,

Nevit Kodallı ile SöyleÅŸi – Güngör Turan

Nevit-Kodallı.jpg

Güngör Turan – Sayın Nevit Kodallı, Sayın Hocam, Mersin’li olduÄŸunuzu biliyor ve sizinle gurur duyuyoruz. SöyleÅŸimize, müzikle ilk tanışmanızdan baÅŸlayabilirmiyiz?
Nevit Kodallı – Bütün kardeÅŸlerim keman veya mandolin çalardı. En büyüğümüz rahmetli Hayri aÄŸabeyim keman ve viyolonsel çalardı. Ä°lk müzik eÄŸitimimi Hayri aÄŸabeyimden aldım. Bir de o zamanlar müzik hocamız olan Ä°rfan Sermer benimle ilgilendi, eksiklerimizi tamamladı. Bu çalışmaların sonucudur ki 1939 yılında, tek başıma gittiÄŸim Ankara’da (henüz ondördündeyim), Devlet Konservatuarı Kompozisyon Bölümü sınavına girdim. Ve, o çetin sınavda baÅŸarılı olarak kompozisyon bölümünü kazandım. Öte yandan piyano bölümünde de okudum.

G.T. – Ä°lk çaldığınız enstrüman?
N.K. – Mandolin ve Keman çalıyordum.

G.T. – Ä°lk mandolin dersinizi kaç yaşında aldınız?
N.K. – Okula erken baÅŸlamıştım. 10 yaşında beÅŸinci sınıftaydım ve Mandoline o zaman baÅŸladım.

G.T. – Konservatuar sonrası öğreniminiz?
N.K.- 1946-1947 ders yılı sonunda Konservatuarın, İleri- Yüksek Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Bölümlerini pekiyi derece ile bitirdim. Aynı yıl Milli Eğitim Bakanlığının açtığı sınavı kazanarak yurt dışına burslu gittim.
Ä°lk etapta yurt dışına gidenler, U. Cemal Erkin, N. Kazım Akses, H. Ferit Alnar, A. Adnan Saygun idi. C. ReÅŸit Rey de bu grupta yani Türk BeÅŸleri diye anılan bestecilerdendi. Ancak Rey, o zamanlar kendi imkanları ile zaten Paris’te bulunuyordu.
Biz ikinci etapta gidenler olduk.

G.T. – Sizin grupta kaç kiÅŸiydiniz?
N.K. – Sabahattin Kalender ve ben gittik. 1948 yılı baÅŸlarında Paris’te Ecole Normali de Musique’de Arthur Honegger ile kompozisyon, Jean Fournet ile orkestra ÅŸefliÄŸi çalışmalarımı sürdürdüm.

G.T – Ä°lk yönettiÄŸiniz eseri anımsıyor musunuz?
N.K. – Ä°lk kez bir Haydn yönetmiÅŸtim. Tabii öğrenci iken.

G. T – Yurda dönüşünüzden söz edelim mi?
N.K. – 1953 sonlarında yurda döndüm. Konservatuara, Yüksek kısma Form Bilgisi, Kontrpuan ve Orkestrasyon öğretmeni olarak atandım.

G. T – Dinleyici önünde ilk yorumlanan eseriniz hangisi?
N.K. – 1942 yılında, konservatuarın üçüncü yılında iken oturdum KöroÄŸlu Havası üzerine çok çaÄŸdaÅŸ anlamda bir Ballad yazdım, piyano için. Hocam N. Kazım Akses eseri çok beÄŸendi. Ferhunde Erkin Hocam da çok beÄŸenmiÅŸti. Akses hocam eseri Bülent Arel’e verdi çalması için. Ve ilk kez öğrenci konserlerinde seslendirildi.

G.T. – Profesyonel olarak çalınan ilk eseriniz?
N.K. – Profesyonel anlamda Ankara Radyosu’nda çalındı. 1945 yılında sınıf atlamak için ÅŸart koÅŸulan, 2 keman, 2 viyola, 2 viyolonsel için, bir altılı bestelemiÅŸtim. Ä°ÅŸte bu yaylı çalgılar altlısı çalındı.

G.T. – Yurt dışında çalınan ilk eserinizi anımsıyor musunuz?
N.K. – 1946 yılında (yine öğrenciyken) yazdığım ÅŸan ve piyano için 7 Lied, Alman Ä°sviçre’sinde, bir Ä°sveçli bayan sanatçı tarafından radyoda seslendirildi.
Yurt dışında çalınan ilk orkestra eserim ise Büyük Orkestra için 1946 da yazdığım süit oldu. 1948 yılında Carel Ancel yönetiminde Prag’da çalındı. Defalarca tekrarlandı, Ve ben o konseri, Paris’te radyodan dinledim, çok beÄŸendim, harikaydı.

G.T – Sayın hocam, biliyoruz Orkestra ÅžefliÄŸiniz de var. Bundan da söz edelim mi?
N.K. Ä°lk yönettiÄŸim eserim 1954 yılında Atatürk Oratoryosu oldu. Ankara’da Devlet Operası Sanatçıları ve Orkestrası ile yorumladık eserimi.

G.T. – ÅžefliÄŸiniz ne kadar sürdü?
N.K. – 1955 de ÅŸefliÄŸe baÅŸladım. 1991’e kadar sürdü.

G.T. – Hangi orkestraları yönettiniz?
N.K. – Ben daha çok Devlet Operası’nda orkestra ÅŸefliÄŸi yaptım. Van Gogh, Gılgamış gibi eserlerimin ilk prömiyerini Opera Orkestrası ve Sanatçıları ile kendim yapmış oldum.

G.T. – Eserlerinizi genel çizgileriyle sayarsak…
N.K. – Piyano eserleri, Liedler, senfonik eserler, operaler, bale’ler, müzikli oyunlar, koro eserleri, oda müzikleri, sahne müzikleri, ses ve ışık gösterisi müzikleri.

G.T. – Biliyoruz ki siz aynı zamanda piyanistsiniz. Yurt dışında piyanist olarak konser verdiniz mi?
N.K. – 1950 yılında Darmstadt’da genç Kompo zitörler konserlerinde Piyano sonatımı bizzat çaldım. Büyük beÄŸeni topladı. Seyirci altı kez beni sahneye çağırdı.. Bu piyano sonatımı Paris’te 1950 de yazmıştım. Ve hocam Ferhunde Erkin’i ithaf etmiÅŸtim. Yine bu sonatı, 1950 yıl sonu sınav konserlerinde ilk kez jüri önünde kendim çaldım. Sınav konserleri dinleyici önünde yapılırdı. Jüri baÅŸkanı Alfred Cortot idi. DiÄŸer üyeler de Honegger ve diÄŸer kompozitörlerdi.

G.T. – Eserlerinizi türlerine göre gruplayabilir miyiz?
N.K. – Ben üç ayrı türde eser vermiÅŸimdir.
Birinci Grup : Her Türk kompozitörünün görevi olması gerektiğine inandığım çağdaş, fakat halkımızı çok sesliliğe alıştırmak için verdiğim Telli Turna, Güzelleme vb. tarzda yazdığım eserler.
İkinci Grup : Türk atmosferini taşıyan fakat evrensel boyutta eserler verdim. Bunlar Atatürk Oratoryosu, Sinfonietta, Piyano Sonatı, 1. Kuartet gibi eserler.
Üçüncü Grup : Bu grupta ise doğrudan doğruya evresel fakat çağdaş anlamda yazdığım müzikler. Von Gogh operası, Gılgames operası, ikinci yaylı çalgılar kuarteti, viyolonsel konçertosu ve benzerleri,
Bunlar dışında geleceğimizi oluşturacak çocuklar için müzikler, gençlik için müzikler, ve geniş halk kitlelerine seslenmek üzere İstanbul Efendisi, Yedekçi vb. gibi müzikli oyunlara da çok önem verdim.

G.T. – Görüyorum ki çocuk eÄŸitimi, oku/ müziÄŸiyle de ilgileniyorsunuz. Oysa sizin branÅŸlarınız dışında. Siz piyanistsiniz, orkestra ÅŸefisiniz, kompozitörsünüz. Bir amacınız olmalı?
N.K. – N. Kazım Akses hocam bana bir gün, aÅŸağı yukarı sizin sorunuz paralelinde bir soru yöneltmiÅŸti. Benim yanıtım ÅŸu oldu “Büyüklerden umudumu kestiÄŸim için geleceÄŸimiz olan çocuklara yöneldim”

G.T. – Demek ki Çukurova Ãœniversitesi Devlet Konservatuarındaki görevi kabul buyurmanız çocuk ve gençlerin eÄŸitimine verdiÄŸiniz önem nedeniyle oldu. Ne mutlu o öğrencilere.. hangi dalda eÄŸiteceksiniz gençleri?
N.K. – Ben uzun yıllar Ankara Devlet Konservatuarı’nda Kompozisyon ve Müzik Diksiyonu dersleri verdim. Çok sayıda öğrenci yetiÅŸtirdim.
Unutmayın ki ben bir Çukurova’lıyım.
Biraz da kendi yöremde gençlere faydalı olayım diye düşündüm. Böylece Çukurova Üniversitesi j Devlet Konservatuarı Kompozisyon Bölümünü kurma önerisini büyük bir onurla kabul ettim.

G.T. – Sayın Hocam, söyleÅŸi için çok teÅŸekkür ediyorum. Saygı ve sevgilerimi sunuyor, daha nice eserler vermenizi diliyorum.
İÇEL SANAT KULÜBÜ Aylık Bülteni 52. Sayısından alınmıştır.

Biyografik Bilgi

scroll to top