,

GİRİT KANDİYE’DEN MERSİN’E – SEMİHİ VURAL

Gülcemal-Vapuru.jpg

Mersin Tarihinde Önemli Bir Gün ; Girit Kandiye’den Mersin’e

Girit’ten Mersin’e ulaşıldığı günün hatıra fotoğrafı

Fotoğrafın üst boşluğundaki yazı: Çeviri: Fikret Babuş
15 Şubat 1924 tarihinde Mübadele nedeniyle çoluk çocuk Mersin’e ulaşmamız önemli oldu. Tanrıya şükürler olsun. (İmza: Nafiz Ziya)

 

 

 

 

Fotoğrafın arka yüzündeki eski yazılı belge

Girit hatırası
Fazıl Tütüner’in telefonu ile başladı öykü.
“Acaba Latin Kilisesinin önündeki iskelenin adı nedir?”
Anılan kilisenin önünde birbirlerine çok yakın üç iskeleden söz edilir. Bunlar Doğudan batıya Beton İskele – Alman İskelesi – Belediye İskelesi. ‘doğru bir tahminde bulunabilmek için’ Fazıl Tütüner’den fotoğrafı görmeyi talep ettim.
Sanal fotoğraf bir dizi gizemle birlikte geldi.
Arkasındaki yapıların belirlediği iskele kesinlikle Alman İskelesi idi. Ama fotoğraf üstü yazılarıyla yeni bilgiler sunuyordu.
Fazıl Tütüner’in izni ile fotoğrafın sanal kopyasını dostum Fikret Babuş’a ilettim. Yakın tarihimiz konusunda kitaplar yazan, araştırmacı Fikret Babuş’tan fotoğraf üstü “eski yazı”yı yeni yazıya aktarmasını rica ettim. Kısa sürede yanıtı geldi.

Girit’ten Mersin’e ulaşıldığı günün hatıra fotoğrafı
15 Şubat 1924 tarihinde Mübadele nedeniyle çoluk çocuk Mersin’e ulaşmamız önemli oldu. Tanrıya şükürler olsun. (İmza: Nafiz Ziya)
Muradımıza nail olduğumuzdan (amacımıza ulaştığımızdan), hazır teknede bir aradayken; günün anısına, çağrılan fotoğrafçı tarafından çekilmiştir.
Tütüncüzade
15 Şubat 1924

Sıra fotoğrafın arkasındaki şifrenin çözülmesine gelmişti. Bunun çözümü için Fikret Bey biraz süre istedi.
Mayıs sonunda Fikret Babuş’tan bir e-posta geldi: 26 Mayıs 2017

Semihi Bey,
Biraz geç oldu, kusura bakmayın.
Yazıdan okunabilenleri gönderiyorum.

Fikret beyin satır sıralaması
1: Menba’ı zulm-i itisaf ????? olan
2: Girid Kandiye Girid Rumları ve daha doğrusu
3: ????? fırkasının şakileri (haydut) tarafından
4: 13 teşrinisani 1918 Salı gecesi saat 10
5: raddelerinde düçâr olduğum feci ve musanna bir
6: suikasttan sonra ???? vuku’u pek
7: ender fecai’a ????? olduktan sonra Galib
8: ???? Cenab Kadir Hazretlerinin bir lütf ????
9: meydana gelen yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin amilleri
10: olan Gazi Mustafa Kemal Hazretleri ile rüfeka-yı
11: kirâm hazretleri Devletli İsmet Paşa hazretlerinin Lozan
12: Konferansında ‘akd ve muvaffak oldukları mübadele-i ahali
13: muahedesi ahkâmınca Kandiye’den 11 Şubat 1924
14: tarihinde süffârin vapuruyla mukarenet (bir yere gelmek) ederek ma’a efrâd
15: ve ‘ıyâl salimen müretteb olduğumuz Mersin’e muvasalat ile
16: karaya çıktığımız sırada mavnada iken çektirilmiştir.

Fikret beyin sıralamasıyla Meriç Alkan yorumladı/çözümledi:
Zulüm ve işkence kaynağı olan
Girit Kandiye Rumları ve daha doğrusu
(Rum muhalefet) partisi haydutları tarafından
13 Kasım 1918 Salı gecesi saat 10 00
sıralarında karşılaşmış olduğum feci ve ustaca bir
suikasttan sonra ….. çok
ender olan felaketi …. Yenen
….. Allah’ın bir lütfu olarak
meydana gelen yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları
Gazi Mustafa Kemal Hazretleri ile
şerefli arkadaşları İsmet Paşa hazretlerinin Lozan
Konferansında başarıyla imzaladıkları halkın mübadelesi
antlaşması uyarınca Kandiye’den 11 Şubat 1924
tarihinde yolcu vapuruyla hareket ederek ailece sağ salim
Mersin’e vardık.
Karaya çıktığımız sırada mavnada iken çektirilmiştir.

Girit’ten Mersin’e Yolculuk Hatırası

Gülcemal Hatıra Pulu

Girit’ten Mersin’e ulaşıldığı günün hatıra fotoğrafı
15 Şubat 1924 tarihinde Mübadele nedeniyle çoluk çocuk Mersin’e ulaşmamız önemli oldu. Tanrıya şükürler olsun. (İmza: Nafiz Ziya)
Muradımıza nail olduğumuzdan (amacımıza ulaştığımızdan), hazır teknede bir aradayken; günün anısına, çağrılan fotoğrafçı tarafından çekilmiştir.
Tütüncüzade  15 Şubat 1924

Fotoğrafın arkasındaki yazı, günümüz Türkçesiyle:
Zulüm ve işkence kaynağı olan Girit Kandiye Rumları ve daha doğrusu …… partisi haydutları tarafından 13 kasım 1918 Salı gecesi Saat 10 00 sıralarında karşılaşmış olduğum feci ve ustaca bir suikasttan sonra ….. çok ender olan felaketi …. Yenen….. Allah’ın bir lütfu olarak meydana gelen yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları Gazi Mustafa Kemal Hazretleri ile şerefli arkadaşları İsmet Paşa hazretlerinin Lozan Konferansında başarıyla imzaladıkları halkın mübadelesi antlaşması uyarınca Kandiye’den 11 Şubat 1924 tarihinde (Gülcemal) yolcu vapuruyla hareket ederek ailece sağ salim Mersin’e vardık.
Karaya çıktığımız sırada mavnada iken çektirilmiştir.
Bu karttaki yazılı tarih: 15 Şubat 1924

Sayın Fikret Babuş’a teşekkürler.
Torun Fazıl Tütüner aile anılarını çok güzel aktarır. İçlerinden seçtiğimiz birkaç paragrafı bu vesile ile yeniden paylaşmak istedik.

24 ŞUBAT 1924 MERSİN                     Fazıl Tütüner                             28 Nisan 2017
24 Şubat 1924 günü Mersin’in açıklarında demir attı Gülcemal. Adına maniler, türküler, şiirler yazılmış büyük, efsane bir gemiydi bu. Transatlantik olarak yapılmış, Avrupa’dan Amerika’ya göçmenler taşımıştı. İki bacası, dört yelken direği vardı. 1875 yılında İngiltere’de yapıldığında adı Germanic idi, 1905 yılında satıldı ve adı Ottawa oldu. 1911 yılında Osmanlı Hükümeti tarafından 36 yaşında satın alındığı zaman devrin padişahı Sultan Reşat’ın lakabı Arnavut Sofi olan annesinin adı Gülcemal verildi gemiye.
….O gün Mersin’in açıklarında demir attı Gülcemal, kıyıdan gelip yanaşmakta olan irili ufaklı birçok sandala Girit’ten getirdiği mübadilleri indiriyordu. O zaman liman yoktu Mersin’de, gemiler kıyıya yanaşamadıklarından kürek çekilen sandallar taşırdı yolcuları açıkta demirlemiş gemilere veya gemilerden. Yolcular sandallara biniyorlar o gün, sonra ceketlerinin, paltolarının cebinden bir Türk bayrağı çıkartıyorlar ve sallıyorlardı kıyıya varıncaya kadar, onların varışını merakla bekleyen Mersin halkına.
…Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Nilüfer, Giresun, Mersin, Akdeniz, Rize, Bahrıcedit, Gülcemal adlı gemileri seferber ederek Türkler’i Yunanistan’dan ve Girit’ten Anadolu’ya taşımaya başladı.
…O gün Mersin açıklarında demir attı Gülcemal. Evlerini, bağlarını, bahçelerini, imalathanelerini, atalarının gömülü olduğu mezarlıklarını, camilerini, tekkelerini; dostluklarına, güzel zamanların güzel ilişkilerine ihanet etmemiş ve onların adadan zorunlu ayrılmalarına üzülen Rum dostlarını, hatıralarını geride bırakmışlardı.
…Mersinliler onları hoş karşılamışlar. Onları ilk önce eski atıl İngiliz Yağ Fabrikası’na götürmüşler, büyük kazanlarda pişirilmiş kuru fasulye ve pilav ikram etmişler. Büyükbabam Tütüncüzade Fazıl Bey ve babaannem Müveddet Hanım ve annesi Melek Hanım; o zaman 18 yaşında olan babam Sami ve kardeşleri halam Ruhidil ve üç yaşındaki amcam Necati aralarındaydı gelenlerin.
…Hiçbirisi hayatta değil artık bugün. Çocuk olarak gelenler de ayrıldılar tek tek aramızdan. Şimdi biz torunlar buradayız. Buluşuyoruz arada bir. Her yıl 24 Şubat’ta çelenk koyuyoruz Atatürk’ün anıtına. Onun şahsında teşekkür ediyoruz, sadık ve bağlı kalmaya çalışıyoruz Türkiye Cumhuriyeti’ne; yararlı olmaya çalışıyoruz insanlarımıza, toplumumuzun ilerlemesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz ve anıyoruz 24 Şubatlarda Gülcemal’den bayraklarla Mersin’e, vatanımıza inen büyüklerimizi.
Gülcemal 1937 yılında hizmet dışı bırakıldı. Haliç’e götürüldü ve Camialtı Tersanesi önüne demirledi. …75 yaşında iken sökülmek üzere 1950 yılında İtalyanlara satıldı. Geriye bol bol hatıra, Tarih ve Sanat Merkezi’nde korunan tavan bordürleri, piyanosu, Atatürk’ün oturduğu ve tavla oynadığı tavla masası ile sandalyesi kaldı.

Biyografik Bilgi

scroll to top