,

MERSÄ°N NASIL İÇEL OLDU – H. Åžinasi DEVELÄ°

Atatürk-Mersin-portakal-bahçesi.jpg

MERSİN NASIL İÇEL OLDU? BU BÖYLE SÜRMELİ Mİ?
Mersin, Osmanlı döneminde mutasarrıflık idi, LİVA denilen mutasarrıflık, vilayetle ilçe arasında idari bir kademedir. 1924 yılında vilayet oldu ve adı da MERSİN vilayetiydi. 27.5.1933 tarihli Resmi gazetede yayınlanan, 2197 sayılı, 27.05.1933 tarihli kanunla, Silifke vilayeti İle birleştirilerek adı da İÇEL oldu.
Silifke’nin vilayetten kaza’ya dönüşmesine neden olacak bazı olaylarla birlikte; Silifke’nin, Mersin’e olan göç nedeni Ä°le geliÅŸememesi de etken olmuÅŸtu. Acaba ÅŸu hususlar etken olabilir mi Ä°di? Belki de tam deÄŸilse de tek parti dönemi oluÅŸu nazara alınırsa olabilmiÅŸtir de denebilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk teÅŸekkülünde, Silifke’den seçilen üç milletvekili; Haydar Aslan, Sami Arıkan ve Ali Sabri Güney, Atatürk’e karşı olan ikinci gruba geçmiÅŸlerdi. Ve Atatürk’ün mebus olamayacağına dair üçlü takriri imzalayan Çolak Selahattin’le aynı düşünceyi paylaşıyorlardı.
1930 yılında yapılan Belediye Seçimlerinde Serbest Fırka, Türkiye’de iki beldede seçimi kazanmıştı. Birisi Silifke Ä°di.
Atatürk’ün 1 931 yılında Silifke’yi ziyaretlerinde, hoÅŸ olmayan bir olay cereyan etmiÅŸti. Atatürk, TaÅŸucu ile telefonla görüşmek istemiÅŸ ve arabası ile Silifke Postane’sine gelmiÅŸ, arabasında uzun süre beklediÄŸi halde -iki adım ötedeki- TaÅŸucu ile telefon baÄŸlantısı kurulup, görüşmesi mümkün olamamıştı! SoÄŸuk bir gece idi ve Atatürk yorgundu. Bu ruh haleti içerisinde memurun da duyacağı ÅŸekilde:
-Buraya vilayet değil kaza bile çok
Fakat asıl neden şu olmalı:
Bu ziyarette, Silifke’nin ileri gelenlerinin de bulunduÄŸu bir toplantıda, Silifke’ni’ pek çok yönden, Mersin’e doÄŸru doÄŸal bir akımda olduÄŸu, küçük vilayet politikasının geçersiz olduÄŸu, büyük vilayetlere yönelmenin yararlılığı dile getirilmiÅŸ ve Atatürk öneriyi Ä°lginç bularak, Ankara’da ele alınmasını Recep Peker’e not ettirmiÅŸtir. Neticede Silifke vilayeti laÄŸvedilip Mersin’le birleÅŸmiÅŸ ve Vilayetimizin kuruluÅŸtan beri olan MERSÄ°N adı da İÇEL olmuÅŸtu.
BU BÖYLE SÜRÜP GİTMELİ Mi?
HAYIR. İlimizin adi eskiden beri bilinen adına dönmelidir. Nedenlerini şöylece sıralayacağız.
Mersin’in adını İÇEL yapan Konun ÅŸu hususları da kapsıyordu:
Artvin, Rize birleştirilerek adı ÇORUH oluyordu.
Aksaray, Hakkari, Şebinkarahisar vilayetleri kaldırılıyordu
Adana vilayetinin adı SEYHAN oluyordu.
Mersin’in adının İÇEL olması dışında, bu Kanunun hiç hükmü kalmamıştır.
Nitekim:
1) Adana Mebuslarının gayrefi ile kısa sürede SEYHAN adı kaldırılıp ADANA adı tekrar kabul edildi.
2) ARTVİN ile Rize birleştirilip adı ÇORUH olmuştu. Şimdi ÇORUH adı da kalmadı. RİZE yine RİZE oldu.
3) AKSARAY İlçe olmuştu. Şimdi yine İL.
4) HAKKARİ de öyle.
Demek ki bu Kanun yerinde bir uygulama getirmiÅŸ deÄŸildi ki, hiçbir hükmü kalmadı. Peki Mersin’imizin günahı ne? Günah Mersin’imizde deÄŸil, Mersin’imizden milletvekili seçememiÅŸ olmamızda, seçtiklerimizin de Silifke ve yöresinden oy alamama kaygılarında!…
Mersin vilayeti eski adını alsın derken, hislerimizle hareket ettiÄŸimiz sanılmasın. Evvela belirttik. Adımızı İÇEL yapan Kanunun, bizimki dışında uygulanır yeri kalmadı. Ä°kincisi İÇEL ne demek? Meydan Larousse’a göre İÇEL, “Konya Selçukluları döneminde, Torosların, içerisine girilmesi güç olan yöresine” verilen addır.
Katip Çelebi de İÇEL’Ä°, “taÅŸlık ve yüksek daÄŸlar içindeki bir bölgeye verilen ad.” olarak tanımlamıştır. “Göksu Irmağının iki yakası arasındaki bölge.” olarak da tanımlanmaktadır.
“Ä°lk çağın taÅŸlık Kilikyası’nın bir bölümü.” olarak da anlatabiliriz. Kısaca demek Ä°stiyoruz ki, Torosların güç geçilir bir bölgesi, Vilayetin iÅŸgal ettiÄŸi alan yanında çok küçük kalır ki bu ismi bütün Vilayete teÅŸmil etmek uygun düşmez.
Esasen ben bu ismin kalmasında Silifkelilerİn ısrarlı olduklarını da sanmıyorum. Onlar İsmi değil, Vilayetlerini İstiyorlar ve bunda da haklıdırlar.
MERSİN, MERSİN adı ile dünyada bilinir ve tanınır. İÇEL adı ne içeride ne dışarıda tanınmadığı gibi, benimsenmemiştir de.
MERSÄ°N kuruluÅŸundan çok kısa süre içerisinde hızla geliÅŸmiÅŸ ve Akdeniz’in önemli bir mevcudiyeti haline gelmiÅŸtir. Avrupa’nın ve dünyanın birçok limanı ile arasında düzenli yük ve yolcu seferlerinin yapılmış olması bu geliÅŸimin göstergeleridir.
Bugün MERSİN AB ülkeleri, ETA ülkeleri, dolar sahası ülkeleri, serbest dövizli ülkeler olarak 154 ülke İle ticari ilişkisi olan bir merkezdir.
53 Avrupa, 40 Amerika, 49 Asya, 31 Afrika ve 6 Avustralya limanı ile baÄŸlantısı olan, yalnız Türkiye’nin deÄŸil, Akdeniz’in önemli bir limanıdır.
Yine Türkiye’nin en büyük Serbest Bölgesinin, “Mersin Serbest Bölgesi” olduÄŸunu da hatırlatmak isteriz. 1998 yılı iÅŸ hacmi, …. Tabii bütün dünya İÇEL SERBEST BÖLGESÄ° olarak deÄŸil, MERSÄ°N SERBEST BÖLGESÄ° olarak biliyor.
BU konuda da, daha pek çok söylenecekler vardır. Ben bu kadarını dile getirdim.
BU arada memnuniyetle öğrendiğimiz bir hUSUSU da belirterek yazımı noktalıyorum.
Milletvekilimiz, meslektaşım Edip Özgenç’in, MERSÄ°N’in adının tekrar Ä°l adı olarak kabulü için, Meclise kanun teklifi vereceÄŸini öğrendim. Bütün milletvekillerimizin kendisine destek vereceÄŸini ümit ederek baÅŸarmasını diliyorum.
Kaynak : Atatürk Silifke’de. Ä°zzet Aslan
İçel Sanat Kulübü Aylık Dergisi Eylül 1999- 84. Sayısından Alınmıştır.

Biyografik Bilgi

scroll to top