,

ATATÜRKÜN MERSİNLİLERE HİTABI – H. Şinasi Develi

Ataturk-Mersinde.jpg

BİR YILDÖNÜMÜ, BİR KONUŞMANIN HATIRLATTIKLARI

Atatürk Mersinli’ler, Mersin’e sahip olunuz mu dedi? Şimdi biz bu yazımızda Atatürk’ün kurtuluştan sonra ilk ziyaretinin 74’üncü yıl dönümü münasebetiyle o günkü konuşmasını naklederek bu sorunun cevabini araştıracağız. 17 Mart 1923 tarihinde gerçekleşen bu ziyaretinde kendisini üzen bazı olaylar olduğunu teferruatı ile Mozaik Dergisi’nde yayınlanan bir yazımda belirtmiştim. Atatürk konuşma için Millet Bahçesi’- ne geldiğinde hayli sinirli imiş. Dr. Reşit Galip’in yaptığı konuşma sinirlerini gidermede yardımcı olmuş. Bir taht üzerine konulan koltuğa oturmayarak, ayakta şu konuşmayı yapmışlardır (2)

Mersinliler,

Memleketiniz, şehriniz Türkiye’nin en önemli bir yerinde bulunuyor. Bu yer çok önemli bir ticaret yeridir. Memleketiniz bütün dünya ile Türkiye’nin en önemli bir bağlantı yerinde bulunmaktadır. Bunu sizler benden iyi bilmektesiniz. Fakat bilmelisiniz ki, açık söyleyelim ki- memleketinize sahip bulunmuyorsunuz. Memleketinize sahip olabilmek için yeni çok önemli bir çalışma devrine giriyorsunuz. Geçmişte karşılaştığınız yokluk, çektiğiniz acılar büyük olmuştur. Harp meydanlarında kıymetli evlatlarınızın süngü ve silahlarının kazandığı zafer ve başarılar büyük olmuştur. İlerisi için bu yeter değildir. Hakiki refah ve saadete sahip olabilmek için kazanmak iyi yaşamak yönü ekonomi ve ticaretle kabil olabilir. Bunu takdir ediyorsanız çok çalışmaya mecbursunuz. Aksi takdirde memleketin öz sahibi olduğunuzu söyleseniz bile, kimseyi inandıramazsınız.

Bu hakikatle dolu sözlerim acıdır. Fakat doğruyu söylüyorum. Burada geçirdiğim saatler benim için pek kıymetli olmuştur.

Derin sevgilerle cümlenize veda ediyorum. Allahaısmarladık, arkadaşlar.”

Görüldüğü üzere Atatürk’ün söylediği “Mersinliler Mersin’e sahip olunuz” şeklinde olmayıp, “Memleketin sahibi değilsiniz” şeklindedir. Gerçi bu, eski tabirle diğerinin “mefhumu muhalifidir” ve neticeten aynıdır. Sadece kelime olarak değişikliğe değinmek istedik.

Aslında Atatürk bu ziyaretlerinde aynı neticeye dikkat çekici bir konuşma daha yapmıştır.

Atatürk, Mersin’in bazı ileri gelenleri ve maiyeti erkanı ile deniz kıyısında yürümektedir. Küçük bir alanın çitlerle çevrili olduğunu görmüş ve bu çitin kazıklarından birkaçının yeşermiş olduğu dikkatini çekmiştir. Bunun üzerine yanındakilere dönerek,

“Beyler, bakınız. Yere çakılı kazıklardan bir kısmı yeşermiş, nerede ise elimdeki bastonu yere batırsam bu bile yeşerecek. Bu büyük bir imkândır. Bunun kıymetini biliniz.” (Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün konuşmasının orijinal hali İSK bülteninin 68. sayısında yayınlanmış olup aşağıdadır.)

Bu sözler de diğer konuşmadakileri doğrular mahiyettedir. Bu yıl dönümü münasebetiyle tarihi konuşmayı bir defa daha hatırlatmış olduk. (1) Mozaik Dergisi. Sayı 23 – (2) Fikri Mutlu. Atatürk Mersin’de. İçel Sanat Kulübü 1997/57 sayılı aylık bülteninden alınmıştır. (Fotoğraf son gelişe aittir)

ATATÜRK’ÜN MERSİNLİLERE HİTABI  (17 Mart 1923)

Aziz Arkadaşlar,
Genç ve çok kıymetli doktorumuz Reşit Bey’in söylediği sözler, bence iki noktai nazardan kabili mütalâadır. Birincisi, doğrudan doğruya kalbinin ve vicdanının ve muhterem Mersin halkının vicdanının, benim kalbimdeki hissiyata tercüman olan hissiyattır. Ben, beyanı teşekküratla iktifa edeceğim. Hakikaten muhterem doktorun dediği gibi, benim için dünyada en büyük mevki ve mükâfat, milletin bir ferdi olarak yaşamaktır.
Eğer Cenabı Hak beni muvaffak etmiş ise teşekkür ve hamd ederim. Bugün olduğu gibi ömrümün nihayetine kadar milletin hadimi olmakla iftihar edeceğim.
Muhterem Mersin Halkı,
Bugün hakkımda gösterdiğiniz samimi, ruhi, heyecanlı tezahürattan size ayrıca teşekkür ederim. Yine itiraf etmek mecburiyetindeyim ki geldiğim saatten bu ana kadar hissiyatımın, memnuniyetimin derecesini bilemiyorum. Fakat mutmain ve emin bulunuyorum ki her taraftaki kardeşlerimiz gibi burada da bana muhabbet ve itimat eden kardeşler var. Bana itimat ve muhabbetiniz baki kaldıkça sizin refah ve saadetiniz baki ve müemmen kalacaktır.
Mersinliler,
Memleketiniz, beldeniz Türkiye’nin çok mühim bir noktasında bulunuyor ve çok mühim bir ticaret noktasıdır. Memleketiniz, bütün dünya ile Türkiye’nin irtibatı noktasının en mühim bir yeridir. Bunu sizler benden iyi biliyorsunuz. Fakat bilmelisiniz ki – açık söyleyeyim- memleketinize hakim bulunmuyorsunuz. Memleketinize sahip olabilmek için yeni çok mühim çalışma devresine giriyorsunuz. Geçmişte maruz kaldığınız mahrumiyetlerden çektiğiniz elemler, azaplar büyük olmuştur. Bunu sizler iyi takdir etmişsinizdir. Tekerrür etmesin. Buna hakikaten lâyık olmak lâzımdır. Muharebe meydanlarında kıymetli evlatlarımızın süngü ve silahlarının muzafferiyeti kâfi değildir. Bu muzafferiyet ve muvaffakiyet çok büyüktür. Ancak hakiki refah ve saadete malik olabilmek için asıl bundan sonra çalışmak lazımdır. Sizin için zafer ve terakki sahası iktisadiyatta ve ticarettedir. Bunu takdir ediyorsanız çok çalışmaya mecbursunuz. Aksi takdirde memleketin sahibi olduğunuzu söyleseniz bile kimseyi inandıramazsınız.
Bu hakikatle dolu sözlerim acıdır fakat hakikati ifade ediyorum. Gönül arzu ederdi ki burada bir saat, bir gün değil uzun müddet kalayım. Fakat şimdilik buna imkân yoktur. Sözümü kesmek mecburiyetindeyim. Son sözüm olmak üzere, bu memleketin hakiki sahibi olunuz.
Burada geçirdiğim saatlar benim için pek kıymetli olmuştur. Derin muhabbetlerle cümlenize veda ediyorum. Allaha ısmarladık arkadaşlar.

Atatürk’ün Mersinlilere hitabını okumak için bu satırı tıklayınız. 

Biyografik Bilgi

scroll to top