Yoğurt Pazarı’nı bir meydan saymazsanız, Mersin’in ilk meydanı “GÜMRÜK MEYDANI” dır. Biz; meydanın 70 yıllık geçmişini görgü ve bilgimize dayanarak, öncelerini de elimizde mevcut fotoğraflarla tanıyoruz.
Meydan, zamanla değişik isimler almış.
Mersin’in merkezinde yer aldığı için bir ara adı “LA PLACE CENTARALE DE MERSiNA” (1) olmuş.
Meydanın orta yerinde önceleri derme çatma, daha sonra daha düzgün Kameriyeli büyük bir ÇEŞME bulunuyordu. Bu nedenle meydanın adı bir süre “PLACE DE LA FONTAİNE” Çeşme Meydanı adını aldı. İkinci Abdülhamit döneminde, Hükümet Konağının inşaası yıllarında meydanın batı yönünde gösterişli büyük bir Gümrük Binası inşa edilmiştir. (2) Çeşme durduğu halde bu defa meydan, “LA PLACE DE LA DOUANE” bugünkü adı olan GÜMRÜK MEYDANI adını almıştır. Akıllarına getirmiş olmayalım ama eğer bir gün birileri çıkıp buraya (Kudüs Meydanı) filan gibi bir isim koymazlarsa, sanırız yılların devamı olan isim sürer. Meydana bir ara “BEDESTEN” adı da verilmiştir. Çok eskilerde Gümrük Meydanı YEDİ Cadde ve sokağa açılıyordu. Şimdi bunları önemli yapıları ile birlikte teker teker inceleyelim.
Güney Bölümü: İskeleye ve denize açılıyordu. İskele Gümrük iskelesiydi. Deniz yolu ile yurt dışı giriş ve çıkışları buradan yapılırdı. İskelenin uç kısmında etrafı camlı ahşap bir binada bu giriş çıkışlar düzenlenirdi. Denize inerken sağlı sollu binalar bulunurdu. Sol yöndeki Gümrük Binası Batı’da ise yine denizle ilgili Sahil Sıhhiye, Karantina gibi binalar yer alıyordu.
Doğu ve Güneydoğu Cephesinde:
Bu cephe üç yol ve sokağa açıktı. Bugün adı ATATÜRK Caddesi olan cadde eskiden daha dar bir sokaktı ve adı BAKKALLAR ÇARŞISI idi. Vali Tevfik Gür zamanında başlayan genişletme gayretleri ile bugünkü şekline yakın bir şekil almıştır. Yolun deniz tarafından önemli yapısı YENİ CAMİ’dir. Yolun sol cephesinde Mersin’in en eski ve tek Pastahanesi bulunuyordu. Bu yol MESAGERİE MARİTİME binasına kadar birçok değişik işyerleri ile devam eder ve ondan sonra KIŞLA CADDESİ adını alarak Çamlıbel’e kadar giderdi. Mersin Tramvayı da şimdiki Kurum Sineması’na kadar bu yolu takip ediyordu. Bakkallar Çarşısında yalnız bakkal esnafı bulunmuyordu. Şimdiki Toros Oteli’nin yakınında Balıkçılar vardı. Mersin’in meşhur ŞEVKİ SÜRUR Rakı fabrikası da burada idi. Pastahanenin üzerinde Mersin Palas Lokantası vardı. Yakınında birkaç sarraf ve devamında İtalyanlar tarafından inşa edilmiş olan bugün kasapların bulunduğu Sebze Hali’ne giden yol vardı. Yol üzerinde yine Mersin’in tanınmış kişilerinin işyerleri bulunuyordu. Birkaç örnek gerekirse, Kaymakam zadelerin Tuhafiye ve ayakkabı mağazaları, Mahmut Şami (Sümen)nin kimyevi maddeler, yağlı boya ve buna benzer malzemelerin satıldığı mağaza, yine Halit Şami (Sümen)nin Tuhafiye mağazası bu sokak üzerindeydi.
Bundan sonraki sokak, Attarlar ve Bezirganlar Çarşısı’na giden sokaktır. Sokağın başında eskinin perakende Manifatura Mağazası lşkayra’lara ait mağaza bulunurdu. Sokağın sağ cephesinde otel işi gören Han’lar vardı, bugün o yerlerde Sıdalı Pasajı bulunuyor. Meşhur OROZDİBAK da burada idi. Sokağın devamında perakende manifatura eşyası satan mağazaların bulunduğu yere varılırdı. Devamı daha sonra Genelev Sokağı olan yerdir.
Meydanın Kuzeyi:
Şimdiki Denizcilik, Ticaret ve Emlak Bankaları ile Sıdalı Pasajının bulunduğu bölge olup üç sokak çıkışı bulunuyordu.
Sokağın birisinden TAHTAKALE ye gidilirdi. İkincisi de aynı yere çıkardı. Tahtakale sonradan yanmış, burası küçük bir alana dönüşmüştür. Alan TAKSİ ALANI olarak tanınıyordu. Yaylalara giden Kamyonlar buradan kalkardı. İkinci yolun sol tarafında HOTEL EUROPE sonraki adı ile Gülnar Oteli veya halkın tabiriyle Gavur Ali’nin Oteli vardı. Yolun başında MERSİN TRAMVAYI’nın kalkış istasyonu bulunuyordu. Yolun sağında alt katta Mersin’in yiyecek satan Süpermarketi addedilebilecek MUSTAFA-YUNUS Ticarethanesini görürüz. Burada yiyecek yönünden yurt dışından gelenler dahil her istenilen bulunurdu. Ayrıca Mersin ve civarında tanınmış şarap imali de yapıyorlardı. Bu mağazanın üst katı ŞIHIN SAZI idi. Mersin’in KANTO gibi gösterilerinin de yer aldığı bu eğlence yeri, bina idman Yurdu Lokali ve Çarşı Karakolu oluncaya kadar saz görevini devam ettirmişti.
Şimdiki Emlak Bankası’nın yanındaki sokağın adı bir ara MOSKOVA ÇARŞISI olmuş. Bunu eski tarihlerde yayınlanmış mağaza reklamlarından öğreniyoruz.
Silifke Caddesi’nin adı da MOSKOVA CADDESİ olarak yine aynı yerlerde yayınlanmıştı. Yoğurt Pazarı civarında Rus Konsolosluğu’nun bulunması nedeniyle cadde ve sokakların bu ismi aldığını yaşlı büyüklerimizden öğrenmiştim. Esasen Milli Mücadele’den sonra ülkemizle Rusya arasındaki dostluğun da bu ismin verilmesinde amil olduğunu kabul etmek yanlış olmaz.
Meydanın Doğusu:
Bu yönde önemli bir cadde ve bir sokak bulunuyor. Cadde bugünkü URAY Caddesidir. Caddenin eski adı İSTASYON veya HÜKÜMET Caddesi idi. Belediye Binası yapıldıktan ve Belediye’ye öztürkçe URAY denilmesinden sonra cadde bugünkü adını almıştır. Fransız’ların Mersin’i işgal i yıllarında Fransız’lar Gümrük Binası’ndan istasyona kadar uzayan bir DEKOVİL HATTI inşa etmişlerdi. Çukurova’daki işgal kuvvetlerinin silah ve diğer ihtiyaçlarının deniz yolu ile giderilmesi için bu hattı kullanıyorlardı.
Fransızlar Mersin’i terk ettikten sonra bu hat kullanılmadı, ancak hat 1930 ‘lu yıllara kadar yerinde kaldı, o tarihlerde söküldü. Doğruluk derecesini bilmemekle beraber, bu hat üzerinde yük taşıyan vagonların bir motorlu çekici ile çekilmeyip Senegalli işçilerin çektiğini işitmiştim. Mersin’in ilk Belediye Binası da burada idi. Bina daha sonra Mersin ELEKTRİK ŞİRKETİ olmuş, daha sonra da SARAY OTELİ olmuştur. Gümrük Binası ile Belediye Binası arasındaki yolun adı da o tarihlerde Belediye Sokağıdır. Sokağın devamında Mersin’in tanınmış otellerinden İstanbul Oteli ve Alanya Hanı, Ziya Paşa Gazinosu gibi Mersin’in geçmişinin önemli binaları bulunuyordu. Ticaret ve Sanayi Odası ve Zahire Borsası da bu civarda idi. Ticaret ve Sanayi Odası binasında bir ara faaliyette bulunan Mersin’in ilk özel okulu “AKŞAM TİCARET OKULU” da hizmet vermişti.
Gümrük Meydanı ve civarı ismi gibi birçok değişikliklere uğramıştır. Vali Tevfik Sırrı Gür, Bakkallar Çarşısı’nı genişleterek burayı Atatürk Caddesi haline getirmişti.
1967 yılında Zeki Ayan Beyin Başkanlığı döneminde meydanda bazı düzenlemeler yapıldı, Sıdalı Pasajının bulunduğu yerin ön kısmına bir havuz inşa edildi. İki yıl sonra Muhittin Uyar’ın Başkanlığı döneminde Mersin’in ilk Belediye Binası ve arkasındaki İstanbul Oteli’nin bulunduğu ada, Meydan genişletilmesi nedeni ile kamulaştırılarak yıktırıldı.
Adana Valisi Şair Ziya Paşa’nın maliki olduğu iki sıra mağazaya kadar meydan uzadı. 1972 yılında bölgenin önemli yapısı YENİ CAMİ Mersin Belediyesi tarafından civarındaki binalarla birlikte yıktırıldı ve ULU ÇARŞI ve ULU CAMİ inşaasına başlandı. Meydanın böylece yok edilmesine Mersin halkı tepki gösterdi Yeni Cami’nin yıkılması dava konusu oldu. Yeni Cami 1900 yılında Mersin’de Belediye Meclis üyeliği ve Başkanlığı yapmış olan Abdülkadir Seydavi’nin gayreti ile inşa edilmişti. Cami inşaasına o tarihte çok zengin bir Rum olan Mavromati’nin dahi nakdi yardımda bulunduğu söylenir. Bir ara caminin yıkılmaması yönünde karar alınmış ise de yıkım önlenememiştir:
Ulu Çarşı problemi bugüne kadar süregelmiştir. Mersin Büyükşehir Belediyesi Ulu Çarşıyı tahliye ettirerek yıkmayı düşünmüş ve bu arada Akdeniz Belediyesi çarşı yerini yeşil alan olarak belirleyen imar tadilatını gerçekleştirmiştir. Çarşı esnafı bir Dernek kurarak bu teşebbüslerin gerçekleşmemesi yönünde davalar açmışlardır. Hatta Uluçarşı’nın kapısına bu arada Atatürk büstü de konulmuştur. Belki de yıkmayı önleyecek bir tedbir. Mersin Büyükşehir Belediyesi Maliye Hazinesi ile de meydanın mülkiyeti yönünden ihtilafa düşmüşlerdir. Bir ara eski Sebze Hali arazisi ile Ulu Çarşı’nın yerinin Hazine ile trampası yolunda bir anlaşma yoluna gitmişlerse de bu da gerçekleşmemiştir.
İşte adı kalıp kendi kalmayan Gümrük Meydanı’nın hikayesi.
(1) Mersin’in isminin MERSİNA mı olduğu şeklinde zaman zaman bana soru sorulmuştur. Eskiden dış ülkelerden gelen gerek posta ve gerekse diğer emtea ambalajı üzerinde MERSİNA yazılırdı. Yoksa Mersin adı Mersina olmamıştır.
(2) Bina yakın zamana kadar hizmet veriyordu. Maydanın genişletilmesi sırasında yıktırıldı. Şimdiki Ziraat Bankası’nın aşağı yukarı yerinde idi.
* Bu yazı “YÜZ YILLIK GEÇMİŞİNDEN BUGÜNE – GÜMRÜK MEYDANI” başlığı ile yayınlandığı “İçel Sanat Kulübü” Aylık Bülteni “Nisan 1997 – 58. Sayı” sından alınmıştır.
GÜMRÜK MEYDANI – H. Şinasi DEVELİ
