,

KÖY SEYİRLİK OYUNLARINDAKİ GELİN GÜVEY MOTİFİNDE ESKİ KÜLTÜR İZLERİ – Yrd.Doç.Dr. Erman ARTUN

Kso-e1382426587668.jpg

Türk düğünlerinde gelin ve güveyin ön planda yer aldığı sahneler yörelere göre farklılıklar göstermesine rağmen özde aynı olan “kız görme, kız isteme, nişan gelin hamamı, gelin salınması (kız kınası), ana kınası, gelin göçürme (gelin alayı), gelin giydirme, güvey giydirme, şimşir (ahret dalı), güvey tıraşı, gelin ve gelin sağdıçı güvey ve güvey sağdıcı, gerdek, kekil günü (gelin paçası) vb.gibi başlıklarda toplanmaktadır.
Bu bildirimizde, derlediğimiz gelin-güvey motifli köy seyirlik oyunlarının metinlerinden yola çıkarak bu oyunlarda yaşayan eski Türk kültürünün izlerini belirlemeğe çalışacağız.
Köy seyirlik oyunları tarih boyunca göçlerden, çeşitli kültürlerden ve birikimlerden etkilenmiştir. İslamiyet öncesi Türk kültürü bugünkü kültürün temelidir. Köy seyirlik oyunlarında Orta Asya, Anadolu, İslamiyet ve ortak Balkan kültürünün izlerini görebiliyoruz. Bu gelenek zamanla beslenerek yeni bir biçime bürünmüştür.
Ritüel kökenli seyirlik oyunlardaki düğünlerin vazgeçilmez ögesi gelin-güvey  motifidir. İçinde bu motifın bulunduğu oyunları incelediğimizde eski Türk kültürünün izlerine rastlıyoruz. Seyirlik oyunlar, oynandığı toplumun kültür düzeyine ve oynandığı çağa bağlıdır. Orta Asya Türklerinin inanç ve yaşama biçimleri . Anadolu’daki yerli halkın kültürünü etkilediği gibi bu kültürden de etkilenmiştir. Çeşitli etkilenmeler ve değişmelerle günümüze kadar gelen seyirlik oyunları iki ana gruba ayırabiliriz.
1-Ritüel nitelikte, belirli bir takvimi olan oyunlar.
2-Düğün törenlerinde ve çeşitli toplantılarda eğlence amacıyla oynanan oyunlar.
Ritüel kökenli oyanlarda şenlik, büyü, bolluk ve bereket motifleri iç içedir. Taklit, eylem ve toplu katılma doğaya karşı korunmadır. Bu tür oyunlar eski-yeni, iyi-kötü, bolluk-kıtlık, yaz-kış, ak-kara, güçlü-zayıf gibi çatışmalar üzerine kurulur. Çeşitli, kültürlerde mevsim değişiklikleri törenlerle kutlanır. İslamiyet öncesi Türk kültüründe de bahar bayramı yapılarak kıştan sonra canlanan doğanın sevinçle karşılandığını ve şenlikler düzenlendiğini biliyoruz. Eskiden yapılan bu ayin, tören ve şenlikler daha sonra semavi dinlere de girerek dini bir nitelik kazanmıştır.
Ritüellerin kökeni avcılık dönemine kadar  götürülebilir. Avın verimli geçmesi için büyüden medet uman ilkel insan, av sonrasında  avladığı avını gezdirerek avının verimli geçmesini bol olmasını istemiştir. Avcı kültüründen tarım kültürüne geçilince tarımda bolluk, bereket ve üreme için çeşitli törenler yapılmağa başlanmıştır. Bolluk, bereket ve üreme amacıyla yapılan törenlerin izlerine günümüzde’ de  rastlayabiliyoruz. Doğaya sıkı sıkıya bağlı olan köylü, doğada belli takvimlerin olduğunun bilincindedir. Bu nedenle oynanan oyunların, amacına göre belli bir takvimi vardır.
Köy seyirlik  oyunlarında pagan büyü törenlerinin izleri açıkça görülür. Oyunların dondurulmuş estetik biçimi ve kalıbı günlük olaylarla gelişir. Oyunların bir – çoğu eğlence amacıyla oynanmasına rağmen, oyun çıkarmanın temelindeki dinsel işlevi hatırlatan izler vardır. Anadolu köylüsü  bu oyunlar yoluyla doğa olaylarını etkileyebileceği inancını taşır (1).  Çeşitli amaçlarla yapılan kutsal törenler içerik bakımından büyüsel, biçim yönünden dramatiktir. Ritüellerin taklitle canlandırma ögesi, dramı oluşturur(2).  Dramatik nitelikli ritüeller kültür özlüdür ve dinsel alana girer(3).  Ritüeller doğanın bilinmeyen yönlerini simgeler(4).  Her ritüel bir sembolden oluşur. Eşya, faaliyet, görüntü, olay, saha ve zaman boyutu vardır(5). Bu oyunlar bütün kültürlerde ilkel toplulukların büyü   törenlerinde yapılan taklitlerin kalıntısıdır.
Ritüel uzantısı olan köy seyirlik oyunları, halk arasında geleneksel bir tür olarak oynana gelmektedir. Bu oyunlar ilkellerdeki büyüsel anlamlarını çoktan kaybetmişlerdir(6).  Ritüellerde başka kişiliğe girme, unutulmuş kutsal kişilerin yerini almadır (7).  Ritüel kökenli oyunların özünde doğayla barışık olma isteği vardır. Köylü bu törenlere inanarak katılır(8). Ritüellerde yıl döngüsünde kışın kovulup baharın gelmesi gibi bir gidiş ve geri dönüş vardır(9).
Toplumda ata mirası olan töreler kültürün temel taşlarındandır. Kökeni büyüye dayanan seyirlik oyunları çehresi artık değişmiştir. Köylü kendine özgü geleneklere, törelere bağlılığıyla bugün şenlik olarak nitelediği seyirlik oyunları yeni bir renk ve yeni bir boyutta sürdürüp sahip çıkmaktadır. Oyunların belirli zamanlarda,  belirli biçimlerde oynanması  ve oyuncuların sözleri, bu oyunların boluk kalıntısı  olduğunu ortaya koyar. Artık oyunlar daha çok eğlenmek ve oyalanmak amacıyla oynandığından, oyunlara giderek çeşitli yenilikler girmektedir(10). Halkın oyunlara olan bağlılığının temel nedeni oyunlardaki dinsel niteliği sağlayan mistik temalardır.
Sanat, ilkel toplumlarda doğanın gizemli güçlerini etkilemede araçtır. Günlerin uzaması, kışın sona ermesi, doğanın canlanması, üremenin artması için yapılan törenler bolluk duası niteliğindedir. Törenlerde gerçekleşmesi istenen durum simgesel olarak canlandırılır (11).  Doğum, ölüm, evlenme, erginlik gibi yaşamın bir durumundan öteki durumuna geçişi gösteren hareketler mevsim ritüellerin ana konularındadır.
Genellikle mevsim ritüellerinde örgü şöyledir(12).
1-Ölüm: Yaşamın durması, yıl  sonu, ağlama, yakınma.
2-Duraklama: Bekleyiş.
3-Arınma: Toplumu, kötülüklerden temizleme, ateş, su, kurban vb.
4-Canlandırma: Yaşamın sürmesi için çatışma bolluk kıtlık çatışması vb.
5-Kutlama:Yeni yılın başlaması,  şölen.
Ritüel kökenli oyunlarda düğün ve gelin-güvey motiflerini ölüm, canlandırma ve kutlama bölümlerinde görüyoruz,  gelin kılığına girmiş erkek  ve güvey pek çok oyunda simgesel ve işlevsel olarak yer alır. Ritüellerde doğa ve totemizm kültü atalar kültüyle karışmaktadır.  Evlenme kültü verimlilik kültüne bağlıdır(13).  Çajkonovic’e göre gelin kılığına girmiş erkek tarım veriminin tanrıçasıdır(14).   D. Antonijevic de seyirlik oyunlardaki düğün sahnelerinin güncel hayattan kaynaklandığına ve verimlik bağları olduğuna işaret  eder. Gelin Balkan kültürlerinde de verimlilik simgesidir(15).
Gelin-güvey ve evlilik motifi verimlik ve üremeye bağlı motiftir. Ürünün bol ve verimli olması için yapılır. Türk köylüsü  bunların verimlilik için yapıldığını biliyor. Gelin, güvey ve düğün gösterileri tarım kültüdür. Günümüzdeki oyunlarda gelin kaçırma koşul ve kültür değişimi etkisiyle sevinçle karşılanır.
Bu görüşü Mirjana Morkovic de doğruluyor(16).  Seyirlik oyunlarda düğün sahneleri verimlilikle ilgilidir. Belli bir takvimi olan oyunlarda ana amaç eskinin uğurlanıp yeninin karşılanmasıdır. Vurgu  gelecek üstünedir. Bir çok oyunda  görülen düğün sahnesi canlandırılmasında ana kişi kadın kılığındaki erkeğin canlandırdığı gelindir. Gelin, bolluk, bereket ve üreme simgesidir.
İncelemeye aldığımız  gelin-güvey motifli oyunlardan bazıların şöyle sıralayabiliriz:
OYUNLAR
Oy-1) Köse – Gelin-Oyunu (17):
I.güvey eski yılı, II. güvey yeni yılı simgeler.
Köse ile gelin evlendirilir. Köse bayılır. Gelin ayıltamaz. Yeni güvey getirilir ve gelinle evlendirilir. Eski-yeni çatışması  işlenir.  Eski  yılın bitmesi ve yeni yılın başlaması canlandırılır.
Oy-2) Devci Oyunu (18):
Arap, gelini kaçınr, arap öldürülür, gelin arabı diriltir. Deveci ak, arap kara simgesidir. Dirilme sevinçle karşılanır.
Oy-3) Arap Oyunu (19):
Arap kara, koca ak simgesidir. Arap kocayı öldürür.
Gelin kocayı diriltir. Dirilme sevinçle karşılanır.
0y-4) Bir Gelin Lazım Oyunu (20):
Arap Arap, ihtiyarı öldürür, iki seyirci gelini kaçırır. Gelin ihtiyarı diriltir. Topluca dans edilir.
Oy-5) Kız Kaçırma Oyunu (21):
Dede ak, Araplar kara simgesidir. Seyirciler  gelinleri kaçırır. Araplar gelinleri kaçıranları kovalayıp
bulur ve döğerler. Oyun toplu dansla sona erer.
Oy-6) Gelin Kaynana Oyunu (22):
Gelin kaynana çatışması üzerine kurulmuştur.
Oy-7) Gelin Kaçırma Oyunu (23):
Hoca, gelinle, güveyin nikahını kıyar, düğün yapılır, gelin kaçırılır. Kaçırılanlar cezalandırılır. Oyun
ilk çıkış özelliğini kaybedip güncelleşmiştir .
Oy-8) Kambur Öldü Oyunu (24):
Kambur ölür, gelin diriltir. Dirilme sevinçle karşılanır. Ritüel yerini eğlenceye bırakmıştır.
Oy-9) Güvey Traşı Oyunu (25):
Düğün adetlerinden güvey traşı oyuna  konu  olur. Güveye traş yapılır.  Oyunda sabun yerine  hayvan pisliği  sürülerek, güvey oyuna getirilir. Gülünç ögeler öne çıkarılır.
Oy-10) Gelin Kaçırma Oyunu (26):
Ölme dirilme ve gelin kaçırma üzerine kurulmuştur. Gelini kaçıran kara simgesi kambur öldürülür. Gelin kamburu diriltir.  Bu oyun Cemal ritüeli içinde oynadığında iki Cemal topluluğu karşılaşırsa
gelin öldürülür.
Oy-11) Ölme Dirilme ve  Gelin Kaçırma Oyunu (27):
Bu oyun ölme dirilme ve kız kaçırma üzerine kurulmuştur. Gelin kaçırılır, bulunca sevinilir.
Kaçıran cezalandırılır.
Oy-12) Ölme Dirilme Oyunu (28):
Kambur öldürülür. Gelin kamburu diriltir.
Dirilme olayı sevinçle karşılanır.
Oy-13) Gelin-Güvey Oyunu (29):
Gelin kılığına girmiş erkekle güvey evlendirilir. Gelin kaçırılır. Kız istenirken söz komiklerine baş vurulur.  Eğlence öne çıkar.
Oy-14) Ölme Dirilme Oyunu (30):
Gelin ölen Cemali diriltir. Doğanın canlanması ikinci plana itilir, Eğlence öne çıkar.
Oy-15) Ölme Dirilme Oyunu (31):
Gelin öldürülen kamburu diriltir. Dirilme olayı sevinçle karşılanır.
Oy-16) Güvey öldü Oyunu (32):
Güvey ölür,  Gelin amin der, fakat güveyi diriltemez. Güveyin kulağında davul çalınır güvey dirilir. Ritüel yerini komediye bırakmış. Gelin yerine davulla ölüyü diriltme günümüzde ritüellere bakışın tipik
bir örneği olarak alınabilir.
Oy-17) Ölme-Dirilme Oyunu (33):
Güvey öldürülür, gelin güveyi diriltir.
Oy-18) Ölme Dirilme Oyunu (34):
Gelin öldürülen güveyi diriltir. Dirilme olayı toplu halk oyunlarıyla kutlanır.
Oy-19) Post Çıkarma Oyunu (35):
Gelin ölen cemali su dökerek diriltir. Ritüel ikinci plana itilmiş, komedi öne çıkmıştır.
Oy-20) Ölme Dirilme Oyunu (36):
Gelin, ölen oyuncuyu diriltir. Dirilme sevinçle karşılanır.
Oy-21) Kız Kaçırma Oyunu (37):
Oyun ritüel işlevini kaybetmiş güncel bir sorun olan başlık yüzünden kız kaçırma konusu işlenmiştir.
Oy-22) Ahret Ana Oyunu (38):
Bu oyunda kız kaçırmaların bir nedeni olan ailelerin birbirlerini seven gençleri ayırmaları konusu
işlenmiştir. Oyun, gelin kıza talip olan hocanın, gelinin anasıyla evlenmesiyle sürpriz bir sonla biter.
Oy-23) Behşet’1e Behiye Oyunu (39):
Oyun, gelin kılığına giren bir erkekle (Behiye), güvey kılığına giren bir kızın (Behşet) evlenmesi üzerine
kurulmuştur.  Oyun gelinin erkek, güveyin kız olmasının anlaşılmasıyla biter. Eğlence amaçlı bir oyundur.
Oy-24) Gelin Verme Oyunu (40):
Güvey anaları üç gelin kızı,  oğulları  için alır. Oyun kızların analarının, oğlan analarına “kızımız yüzünüzü ak mı  çıkardı, kara mı?”  sorusu üzerine  kurulmuştur.  Bu soru üzerine I.gelin kaynanasına un, II.gelin kül atar. III.gelin boyalı elleriyle kaynanasını boyar, oyun eğlence amaçlıdır.
Gelin-güvey motifli oyunları  şu başlıklarda toplayabiliriz:
I-Ritüel kökenli, tarım kültüne bağlı gelin kılığına girmiş erkeğin tabiat verimini, üreme ve çoğalmayı
simgelemiş.
(Oy: 1-2-3-4-5-S-9-10-11-12-14-15-17-18-20)
İncelemeye alınan 24 gelin-güvey motifli seyirlik oyundan yukarıda oyun numaraları verilen 14 oyunun  bugün ritüel işlevi ikinci plana itilse de tarım kültüne bağlı olduğunu, gelin motifinin verim  ve üremeyi simgelediğini görüyoruz. Köylü bu oyunların ne için oynandığını biliyor. Bazı oyunlarda birkaç motifi içiçe buluyoruz.
II-Oyunlarda öldürülen güvey veya bir diğer oyuncu “ak” güveyi öldüren “kara” simgesidir. Güveyin ölmesi, gelinin güveyi diriltmesi  ölme-dirilme motifidir. Tabiatın canlanması ve  verimlikle kurulan bağı simgelemesi.
(Oy:1-2-3-4-5-8-10-11-12-14-15-16-18-20)
13 gelin-güvey motifli oyunda İslamiyet öncesi Türk kültürünün izlerini taşıyan ak ve kara motiflerini
ve tabiatın canlanması simgesi olan ölme-dirilme motiflerini görüyoruz. Gelin, güveye göre öne çıkarak diriltme işlevini yükleniyor. Diriltme olayı sevinçle, toplu dansla kutlanıyor. Ölüm, yaşamın durması ve yıl sonu simgesidir. Gelinin güveyi diriltmesine kadar geçen süre ritüellerin duraklama süresidir. Gelinin güveyi diriltmesi, yaşamın sürmesi çalışma sonrası (ölüm-hayat, bolluk-kıtlık) canlanıştır. Eskinin koyulup yeninin canlanması kutlanır.
III. Gelinin kaçırılıp öldürülmesi olayına köylünün kurban adını vermesi eski kurban törenlerini
simgelemesi açısından önemlidir.
(Oy-10)
Cemal     ritüelinde, iki köy cemali karşılaştıklarında kan dökülmesi şarttır. Gelinler savunulur. Gelinlerin çatışmada ölme olayını köylü, kurban alma olarak niteliyor. Köylü, gelinin kaçırılmasına bereketin kaçması, karşı gurubun gelininin alınmasına bereket alma adını verir. Köylünün gelinin ölmesine kurban verme, gelinin öldürülmesine kurban alma adını vermesi  bizi ilkellerin kurban törenlerine kadar götürüyor.
IV-Geline  yapılan saldırı ve saldırganların kovulmasındaki hareketler eski kötü ruhları kovalama törenlerini simgeler.
(Oy-5-10-11-12)
Gelinin savunulması sahneleri bize kötü ruhları uzaklaştırma ayinlerini hatırlatır.
V– Geline bazı sembollerle yapılan hareketler gelinle üreme arasında kurulan bağı simgeler.
(Oy-5-10-12)
Oyuncuların fallusa benzeyen çomak adı verilen  sopalarla yaptıkları hareketlerde üreme temsillerini görüyoruz.
VI– Oyunlarda düğün sahnelerinde, eski ve yeniye geçiş anının simgelenmesi vardır.
(Oy-1)
Oyuncuların canlandırdığı ritüel kökenli kış yarısı oyunlarındaki gelin-güveyli düğün törenlerinde, iki güvey vardır. Yaşlı güvey, eski yılı, genç güvey yeni yılı simgeler. Eskinin ölüp gelinin yeni  güveyle evlenmesi eskiden yeniye  geçişin simgesidir.
VII– Seyirlik oyunlardaki düğünlerde gelin-güvey motifi eğlence öğesi olarak geçmektedir.
(Oy-7-9-13-14-16-19-22-23-24-28)
Bu oyunlarda eğlence öne çıkmıştır. Erkeğin gelin olması düğün törenlerini komik bir biçimde verilmesi, güldürü öğeleridir. Değişen yaşam koşullarıyla başlık parası, masraflı düğün törenleri eleştirilir. Damat traşı töreni alaya alınır.
SONUÇ
Gelin-güvey motifli köy seyirlik oyunları binlerce yıllık Türk kültürünün saklayıcıları ve taşıyıcıları olmaları açısından çok önem taşımaktadır.
Bu oyunları yeterli yazılı belge olmadığı için Orta Asya kültürüne doğrudan bulamıyoruz. Her yönüyle Anadolu kültür ve  motiflerine de bağlayamayacağımız düşüncesini taşıyoruz. Bu oyunlardaki  motifler Orta Asya Türk Kültürünün Anadolu halk kültüründe şekillenmesidir. Ayrıca bu oyunlardaki motifler bize yazılı kaynaklarla varamadığımız eski kültüre ait ipuçlarını vermektedir.
(1) Sevda Şener, Tiyatronun Kaynağına İlişkin Kuramlar Tiyatro Araştırmaları Dergisi, Dramatik Köylü Oyunları, 1975, sayı 6, Ankara 1977 s.23-24.
(2) Metin  And Dramatik Köylü Oyunları Açısından Muharrem, Aşure ve Taziye, Tiyatro Araştırmaları Dergisi. Dramatik Köylü Oyunları Özel Sayısı 1975 sayı 6. s50
(3) Sedat Veyis Örnek, 100 soruda, ilkellerde, Din, Büyü, Sanat, Efsane, İstanbul, 1971,s.183
(4) Petar Kostic, Preklo i Znacenje Godisnjh Obıcaja Beograd, 1972, s.6-11
(5) Mirjana Prosıc, übredna Praska II Srbıjı, Teorijsko Hipotetcicki Okvir za Proucavanje Poklade kao Obreda Prelaza, Etnolojke Sveske lBeograd, 1976, s.33-50
(6) Abdülkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizme, Türk Tarih Kurumu Yayını, Ankara 1972, s.45
(7) K.j Kakauri, Dionysiaka, Athens, 1965, s.9
(8) Nurhan Karadağ, Köy Seyirlik Oyunları, Ankara 1978, s.9
(9) Metin Ant, Türk Tiyatrosunun Evreleri. Ankara 1983, s.18
(10)Metin Ant, Türk Tiyatrosunun Evreleri. Ankara 1983, s.18
(11)Sevda Şener, Tiyatronun Kaynağına……..s. 24-25
(12)Sevda Şener. a.g.y. s.36
(13)Petar Kıstic, Preklo …… s..6-11
(14)V.Cajkonovic, Mit: Religia  u.Srba, Beograd, 1973, s.287
(15)Dragoslav  Antonijevic, Vitanjiske Brumaliye  i  Savremene Maskirane Poyorke Balkanskih Naroda,  Balcanica x Beograd 1979, s.112-115
(16)Mirjana Markovic, Predgovor, Apulejevoj, Kknjizi  Zlatni Magarac, Beograd, 1954, s.14
(17)Şükrü Elçin, Anadolu  Köy Orta Oyunları (Köy Tiyatrosu) Ankara, 1991, s.37-38
(18)Metin Ant, Türk Tiyatrosunun Evreleri, Ankara 1983, s.41
(19)Metin Ant Türk Tiyatrosunun ….. s.36
(2O)Metin Ant Geleneksel Türk Tiyatrosu s.172
(21)Metin Ant Geleneksel Türk Tiyatrosu .s.113
(22)Mustafa Koç, Gelin Kaynana Oyunu- T.F.A 1954 s.868
(23)Şevki Işık, 68, İlkokul, çiftçi, Taşucurca-Tekirdağ
(24)Emine Demir, 31, İlkokul, Avşar, Tekirdağ
(25)Mahmut Şimay, 55, 3 yıllık ilkokul, Osmanlı Tekirdağ
(26)Ahmet Nacak, 52 İlkokul, Karacakılavuz, Tekirdağ
(27)Rifat Şahin, 52, İlkokul, Ortacaköy, Tekirdağ
(28)Mustafa Yavuz, 57, İlkokul, İbribey, Tekirdağ
(29)Hasan Gündoğdu, 45, İlkokul, Oğuzlu, Tekirdağ
(30)Hüseyin Sabanca, 55, İlkokul, Mahramlı, Tekirdağ
(31)Sabriye  Özdemir, 48, Okula gitmemiş, Buzağcı, Tekirdağ
(32)Nuri Karaevli, 74, Okuma yazması yok, Kayı, Tekirdağ
(33)Salih Uçan, 77, Okuma yazması yok, Demirli, Tekirdağ
(34)Müzehher Yavuzcan, 53, İlkokul, Hereke, Tekirdağ
(35)Nuran Gündüz, 17, öğrenci, Husunlu, Tekirdağ
(36)Refik Çalış, 44, İlkokul; İğneler, Tekirdağ
(37)Osman Şirin, 44, ilkokul, Generli, Tekirdağ
(38)Fatma Işık, 16, öğrenci, Tatarlı, Tekirdağ
(39)Zehra Aydın, 60, öğrenci, okula gitmemiş, merkez, Tekirdağ
(40)Rahmiye Koçar, 28, ilkokul, Malkara, Tekirdağ
* Bu yazı  “Mersin Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü Yayın Organı” olan “İÇEL KÜLTÜRÜ”  Ocak 1996 – 42. Sayısından alınmıştır.

Biyografik Bilgi

scroll to top