GEZGİNLER GÖZÜYLE MERSİN 3. KISIM
Charles Texier
Fransız mimar, arkeolog ve gezgin Félix Marie Charles Texier 1833- 1837 yılları arasında İstanbul’dan başlayarak tüm Anadolu’yu gezmiş, 1836 yılında Silifke’den sonra geldiği Mersin’in, eski Zephyrion kentinin yerinde kurulmuş olduğunu, çevresinde yapılacak kazılarda pek çok eski eser bulunacağını yazmıştır. Küçük Asya kitabında; “Tarsus’a 22 km olan Zephyrion, günümüzde Mersin… Çevresinde antik dönem harabeleri bulunmaktadır. Yarım yüzyıl önce gemiler Kazanlı’ya yanaşırlardı”…diyerek Mersin’in iskelesinin Kazanlı’da olduğunu belirtmiştir. (C. Texier – Küçük Asya; Coğrafyası, Tarihi ve Arkeolojisi / Asie Mineure, 1862.)
Charles Texier Kimdir?
İlki 1833 ve ikincisi 1843 yılında olmak üzere, Anadolu’da yıllarca süren seyahat ve incelemeleri sırasında Türkiye’nin çok büyük bir kısmını gezen Texier kazılar yapmış, araştırmalarda bulunmuş ve sonuçlarını yayınlamıştır.
Yazarın Türkiye’ye ilk seyahatinin (1833-1837) sonuçlarını ihtiva eden Fransızca kitabının orijinali, büyük boyda 862 sayfa metin, 239 gravür ve plan ile 5 haritadan oluşmaktadır. Texier ilk seyahatinden on yıl sonra (1843 yılında) Türkiye’ye yaptığı ikinci seyahatini takiben bu eserini, yeni bilgi ve belgeler eklemek suretiyle, daha da olgunlaştırarak yine Paris’te önce 1862, sonra 1882 yıllarında olmak üzere iki kez daha bastırmıştır. Bu yeni baskı, yukarıda anılan üç ciltlik ilk baskıdan daha az hacimli değildir. Ancak gravürler ve çizimler bakımından ilk baskı daha zengindir.
Topoğrafik haritasını çıkartıp birçok yerini resimlediği Hititler’in başşehri Hatuşaş’ın (Boğazköy) açık hava tapınağı olan Yazılıkaya’yı bulup dünyaya tanıtan Texier’dir.
Gezip dolaştığı yerlerde sadece antik devirlere ait değil, daha sonraki devirlere ait (Selçuklu, Beylikler, Osmanlı vb.) de önemli şehirlerin, yapı ve anıtların çizimlerini yapmış, uzmanlar tarafından yapılan gravürlerle durumlarını tespit etmiştir. Bunlarla da yetinmemiş, Anadolu’nun jeolojik, coğrafi özellikleri, yer altı ve yer üstü kaynakları ve kültür merkezlerinin tarihi ve o günkü halkın etnik, demografik, kültürel, ekonomik vb. durumu hakkında bilgi vermiş, gözlemlerini aktarmıştır.
Texier’in bu dev eseri, yayınlanır yayınlanmaz ilim dünyasında büyük yankı yapmıştır. İçeriği bakımından özelikle Anadolu’yu ilgilendirmesi sebebiyle Türk aydınlarının da dikkatini çekmiş ve daha Milli Mücadele devam ederken, Ali Suat Bey (1869-1932) tarafından Arap harfli Türkçe tercümesi yapılmıştır.
Ali Suat Bey’in son baskıdan yaptığı ve fakat ilk baskıdaki gravür ve çizimlerle zenginleştirilmiş tercümesinde 300’den fazla gravür, çizim ve resim vardır.