KİTABIN BAŞINA DÖNMEK İÇİN BURAYI TIKLAYINIZ.
Düşçü’nün notları
Ya da : Doğan Akça’yla görmek
Naif resim, hâlâ korunan çocuksu duyarlığa ait bir görme biçimidir; bu nedenle naif resim öğrenilen bir teknik olmayıp, ressamın dünyayla ilşkisi içinden ortaya çıkar.
Doğan Akça, erken dönemlerde klasik izlenimci ya da figüratif resmi denemiş olsa da, hızla naif resmin alanına girer. Dünyayı görme biçimi, nesnelerle/doğayla ilişkisi kirlenmemiş bir duyarlık halinde tuvale yayılır. Yaşadığı coğrafya ve bu coğrafyayı kuşatan tarih, benzersiz bir zaman tahayyülü eşliğinde verilir: Kederler üreten zaman kokular, renkler, duyarlıklar toplamıdır. Ve belleğin rahminden yeryüzüne yeniden doğmak ister.
Doğan Akça bu coğrafyanın, özel olarak da Mersin şehrinin belleğini yeniden inşâ etmek üzere sıkça değiştirdiği ifade biçimleriyle bize, hepimize yepyeni görmeler armağan etmiştir.
Uzayıp giden Doğa Görüntüleri sonrasında Sevişen Ağaçlar serisi, Mersin’in geçip giden zamanlarına kederler üreten Şehir Anlatıları, içerden dışarı doğru çekilerek oluşturduğu Tepe Perspektifi çalışmaları ve bunu izleyen Yırtık Resimler dönemi… ve bir vedayı öngördüğünü şimdi daha iyi anladığımız Yağmurlu Resimler.
İnceliklerin ve saklı hüzünlerin insanı Doğan Akça’nın bu dönemlerini birkaç örnekle anımsamak üzere, resimlerinden bir demet yaptık. O’nun hep korumaya çalıştığı yitik dünyayı ve öncesiz sonrasız süregiden insan duyarlığını bu resimlere bakarak sahiplenmek… ve kim bilir, incitmeyen bir geleceği buradan kurmaya başlamak mümkün. Orada sevgili Doğan Ağabeyin o uzun boylu tebessümü hep sürsün diye….. Celâl Soycan
Kitabın bu “albüm” bölümü Mehmet Avcı’nın armağanıdır.