,

KAYBETTİĞİMÄ°Z BÄ°R DEÄžER : OKAN MERZECÄ° – H.Åžinasi DEVELÄ°

dürüstlük.jpg

Memleketimizin deÄŸerli bir evladı, güzel ve iyi insan Hüseyin Okan Merzeci’yi kendisinden pek çok hizmetler beklediÄŸimiz bir anda kaybettik.
Bir bilgisayar gibi çalışan beynine yenik düştü.
Çalışmak adeta onun için prensipti, Amelelik yaparak, araba yıkayarak, araba sürerek kazandığı para ile Almanya’da yaptığı tahsildeki hayatını 58 yıl süre aynı enerji ile sürdürdü.
Tabiat ve insan dostu, iyilik ve hayırsever bir kişiliğe sahipti.
Sekiz yıl süren Belediye BaÅŸkanlığından aldığı ücretlerin tek kuruÅŸunu cebine koymadı. Bir ara 130’a varan fakir talebeye burs veriyordu. Ä°ki Okul yaptırmayı planlamıştı. EÅŸinin adına olanı bitirdi, ikincisine baÅŸlamak kısmet olmadı.
Mersin’deki Diyabet Hastanesi’nin milyarlara varan mermerleri için tek kuruÅŸ almadı. Biz üçüncü, halen inÅŸa edilenin mermerlerini de bağışlamasını isteyecektik, bunu da tanrı bırakmadı.
Belediyeden yardım isteyerek başvuranlara cebinden para verirdi.
Bir defasında kendisine,
-BaÅŸkan, milleti böyle alıştırdınız, siz yokken benden de istiyorlar dediÄŸimde, “sen de ver” demiÅŸti.
Belediye Başkanlığı süresince Başkanlık kapısı hiç kapanmamıştır. Onunla görüşmek için doğrudan yanına girilir, kimseye başvurulmak gerekmezdi. Telefonlarında doğrudan görüşülebilirdi.
Kendisi ile 8 yıl birlikte olan bir kiÅŸi olarak kesinlikle iddia ediyorum ki, Belediye’de dürüstlük bazında kendisine tek kelime söylenemez. Devlet malını kendi malından çok daha iyi korurdu. Hatası varsa iyiliÄŸinden veya mevzuata yabancı oluÅŸundandır.
Tevazuunu bütün Mersin halkı bilir. Bu hususta birÅŸey söylemek gerekmez. Belediyenin konforlu makam odasında-resmi kiÅŸilerin karşılanması hariç bir gün bile oturmamıştır. Fazla lüks beni sıkıyor diyordu. Asılları Denizlili olmakla beraber uzun yıllar önce Mersin’e yerleÅŸmiÅŸ köklü bir aileye mensuptu. Büyük babası (Azledilmez Kadı) payesini elde etmiÅŸ eski Mersin Kadısı Hasan Tahsin Merzeci’dir. Milli Mücadelede Milli kuvvetlere hizmetinden dolayı bir ara Fransızlar tarafından tutuklanmıştı. Amcası Fahri Merzeci de eski belediye baÅŸkanlarındandı. 16 Haziran 1939 tarihinde Mesudiye Mahallesi 19 Sokaktaki tek katlı evde dünyaya geldi. Ticaret Lisesi mezunu olduÄŸu için, üniversiteye giremiyordu. Hariçten Lise bitirme imtihanına girdi kazandı. 300 kiÅŸinin girdiÄŸi Yurtdışı Döviz imtihanında 8. oldu ve Almanya’ya gitti. Münih’te Oskarvan Miller Teknykum’u bitirdi ve Ä°nÅŸaat Mühendisi oldu. Belediye BaÅŸkanı seçilinceye kadar serbest mühendis olarak çalıştı.
Belediye BaÅŸkanlığında son dönem baÅŸladığında kalbi yorgundu, ÅŸeker ve tansiyon gibi sıkıntıları da vardı. Ancak bütün bunlar çalışma hızını kesmeye yetmiyordu. Yaz baÅŸlarında kendisini ikaz etmiÅŸtim. “BoÅŸver Åžinasi Abi,” diyordu. “Allahın dediÄŸi olur.”
Ancak Temmuz sonunda bir seyahat sonunda kalbinin kontrolü için “Amerika’ya gideceÄŸim” demiÅŸti. Hareketini düşündüğü güne birkaç gün kala son rahatsızlığı zuhur etti.
Bir parti mensubu olarak iki dönem Belediye BaÅŸkanlığı yapmış olmasına raÄŸmen politikayı Belediye’ye sokmamıştır. Önceki baÅŸkanlığı döneminde ben kendisine muhalif bir parti üyesi olduÄŸum halde, beni BaÅŸkan Vekili yapmak istemiÅŸti. Tabii buna ne kendi mensup olduÄŸu parti ve ne de benim mensup olduÄŸum parti rıza göstermiÅŸti. Yine o dönemde Komisyonlara (..partisi) liler girmek istiyor dediÄŸimde, çalışacaklarsa bütün komisyonlara girsinler demiÅŸti. Ben uzun süre meclis üyeliÄŸi yaptım, hiçbir Belediye BaÅŸkanında bu geniÅŸ düşünüşe ÅŸahit olmadım. Son dönemde beni telefonla arayıp kendi partisinden birinci sırada aday olmamı teklif etti ben, sizin partinizin üyesi deÄŸilim dediÄŸimde, ÅŸeref üyemiz ol demiÅŸti. Zaman zaman geçmiÅŸteki günlerinden anlatırdı. Bunlardan birisini ilginç bulduÄŸum için yazıyorum.
Bir tarihte Almanya’dan Türkiye’ye ailesini ziyarete geliyormuÅŸ. Yanında bir yakını varmış. Ä°stanbul’dan trenle bir süre geldikten sonra arkadaşı,
– Ãœzüleceksin ama, anlatmak zorundayım, Maalesef anneni kaybettik. DemiÅŸ, ölümü anlatmış. Bir süre daha yol almışlar. Arkadaşı,
– Sana üzülerek birÅŸey daha söyleyeceÄŸim, ama lütfen sakin ol, aynı anda kardeÅŸini de kaybettik.
Bunun üzerine Okan ayağa fırlamış,
– Allah aÅŸkına daha var mı? söyle.
Yurtdışında fazla kalması hizmetlerinde başarılı olmasının nedenlerinden birisidir.
1984-1989 döneminde Avrupa Konseyi Çevre ve Planlama Komisyonu’nda Delege olarak görev yapmıştı. Almanca ve Ä°ngilizce biliyordu.
Mesleki tecrübesi Mersin’e birçok eser kazandırdı.
Güney Kent Türkiye ölçüsünde büyük bir eserdir. Birçok yoksul kiÅŸiyi Akbelen’le mesken sahibi yapmıştır. Batı Yakası Projesi Mersin’in bu semtine medeni bir ÅŸekil vermiÅŸtir. Menderes Bulvarı, dolgu alanı onun eseridir. KamulaÅŸtırma ve planları eski belediye zamanında yapılmış ise de, Sebze Hali ve Otagar onun zamanında inÅŸa edilmiÅŸtir.
Daha modern bir Otagar yapılmasını planlamıştı.
Alt yapıya büyük önem veriyordu. Gerek Atatürk, gerekse Ä°stiklal Caddeleri’ndeki çalışmalar göstermeden ziyade altyapı çalışmalarıdır.
Bütün ana caddelerde aynı şeyi planlıyordu. Atatürk meydanı güney kısmındaki Otoparkın kaldırılıp, altına 2000 arabalık bir otopark, dükkkanlar yapılması ve meydanın genişletilmesi planları hazırdı.
Atatürk Caddesi ve ara yolları trafiÄŸe kapatırken, insan otomobilden daha deÄŸerlidir felsefesini gütmüştü. Önce tepki aldı, ÅŸimdi dua ediyorlar. Åžehrin etrafında birçok geniÅŸ yollar açılmış ve açılmaya devam etmekte. Geçen dönemden bu yana baÅŸlayıp yarım kalan ÅŸimdiki Turgut Özal Bulvarı ve üst geçit bundan böyle tren altında ölmeye son veriyordu. Zira geçen dönemden bu yana orada 20 vatandaÅŸ can vermiÅŸti. Kanalizasyon ve su ÅŸebekesinde büyük geniÅŸleme saÄŸlamıştı. Hizmetleri bütün Mersinlilerin gözleri önünde olduÄŸu için, fazla yazmaya gerek yok. Kısaca söyleyelim ki, Mersin O’nu çok arayacak.
Aziz dostumuz. Arkanda iyi bir isim bıraktın, Huzur içinde yat.
İÇEL SANAT KULÜBÜ Bülteni 64. Sayısından alınmıştır.

Biyografik Bilgi

scroll to top