,

MEHEN KÄ°YA – ALÄ° UYSAL

Ağıt.jpg

Uzun yıllar Ören Köyde muhtarlık yaptı. Köyde görevli olduğu sürece bir yenilik yapmak, bir iz bırakmak özlemiyle yandı tutuştu. Bunda başarılı da oldu. Öyle sanıyorum iki hizmeti hiç unutulmayacaktır.  İlk muhtarlığında Şahmurlu yöresinde hazineye ait olan bir tarlayı uğraşa uğraşa Ören Köye tapusunu çıkarttı. Bu tarla ‘Köy Sekisi’ adıyla köyün malı oldu. Her yıl icara verilerek köyün bütçesine bir katkıda bulundu. Mehen Kiya tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olan bu paranın kuruşuna dokunmadı. Bunu kesinlikle biliyorum. Tümünü köy için harcadı.
İkincisi O’nun en büyük eseri. Köye su getirmek oldu. Gün geldi Mehen Kiya da son nefesini verdi . Köyümüzün güzel geleneklerinden biri de ölüm törenlerinde yakılan ağıtlardır. Orta Asya’dan bu yana süregelen bir gelenektir bu. Köylülerim başka türlü acılarını nasıl didirsin! Ören Köy’de bu dalda uzmanlaşmış çok kadın var. Bu ağıtlar bir sanat ürünüdür. Köylü kadınların bu ağıtları anında nasıl uyarladıkları doğrusu şaşılacak bir konu. Kiya’nın ölüm töreninde de yeğeni ‘Kadın Aşşa (Ayşe) karısı Fatma gelinin boynuna sarlarak belleklerden çıkmayacak bir ağıt söyler. Aşağıda bu edebî ürünü bulacaksınız:

Altımıza minder seren
Üstümüze kanat geren
Eksiklerimizi gören
Emmim nerde söyle sana

Gidip elin öpeceğim
Önünde diz çökeceğim
Dertlerimi dökeceğim
Emmim nerde söyle sana

Katrancının taşlar
Yüksek Yurdun ağaçları
Böyük küçük yoldaşları
Emmim nerde söyle sana

Ne kadar aÄŸlasam yetmez
Hayali gözümden gitmez
Ocağında duman tütmez
Emmim nerde söyle sana

Tarlası buğday ekili
Bahçesi fidan dikili
Ören Köyün başvekili
Emmim nerde söyle sana

Köy Enstitüsü mezunu, edebiyat öğretmeni. Özellikle halk kültürü, Karacaoğlan, N. Hikmet konularında konuşmacı, yazar.

scroll to top