,

NARLIKUYU / KHARİT’LER / GRAZİA’LAR / ÜÇ GÜZELLER – SEMİHİ VURAL

güzeller.jpg

NARLIKUYU’DAKİ MOZAİK MÜZESİ  KHARİT’LER – GRAZİA’LAR – ÜÇ GÜZELLER

Cennet-Cehennem örenyerindeki Cennet Obruğunu gezenler mağara dibindeki uğultulu suyu anımsarlar. İşte sesini duyduğumuz, ancak göremediğimiz gürültülü akarsu, kayalar arasından sızıp, bizlere avuçla içilecek kadar bir birikim sunar. Mitoloiik “Öbür dünya ırmağı” Styks İle bağlantı kurulsa da antik yazar Strabon bunu “Pikron Hidor – Acı Su”  olarak; tanımlar. Mağara duvarında ise adı yazılıdır: Aous.   YeraItı akarsuyu Narlıkuyu’da  Akdeniz’le buluşur. Bu koyda denize giren İnsan, tuzlu ve ılık deniz suyu İle serin tatlı suyun karışımını, vücudunda “hafif bir iğneli- yanma” duygusu ile algılar.

Nus Çeşmesi

Bugün Narlıkuyu olarak bilinen koyun coğrafyanın dantelleri arasında önemli bir konumu vardır. Antik Çağda kutsal sayılan Korykos mağaralarına gidebilmek İçin ulaşım deniz yolu ile yapılmakta idi. Bu koydaki İskeleden karaya çıkan kişiler, önce buradaki kutsanmış bir çeşmeden su İçiyorlardı. Romalı yazar Varron (M Ö. 116-27) su kaynağını Nus Çeşmesi olarak tanımlar. Buradan söz ederken biraz da abartır: Çeşmenin suyunun giz dolu olduğunu, çünkü bu sudan içen insanların kendilerini daha güzel ve daha akıllı hissettiklerini… söyler.

Poimenos Hamamı (Güzel Banyo Suyu)

Bugün Narlıkuyu’da denizden birkaç metre içerde küçük bir Mozaik Müzesi vardır. M.S. IV. yüzyıl sonlarına tarihlenen sanatsal değeri yüksek eski bir yapıdan kalan taban mozaikleri adeta bir gecekonduda korunmaktadır. Kharitleri betimleyen mozaikte doğal renkli taşlar kullanılarak mitolojik bir öykü anlatılmıştır.
Antik çağda iskele olarak kullanılan bu koydan yöredeki tapınaklara gitmek için, arınılan kutsal kuyu ve hamam; sanırız bir vaftiz yeriydi.

Hıristiyanlığın İlk dönemlerinde Hamamdan günümüze sadece bir kurna taşının taban mozaikleri kalmıştır. Mozaik tabanının çevresi geometrik biçimlerle zenginleştirilmiştir. Baskın renkler, beyaz, siyah, altın sarısı ustalıkla işlenmiştir. Yöresel kuş ve çiçekler şekilleriyle süslenmiş banyo odasında cennetin kızları dans etmektedir.

Doğu Roma İmparatorluk Döneminde yüksek bir yönetici görev sahibi olduğu anlaşılan Korykos’lu Poimenos, koydaki gizemli su kaynağından yararlanarak bir hamam yaptırmış olmalı. Mozaik üzerindeki kitabeye göre, bu kişi Roma İmparatorları Archadius ile Honurius’un “yakini” ve bugünkü İstanbul, Marmara Denizindeki Prens Adalarının (Büyük ada, Heybeli ada, Kınalı ada) “Dürüst, onurlu yöneticisi” imiş yazıtın çevirisinde:

“Ey konuk dost! Şimdiye kadar kayıp görülen -Güzel banyo suyunu- kim yeniden bulup ortaya çıkardığını öğrenmek istiyorsan, bil ki o; İmparatorluklarla dostluk kuran, onların arkadaşı ve kutsal adaları yöneten Poimenos’tur.”

Yazıttan anlaşılacağı gibi büyük olasılıkla burada bir akar çeşme ya da pınar bulunuyordu. Kullanılan deyim “şimdiye kadar kayıp görülen” su büyük olasılıkla Varron‘un söz ettiği “gizemli su” olmalı.

Koydaki kuyudan yakın zamana kadar eski bir tulumba ile içilebilen tatlı su çekiliyordu.

Kharitler – Üç Güzeller

Yukarıdaki Mozaiklerde resmedilen kızlar, Klasik Mitolojide Kharitler olarak anılır, Halk arasında ise Üç Güzeller olarak tanımlanırlar. Söylencedeki üç huri kızını; Letafet perileri olarak dilimize uyarlayabiliriz. Resim, mozaik ya da heykel gibi sanal yapıtlarında sıkça rastladığımız üç genç kız sanat yapıtlarında hep birlikte betimlenir.

Baş tanrı Zeus’un binlerce kızlarından en meşhurlarıdır. Anneleri Eurynomo’den doğan  güzellik, hoşluk ve neş’eyi aktarırlar.

Hesiodos Üç Güzellerin doğumunu şöyle anlatır,

Azra Erhat’ın güzel Türkçesiyle okuyalım:

Okeanos kızı Eurynome ile evlendi Zeus, Güzelliği görenleri büyüleyen uyum tanrıçayla;

Üç kızı oldu ondan, Kharitler, Üç Güzeller: Aglaie, Euphrosyne ve sevimli Thalia.

Kharitler, Tanrıların ve insanların kalplerinde hayranlık ve güzellik duygularının yaratıcısıdırlar. Çevreye hoş kokular yayarlar. Birlikte dans edip şarkı söylerler. Apollon’un törenlerinde de dostları ve arkadaşları olan müzik perileri “MÜZ”lerle (Musalar) birlikte Apollon’un çaldığı lir eşliğinde dans eder, çevreye neş’e güzellik ve coşku verirler. Adeta müzik eşliğindeki dans grubu gibi, ışıldayan tanrıçalar aynı zamanda göklerin güzelliklerini de yansıtırlar.

Özetle dünyada neş’e, güzellik, hoşluk adına var olan ve hayranlık yaratan duygularımızı onlar yönetirler. Bir sanat eserini izlerken de bizlere coşku verip içimizde bir ışık yakarlar.

THALİA

Ayrı ayrı anılmasa da, SEVİMLİ THALİA ile aynı İsmi taşıyan Müzler’den güler yüzlü komedi tanrıçası Thalia Apollon ile evlenip kutlamaların baş döndürücü vazgeçilmez onlusu; Korybantlar’ı doğurmuştur.

Doğanın fışkırmasını sağlayıp insanlara tarımı öğreten tanrıça, ekinlerin, meyvelerin, çiçeklerin ve sürülerin koruyucusudurlar. Thalia neş’eli sofraları, ziyafet masalarını denetler. Neş’enin ve kahkahanın yaratıcısıdır. Dionysos şenliklerine de katılır.

AGLAİA

En küçükleridir. Adı parlak, parlaklık, parıldayan, Işıldayan anlamına gelen peri kızı Aglaia bazı kaynaklara göre çirkin tanrı demirci topal Hephaistoslla bir evlilik yapmışsa da pek yansıtılmaz. Çevresine ışık saçan, parlayan, hoş kokulu genç kızları  simgeler.

EUPHROSYNE

Oprosina sevinç, gönül neşesi anlamına gelen adıyla insanın içindeki coşkuyu, neşeyi yansıtır. Sevinç ve güzelliği simgeler.

Aphrodite

Kharitlerin yıkandığı bu hamamda; Akdenizin köpüklerinden doğan aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite de burada banyo almış olmalı. İşte bu kızların da katıldığı benzersiz vaftiz törenini Ozan Homeros (Od. VIII, 362 vd.)

“Üç güzeller yıkadılar onu

Ve ovdular ölümsüz tanrıların bedenini parlatan  yağlarla,

Güzelim rubalar giydirdiler. Gözlere şenlik…’

…………..

Mitolojide Sanatı ya da Güzel Sanatları koruyan büyük tanırılar yanında Kharitler gibi kendilerini sanata adayan dokuz kızkardeş daha görülür:

MÜZLER – MUSALAR

Güzel sanatların koruyucuları olan Müzler dokuz kardeştirler. Hesiodas’tan tanrıçaların doğumunu, yine Azra Erhat’ın güzel Türkçesiyle İzliyoruz:

“Güzel saçlı Mnemosyne ile (Zeus) sevişti, ondan doğdu Musa tanrıçaları”

Altın tepelikli dokuz Musa’lar, bayramları, şenlikleri, ezgileri seven kızlar olarak tanımlanır.

1-Klio, tarih – 2- Euterpe (Musiki) 3- Thalia, (Komedi) 4- Melpomenne (Troiedi) -5- Teripsikhore, (Dans) 6- Eroto (Erotik Şiirler ve Korolu şiir) – 7-Urania,  (Gökbilim) – 8- Polhymnia, (ilahiler ve Pantomim) –  9- Kalliope,  hepsinin başı, (Hitabet, destansı şiir)

Efsaneleri yoktur ama adlarının geçmediği şiir de yoktur.

Günümüzdeki müze, müzik, mozole gibi kelimeler Muso –Müz sözcüğünden  türetilmiştir.

İçel Sanat Kulübü aylık Bülteni 88. Sayısından alınmıştır.

Biyografik Bilgi

scroll to top