış olur»   dediler.
Tren istasyona karanlıkta girdiği halde meydanda çok temiz giyinmiş memur ve halktan mürekkep muntazam bir kalabalık göze çarpıyordu.  Garda kendilerine dal üzerinde portakal takdim edilmiştir. Doğruca limanda bekleyen Gülcemal vapuruna gidilmiştir. Vapur gece saat 2 de Mersin’den İzmir’e gitmek üzere ayrılmıştır.
21 Şubat 935 Perşembe günü 9,15 te Ege vapuru ile Taşucunu teşrif etmişlerdir. Bu defa vapura iki torpito muhribi de refakat ediyordu İzmir’den gelinmişti. Gene deniz yoliyle  İzmir’e dönüldü.
19 İkinciteşrin 937 Cuma günü saat 15 de trenle teşrii ettiler. Refakatlerinde Başvekil Celâl Bayar, Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, Nafıa Vekili Ali Çetinkaya, tayyareci Sabiha Gökçen ve bazı mebuslar vardı. Evvelâ Vali konağına teşrif ettiler, orada inşaatı henüz bitmemiş olan konağın ve parkın plânlarını ve şehir imar plânını tetkik buyurduktan sonra portakal bahçesine gidildi, orada portakal ve mandalina yediler, hattâ Ebedî Şef : « Hayatımda ilk defa elimle portakal kopararak yiyorum-» dediler.
Bahçeden istasyona gidildi. İstasyonda Valiye veda ederken  konağı tefriş ettiriniz, her sene Nisan ayını Mersin’de   geçireceğim demişlerdir. Saat 16,50 de trenle avdet buyurmuşlardır.
20 Mayıs 938 Cama günü saat 13,30 da trenle teşrif ettiler. Trenden iner inmez askerin ve okul talebelerinin geçit resmini ayakta takip buyurdular.  Bu ziyarette refakatlerinde üç profesör doktorla üç mebus vardı. Vali konağında ikamet buyurdular. Atatürk bu defa Hatay davası ile meşgul olmuşlardı.
Ayni zamanda her akşam sofrasında bulunan zevatla Türk dili üzerinde konuşmuşlardır.
Atatürk arapça veya farsça zannenttiğmiz bir çok kelimelerin öz Türkçe olduğunu mukni delillerle ispat ediyorlardı. Bir defasında : «Türk dili o kadar  geniş ve zengindir ki ben dört sene  fasılasız olarak bu mevzu üzerinde çalıştım ve halen de çalışmaktayım. Eğer ben bu mesaimi başka bir ilim sahasına tevcih etmiş olsaydım şimdiye kadar o ilmin âlimi olurdum. Halbuki dil bahsinin henüz eşiğindeyim. Fakat itiraf edeyim ki on dört sene daha çalışsam zevkine doyamıyacağım» buyurmuşlardır.
Atatürk’ün bu son gelişidir. Hattâ bu ziyaret bütün Türkiye’de son seyahati olmuştur. Atatürk bu defa Mersin’de bir müddet istirahat buyurmağı teşebbüs etmiş oldukları halde mevsimsiz olarak gelen şiddetli sıcaklardan müteessir oldukları için dört gün sonra 23 Mayıs Salı günü saat 14.35 de trenle avdet buyurmuşlardır. Buradan doğruca İstanbul’a teşrif ederek Savarona yatında istirahate çekilmişlerdir. Bir müddet sonra hepimizin malûmu olduğu üzere hastalığı artmış ve yattan da ayrılarak Dolmabahçe sarayında tedavî altına alınmıştı.
Atatürk nihayet 10 İkinc teşrin 1938 de Türk milletini unutulmaz acılar içinde bırakarak hayata gözlerini ebediyen kapamıştır.
Bu tarihte Türk milleti Büyük Şefini kaybetmişti. Fakat onun manevî mevcudiyeti muazzam eserleri ile birlikte milletin kalbinde ebediyete kadar yaşayacaktır.

Milli Şef’imiz ve Cumhurreisimiz

BÜYÜK İSMET İNÖNÜ

MERSİN’DE

28    ŞUBAT    1920

28 Şubat Mersin’in en şerefli günlerinden biridir. O gün Büyük İnönü Mersin’e ilk defa gelmişler ve bütün halka şeref bahsetmişlerdir.
Mersin’in bu büyük günü her yıl Halkevi’nde kutlanmakta ve büyük Millî Şefe karşı bağlılık tezahürleri yapılarak onun tarihî ve siyasî bakımlardan memlekete yaptıkları büyüklükler takdirle yadedilmektedir.
28 Şubat 1948 de yapılan bir tezahür bütün bu bağlılıkları ve büyük Şaf’e karşı Mersin halkının gösterdiği minnet ve şükran hislerini ifade eden bir numunedir.
28 Şubat 1943 Pazar günü … Memleketimizde dört yılda bir defa yapılan Büyük Millet Meclisi seçimine de tesadüf ediyordu. Büyük Millî Şef bu vesile ile Türk millet’ne bir beyanname neşrederek Milletten güven istiyordu.
Türk milletinin Büyük Millî Şefe karşı güveni sonsuzdur. O’nun izinde çalışmak, O’nun yolunda ve O’nun açtığı millî birlik bayrağı altında yaşamak her Türk’e şeref ve saadet verir. İşte bütün Türk milleti olduğu gibi İçel halkı ve bu arada Mersinliler de Büyük Şefin beyannamesinde ilân ettiği C. H. Parti namzetlerine reylerini tam bir ittifakla vermek suretiyle Millî Şefe bağlılıklarını göstermişlerdi.
Öğle zamanı İçel’in bütün kazalarından gelen reyler İçel halkının bütün milletin bir sembolü halinde Millî Şef e sonsuz bir bağlılıkla güvenlerini ve O’nun emrinde bulunmaktan duydukları sevinci bilfiil göstermişlerdi.
Öğleden sonra Halkevi’nde 28 Şubat töreni yapılacaktı. Millî Şefin Mersin’e seref verdiği ve milletin Kendi hakimiyetini  ve kendi reyini Büyük Millî Şef  için kullandığı bu gün tam manâsiyle iki bayram olmuştu. Yeni seçilen mebuslar da Halkevi’nde hazırdılar.
Başta Vali ve memleketin ileri gelenleri Parti arkadaşları hep Halkevi’nde bu iki bayramın sevinci ile coşmuşlardı. Doktor Tahsin Soylu Mersin halkının heyecanını belirttikten sonra mebuslarımızdan Refik Koraltan söz aldı halkı hakikaten coşturdu. Bundan sonra Millî Şefe bağlılık ve minnet tezahürleri yapıldıktan sonra merasime son verildi. O günün heyecanı her 28 Şubatta Mersinlilerin içten gelen bir bayramı halinde tekrarlanır.

MERSİN’İN

KURTULUŞ BAYRAMI

5 İKİNCİKÂNUN 1920

Mersin’in en şerefli günlerinden birisi de Kurtuluş bayramıdır. 1918 de Fransız işgali altında kalan Mersin ve civarı Ebedî Şef Atatürk’ün ve Millî Şet İnönü’nün dahiyane idaresi ile ana yurda iltihak edereken  mesut gününü yaşamiştır.
Bu şerefli günü evlâttan evlâda en büyük hatıra olarak yadeden Mersin halkı her yıl 5 İkincikânun gününü bayram olarak ilân etmiştir.
Her yıl erkenden şehir baştan başa donanır. Millî Mücadeleye iştirak etmiş kahramanlar o günkü elbiseleriyle tıpkı Mersin’in kurtuluşunda ilk Mersin’e girdikleri gün gibi Hastane caddesinde toplanır, doğruca Hükümet konağına giderek şanlı ve ebediyete kadar hür dalgalanacak Türk sancağını Hükümet konağına çeker sonra stadyomda toplanılır. Nutuklar söylenerek büyük inkilâpçılara minnettarlık hisleri tekrarlanır o günkü kahraman şehitlerin hatıraları taziz edilir. O gün ordu şerefine Belediye tarafından ziyafet verilir.
5 îkincikânun en büyük bayram olduğu için her Mersin’li bunu, baştan başa heyecan içindi kutlar.

Biyografik Bilgi

scroll to top