Akkahve’nin birçok deÄŸerli sanatçısını tanıdınız. Daha birçok ünlü sanatçıyı da zaman içinde yönetim kurulumuz ve yayın yönetmeni müsade ettiÄŸi sürece tanıyacaksınız.
Bazen tanıdığınız, bildiÄŸiniz bir isim çıkacak karşınıza “a!. Oda mı Akkahve Sanatçısıydı?” diye ÅŸaşıracaksınız.
Arslanköy’ü biliyorsunuz. Belki içinizden “küçük bir belde” iÅŸte deyip geçmiÅŸsinizdir. Ama ben hep bu kadar akıllı insan, ÅŸair, yazar bu küçük yerleÅŸim yerinden nasıl çıkıyor diye ÅŸaşırırım Arslanköy’ü düşünürken. Çünkü Osman Åžahin, Behzat Ay ve daha birçok ünlü yazarın kenti Arslanköy.
Ve iÅŸte bu köyden çıkmış iki arkadaşımız vardı lisede. Biri ustura Kemal, Fizik izzet gibi fen hocalarının en sevdiÄŸi öğrencilerden biriydi. Åžu anda da çok önemli bir iÅŸadamı. Yahya Aydın, Ama biz aynı sınıflarda okumamamıza raÄŸmen abisi Rehber’le daha çok birlikte olurduk. Çünkü Rehber ÅŸairdi. 1954 yılında, yani daha lise 2 öğrencisiyken Varlık’ta ÅŸiiri yayınlanmıştı.
Hep anlatıyorum ya o yılların Mersin Lisesi’nde her ay bir bazen iki sanatçının ÅŸiiri çıkıyor Varlık’ta. Hepimiz onurlanıyoruz. iÅŸte Rehber de bize onur veren o ÅŸairlerden biri. Nasıl sevmeyiz. Yahya’ya ancak matematikten, fizikten ikmale kalınca iÅŸimiz düşüyor. “Aman bizi biraz çalıştır” diyoruz. Ama Rehber’e her gün muhtacız.
Çünkü hepimiz körkütük aşık, hepimiz en küçük hücremize kadar ÅŸiir doluyuz. Ãœstelik ben ÅŸiir yazmayı beceremiyorum ve yazanlara, hele Varlık’ta ÅŸiirini yayınlatabilip ÅŸairliÄŸini tescil ettirenlere büyük sevgi ve saygı duyuyorum.
Rehber de benim gibi 1956 yılında bitirdi liseyi. Ben sonra okuyamadım ama Rehber Arslanköy’lü. Gitti, Ziraat Fakültesini bitirdi Ankara’da. Ve Mersin’e bir daha ayrılmamacasına geri döndü. Erdemli’de Alata Teknik Bahçevanlık Okulu’nda (bugünkü adını maalesef bilmiyorum) araÅŸtırmacı teknik eleman olarak çalıştı hep. Ve hep ÅŸiir yazdı. Kimilerini yayınladı, kimilerini dosyasında sakladı.
Galiba son yıllarda o da rahatladı. Çocuklarını büyüttü, okuttu, hayat kavgası, ailesine borcu olan görevleri azaldı, kendine zaman ayırmaya baÅŸladı. Son günlerde onu bir telaÅŸ içinde koÅŸarken görüyorum. Åžiir kitabını yayınlamaya çalışıyor. Yani yakında Rehber’in ÅŸiir kitabıyla kucaklaşırsanız hiç ÅŸaşırmayın. Ben yanda sanırım bu kitabında yayınlanacak bir ÅŸiirini ondan önce davranıp yayınlama mutluluÄŸunu yaşıyorum…….
ÇAĞLARLA SÖYLEŞİ
Bir sanat elleri
Yeniden oymalarda canlanır
Oyulmuş gözlere toprak karanlığı dolmadan
Sevgiyle can ışığı verecek.
Oysa yıllarca çürümek
Toprağın ve yeşil otların altında.
Fakat yine o konuşacak, haykıracak
Yıllarca
Susmuş sevginin oyuntularından
Taş acısı yaşlar akacak.
II
Bir kadın yarımlığı
Kollar, göğüsler bekleyişinde yüzyılların
Çiçek oyunu olmuş.
Afrodit aklığında bir demetti belki o
“Sen gelseydin zeytinler yeÅŸil olduÄŸu zaman”
Diyor sevdiÄŸine
Ama nerde o gece saçlar
Omuzlarda öpüşlerle donmuş.
III
Renkler ruh hamurunda
Yanmaktır onun için
Gel bir ak bulutlu gece
Kuşların gagasını ak
Gülleri kırmızı düşünmüşsün.
Tek tek bir ışık olmuş
Alnında dökülen damlalar.
IV
Zamanlar ötesinde buluşmuş
Dört yapraklı yonca
Delinmiş aklığından
Yeşil günlerle dönecek.
V
Dinsel boğulmalar ötesinde
Meryem analık duygularıyla ne kadar üzgün
Ä°sa’dan kalan sadece eÄŸri bakışlı bir haç.
Meryem acılardan başını eğmiş
Sade, din övgülerinden uzakta.
AÄŸlamaktan mermer esmerleÅŸmiÅŸ
Bütün zamanlar susuyor sanki göz kapaklarında….
Rehber AYDIN
Bu yazı “İçel Sanat Külübü” Aylık Bülteni “Aralık 1995 – 42. Sayı” sından alınmıştır.