,

MERSİN EKONOMİSİ – YÜKSEL AKKAYA – 34.BL.

Mersin-İngiliz-Yağ-Fab.jpg

Mersin - İngiliz Gold Yağ Fabrikası

19. YÜZYILDAN 20. YÜZYILA MERSİN EKONOMİSİ
Yüksel Akkaya

Yıl 1817. Halep’in Fransız konsolosunun, Tarsus’taki görevlisi Mr. Peretie’nin verdiği bilgiler doğrultusunda, 17 Haziran 1817 tarihli mektubunda Kazanlı’nın gemiler için tehlikeli bir liman olduğu, bu nedenle gemilerin daha güvenli bir yer olan Mersin’e transfer edilmesi gerektiği belirtilmektedir. Bu tarihten itibaren Fransız konsolosları sürekli olarak Mersin’den söz etmişler, bölgenin yetkili kişilerinden, yöneticilerinden bunun sağlanması için taleplerde bulunmuşlardır. Ancak bu taleplerin yerine getirilmesi uzun sürmüş, bu nedenle de Mersin’in bir liman kenti olarak doğuşu gecikmiştir.

Ancak Halep konsolosluğunun 1824 tarihli bir raporuna göre, Mersin, Kazanlı ile birlikte, artık gemilerin gidip geldiği, pamuk, bakır ve kereste ticaretinin yapıldığı bir limana dönüşmüştür. Ancak Mersin, aynı zamanda Halep’e ve İzmir’e de rakip olmaya başladığı için, gelişiminin önü kesilmeye çalışılmıştır. İzleyen yıllarda da Halep ve İzmir, ticaret zenginliğini Mersin’e kaptırmak istememiştir. Halep’in ve İzmir’in kıskacında gelişen bir liman şehri olmuştur.

Mersin geniş bir coğrafyaya ekonomik açıdan nefes aldıran bir pencere görevi üstlenmiştir.

Ancak yöneticilerin sık sık değişmesi, bazı faaliyetlerde izin almanın oldukça zor olması, vergilerin yüksek olması, Mersin’de yerleşimi ve iktisadi faaliyetlerin gelişimini yavaşlatmıştır. Bir liman kenti olarak doğan Mersin’in, 1850’li yıllarda İzmir ve Halep’in kıskacından kurtularak dünya ekonomisiyle bütünleşmesi 10 yılını daha almıştır.

Önceleri 450.000 frank olan ticaret hacmi 1872’ye gelindiğinde bir patlama yaşayarak 28.500.000 franka yükselmiştir.

19. yüzyılın başında neredeyse varlığından bile haberdar olunmayan Mersin, yüzyılın sonunda İmparatorluğun önemli liman kentlerinden biri olmaya aday olmuştur. Vital Cuinet’e göre, sadece Osmanlının değil Akdeniz dünyasının da önemli bir liman kentine dönüşmüştü.

Akıntıya kürek
Ekonomik liberalizmin sönmesi ile birlikte pek çok liman kenti önemini yitirip sıradan kente dönüşürken, Mersin tersi yönde bir seyir izlemiş, 20. yüzyıl boyunca gelişimini sürdürerek, yüzyılın sonunda Türkiye’nin önemli kentlerinden biri olmayı başarmış ve korumuştur. Bu özelliği ile Mersin, adeta akıntıya kürek çekmiştir. (Yüksel Akkaya. Sırtı Dağ Yüzü Deniz Mersin. “19. yüzyıldan 20. yüzyıla Mersin Ekonomisi” s. .335–348)

Resim: Mersin’in mevcut en eski yağ “İngiliz Yağ Fabrikası” . Çizim: Ertan AYKIN

Biyografik Bilgi

scroll to top