,

ARKEOLOG – PROF.DR. KAMİL LEVENT ZOROĞLU – Vahap Kokulu

KELENDERIS-AYDINCIK-MOZAIK.jpg

ARKEOLOG (*)

Prometheus
sen yoksa beni
yaşamaktan bıkar mı sandın?
kaçak çöllere giderim mi sandın
açmıyor diye
bütün düş tomurcukları?
bak işte, yerli yerimdeyim;
insanlar yetiştiriyorum bana benzer;
bütün bir kuşak benim gibi,
acılara katlanacak, ağlayacak,
gülecek, sevinecek,
ve aldırış etmeyecek sana
benim gibi!
Goethe(1784)
(Çeviri: Sabahattin Eyüboğlu)

Arkeoloji; Bugün yok olmuş topluluk ve toplumların yaşam biçimlerinin, inanç sistemlerinin, özetle kültür ve uygarlıkların yeniden tasarımını yapar.
Bugün ülkemizde 40’ tan fazla üniversitenin çeşitli fakültelerine bağlı Arkeoloji bölümleri, disiplinleri bulunmakta, yüzlerce öğrenci öğrenim görmekte, mezun olmaktadır.
Ülkemize bu bağlamda “Arkeologlar zengini” diyebilir miyiz?
İNGİLİZ ARKEOLOGLARIN KİLİKYA MERAKI
Orta Doğu da İngilizlerin Orta Doğu politikasının kurucusu ve planlayıcılarından birisi olan seyyah ve casus “Çölün Kızı” namı verilen Getrude Bell, 1907’in Mart’ında arkadaşı arkeolog William Ramsay ile birlikte Kilikya’ya gelir.(2).Kilikya (3) Bölgesi’nde, Osmanlı topraklarında bir anlamda Adana-Mersin Silifke çizgisinde antik yöre ve kalıntıların çoğunu dönemin teknolojisine uygun sehpalı fotoğraf makinesi ile belgeler.
SİLİFKE’nin OLBA antik şehirdeki ilk incelemeler 1930’lu yıllarda gerçekleştirilmiştir. İngiliz J. Keil ve A. Wilhelm’in bilim dünyasına sunduğu yayınlarda yerleşim merkezinin topografik planı, anıtların ve mezarlık alanlarının tanımları ortaya çıkarılır.
SİLİFKE 30 km kuzeyinde Diokaesareia (Olba) kentinin parçasıydı. Hıristiyanlık kabul edildikten sonra kentteki Helenistik tapınakların bir bölümü kilise haline getirilir ve kent bir piskoposluk merkezi olur. Bu beldeye ören yerindeki Helenistik kuleden esinlenerek “Uzuncaburç” adı verilir. Uzuncaburç’ ta ilk incelemeleri yapan 1854 yılında Rus coğrafyacı Piotrvon Tschihatscheff’tir,1889’da İngiliz James T. Bent,1896-1892 yılları arasında Avusturyalı Rudolf Heberday ve Adolf Wilhelm yararlı arkeolojik araştırmalar yaparlar.
ANAMUR Anemurium kenti19. yüzyılda İngiliz kaptan Francis Beaufort tarafından incelenir. Beaufort Karamanya adlı kitabında gerek kentin kalesini, gerekse kaledeki antik eserleri anlatır. 1960 yılında Toronto Üniversitesinden Elisabeth Alfoldi yüzey araştırmaları yapar.
TARSUS Gözlükule Höyüğü, Tarsus İlçesinde bulunan bir höyüktür. Höyük, Gülek Boğazı çıkışından Amik Ovası yoluyla Kuzey Suriye’ye ulaşımın da kavşağındadır. İlk kazılar 1934 ve 1936-37 yıllarında yapılmıştır.
MERSİN Yumuktepe höyüğünde 1936-1938 yılları arasında, sonradan İngiliz arkeolog John Garstang, höyükte 33 tabakalı yerleşim saptamıştır.
GÜNEYDE AYDINLIK BİR LİMAN
Kelenderis (günümüzde Aydıncık, daha önce Gilindire, Kilindra) antik çağda Taşeli Bölgesi’nin en eski liman kentlerinden biridir. Bölgede deniz ticareti ve lojistik olanakları sağlaması sebebiyle önemli bir konuma sahipti. Kelenderis, M.Ö. 8. yüzyıldan itibaren, önemli bir merkez durumuna gelmeye başlamıştır.
BÖLGEMİZDE İLK TÜRK ARKEOLOG
Konya Selçuk Üniversitesi Arkeoloji bölümü kurucu bilim adamlarından, ülkemizin seçkin arkeologlarından Prof.Dr.Yusuf Boysal (1920-2017),1950’li yıllarda Silifke Uzuncaburç’ta arkeolojik çalışmalar yapmış ,beklediği Yunan-Roma katmanlarına ulaşamayınca ,erken Hristiyanlık verilerini yayınlamayarak kazıyı sonlandırmıştır (4).
Prof.Dr.Yusuf Boysal Yatağan Turgut nahiyesi Lagina kutsal alan ve Stratonikea arkeolojik kazı çalışmalarında çok emeği vardır
Dr.Yusuf Baysal hoca’yı rahmet ve saygıyla anıyoruz.
ARKEOLOJİ’NİN KELENDERİS’TE İLK ADIMLARI
Dr.Yusuf Baysal’ın bölgemizde ilk çalışmalarından 35 yıl sonra 1984 yılında yine Konya Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi 40 yaşındaki Doç.Dr.Kamil Levent Zoroğlu ve öğrencileri bir arkeolojik yüzey araştırması amacı ile Kelenderis’e (Aydıncık) adımlarını atarlar.
Prof.Dr Levent Zoroğlu’yu öğrencisi Prof.Dr.Ömer Özyiğit aşağıdaki gibi anlatmaktadır;(5)
“…Kelenderis Kazısı aynı zamanda Selçuk Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü’nün de halen devam eden uygulamalı eğitim ve öğretimin verildiği bir kazı laboratuvarı olmuştur. Benden önce, benim zamanımda ve sonrasındaki öğrencilerin Kelenderis kazısı için söyledikleri şu söz; “Şayet bir şey öğrenmek istiyorsan kesinlikle Kelenderis Kazısı’na katılmalısın” bu kurumsal yapının değerini gösteren en somut kanıttır. Bu sözün ortaya çıkmasının sebebi pek tabiî ki Levent Zoroğlu hocamızın işine olan ciddi bakışı ve tavizsiz disiplin anlayışıydı.
Kelenderis’te yapılan kazılarda en önemli buluntu, bir mekanın tabanını süsleyen mozaiktir ve Kelenderis limanı ve çevresi betimlenmiş, bu görünümüyle Anadolu’da başka bir örneği olmayan eşsiz bir eserdir. Burada görülen yelkenlinin Doğu Akdeniz’de yaygın olarak kullanılan ve yüksek tonajda yük taşıyan bir ticaret gemisi olması ve bunun limana yanaşıyor olması, kentin bir liman ve ticaret kenti olma özelliğinin bir başka kanıtıdır. 500 metrekarelik bu mozaik buluntuları ile farklılığını ortaya koyan antik kentin birkaç yıl içinde tamamen turizme açılması hedeflenmektedir. Kelenderis 2021 yılından itibaren de Cumhurbaşkanlığına bağlı 12 ay sürdürülen kazılar arasında bulunmaktadır. Artık bu kazılar Dr.Zoroğlu’nun Batman Üniversitesi Arkeoloji bölümü arkeoloji hocaları ve öğrencilerine emanettir.
DR. ZOROĞLU TARİH ZENGİNİ TARSUS ‘TA
Tarsus İlçesi Merkezinde çok katlı otopark projesi temel hafriyat çalışmaları esnasında zemin seviyesinin 5 m. altında antik bir yola tesadüf edilmiştir.
Bu arada Dr.Zoroğlu’nun Kelenderis kazıları sorumluluğu devam etmektedir. Kilikya’nın iki ucunda Dr. Zoroğlu’nun deneyimleri tarihe geçmektedir.
Tarsus Müzesi Başkanlığında, Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Levent ZOROĞLU’nun bilimsel danışmanlığında 1993-2001 yılları arasında kazı çalışmaları yapılmış, Romalılar tarafından M.S. 1. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen, Kısmen 65 m. bir cadde ve yapı kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Bu Antik Cadde Tarsus’un iki bin yıl önceki ihtişamının tanığıdır. Caddenin altındaki kanalizasyon tertibatı, Yüzey suları ile birlikte diğer atıkların da atılmasını sağlayan bu kanallar ana kanalla, kentin güneyine yani Regma Gölü’ne yönlendirilmiştir. Ayrıca caddenin üzerinde belli aralıklarla logarlar yerleştirilmiştir. Tek odası ortaya çıkarılan ve mozaik kaplı avlusu olan, konut avlusunun tam ortasında bir havuz kalıntısı vardır. Ayrıca bu yapı kalıntısı ve caddenin hemen güneybatısında bulunan sütunlu platform M.S. 4. ya da M.S. 5. yüzyıla tarihlendirilmektedir.
Tarsus Cumhuriyet Alanı kazıları bugünü yaşayan kentli, antik kentle buluşturmuş ve onunla bütünleşmiştir. Arkeolojik parkların modern yerleşimler içerisinde düzenlenerek sergilemeye açılması, koruma bilincinin de yaşayan kentliye aşılanma işlevinin göstergesidir.
KÜLTÜR VARLIKLARIMIZI KORUMADA DR.ZOROĞLU İMZALARI
Bilindiği üzere T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’ bünyesinde çeşitli illerde Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kurulları bulunmaktadır. Bu kurul adeta ülkemizin kültürel ve doğal zenginliğinin güvencesidir.
Prof. Dr. Levent Zoroğlu , Konya ve Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge kurullunda 1984-1998 yılları arasında aralıklarla 15 yıl süren üyelikleri bulunmaktadır. Bu kurul üyelikleri sürecinde elbette Kelenderis ve Tarsus kazılarında ortaya çıkan ve çıkarılacak kültürel varlıkların korunması ve geleceğe taşınması bağlamında alınan kararlarda etkili olmuştur.
2007-2013 yılları ise Prof.Dr.Levent Zoroğlu Selçuk Üniv. Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanlığını ifa ederek on’larca “arkeologu ülkemize ve dünyamıza kazandırmıştır.
2013 yılında Konya Selçuk Üniversitesinden ayrılarak Batman Üniversitesi’ne geçer.
KELENDERİS KAZILARI BATMAN ÜNİVERSİTESİNİN.
2014 yılında Batman Üniversitesi Rektör yardımcılığına atanan Dr.Zoroğlu ayrıca aynı üniversitenin Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanlığını ifa eder (2019).
Bu süreçte Kelenderis kazıları sorumluluğu Konya Selçuk Üniversitesinden,Batman Selçuk Üniversitesine geçer.
PROF.DR LEVENT ZOROĞLU’na ARMAĞAN KİTABI YAZARI ÖĞRENCİSİ MEHMET TEKOCAK DİYOR Kİ.!
Prof. Dr. L. Zoroğlu, sahip olduğu bu mesleki bilgi ve becerisini üretime dönüştürmüş olmasıyla da haklı bir saygınlık kazanmıştır. Başta seramik sanatı olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında, arkeolojinin pek çok alanıyla ilgili makaleler yazmış, konferanslar vermiş, seminer ve panellere konuşmacı ve yönetici olarak katılmış ve kitaplar yazmıştır. Ancak kendisi bununla da yetinmemiş arkeolojinin sevdirilmesi, korumacılık zihniyetinin geliştirilebilmesi adına pek çok platformda konuşmalar yapmış, fikirler üretmiş ve de bunları tüm meslektaşlarıyla her ortamda paylaşmıştır.(7)
K.LEVENT ZOROĞLU’NA ARMAĞAN
Bu başlık bir kitabın adıdır. Koç Üniversitesi Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü AKMED’in 2013 yılında yayınladığı ve hocanın öğrencisi Sn.Mehmet Tekocak tarafından Zoroğlu’nun yaşamı ve bilimsel çalışmalarını içeren bir ciltli bir kitap’tır. Bu eser sebebiyle AKMED’i kutluyoruz.
BEN BİR ARKEOLOG’UM.
Mersin’liler İçel Sanat Kulübü XXV! Arkeoloji Günlerinde yine Kelenderis’le ilgili bir sunum yapmak üzere kürsüye çıkmakta olan 75 yaşındaki Prof.Dr. Levent Zoroğlu’ndan şu birkaç cümleyi duyarlar.
“Ben artık bir Arkeoloğum”
SON SÖZ
1984 yılından itibaren tam 37 yıl Mersin coğrafyasında Kilindires (Aydıncık) ve Tarsus çizgisinde arkeolojik kazılar yaparak somut kültürel varlıkları gün yüzüne çıkaran ve böylece Kilikya Bölgesi’nin hem dağlık hem de ovalık bölümünde kazı yaparak ülkemiz arkeolojisine Mersin’in arkeolojik zenginliğine ,turizm olanaklarına çok olumlu katkılarda bulunan Prof.Dr.Zoroğlu’yu Mersin saygı ile hatırlayacaktır.
————————————————————–
(*) Prof. Dr. Kamil Levent Zoroğlu 1946 yılında bir öğretmen çocuğu olarak Kahramanmaraş’ta dünyaya gelir. 1972-1978 yıllarında Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji dalında doktora yapar 1984 yılında Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi,Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümünde “Doçent” olur. Kendisinin daha önceki yıllarda Side Müzesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi yöneticiliği görevlerini de not edilmelidir.

(1)Bu öykü bir amatör araştırmacı yazar iyiniyetli ve naif duyguları ile kaleme alınmış olup bir bilimsel kaynak olarak kabul edilemez.
(2)İngiliz casusu seyyah GertrudBell 1919 yılındaki Paris Barış Konferansı’na delege olarak katılır ve bugünkü Irak devletinin sınırlarının belirlenmesinde aktif rol oynar.
(3)Kilikya, Anadolu’nun Alanya’dan başlayıp, doğuda KinetHöyük’te son bulan, kuzeyden de Toros dağlarıyla çevrili alanı kapsayan antik bölgedir.
(4) D. Wannagat, NeueForschungen in Uzuncaburç 2001-2004, AA 2005, 120.
(5)Prof.Dr Ömer Özyiğit (K.Levent Zoroğlu’na armağan kitabı)
(6)Prof.Dr.Alim Gür (K.Levent Zoroğlu armağan kitabı)
(7)MehmetTekocak (K.Levent Zoroğlu armağan kitabı )

 

İşletme ve Maliye Akademik eğitimi almıştır. Mersinde çeşitli dernekler yönetiminde, etkinliklerinde yer almıştır. "Şurup Tadında Mersinliler" yazı dizisi ile dergilerde, sosyal medyada kent yaşamı zenginliklerini araştırmakta, yazmakta ve anlatmaktadır.

scroll to top