,

MERSİN / MURT BİTKİSİ – 18. BL.

Mersin-çiçeği.jpg

Bizim Topraklarımıza Özgü Bir Simge MERSİN / MURT DALI

Zephyrion sikkelerinde temsil edilen kutsal figürler Zeus, Athena, Poseidon, Kent tanrıçası “Tykhe”, Apollo, Dionysos, Demos ve aşağıda ele alınan bir oturan tanrıçadır. Edoardo Levante’den okuyalım:

“İki bilinen örneğin yakından incelenmesi (sonucunda), bölgede her zaman bol miktarda bulunan ve modern Mersin kentine adını veren bir murt (mersin ağacı) bitkisini andıran çalıyı göstermektedir. Dolayısıyla mümkündür ki söz konusu tanrıça, Athena ile Kent- tanrıçasının bağdaştırıcı (senkretistik) formda bileşimini temsil eden (Zephyrion=Mersin’e has) tümüyle yerel bir kutsal figürdür.”(Levante,Edoardo. The Coinage of Zephyrion in Cilicia s.134-41)

Mersin kentine adını veren  MERSİN (Murt) Bitkisi
Şefik Maya / Mustafa Öztürk

Orjinal Adı: Myrtus communis

Diğer Adları: Mort, Murt, Sazak ağacı (Hambeles)

Murt - Mersin

Mersin (Murt) Dalı

Anayurdu: Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda.

Mersingiller familyasında yer alan aynı cinsten 100 kadar bitki türünün genel adı Mersin’dir.

Adı: Yabani ya da Adi Mersin (M. communis) adı verilen tür, Akdeniz Bölgesi’nin bitkisi olup yurdumuzda Batı ve Güney Anadolu kıyı şeridimizde bulunan güneşli ve kurak alanlardaki makiler arasında kendiliğinden bol bol yetişmektedir. Mersin’de “Murt”, Adana – Hatay taraflarında “Hambeles”, diğer yörelerde “Mersin” denir.

Üretimi: Bitki, döktüğü tohumlarla kendiliğinden çoğalır ya da gövde çelikleriyle üretilir.

Tanımı: Yapı itibariyle gövde ve dallar şeklinde değil maki görünümündedir. Mayıs-Haziran ayları arasında, beyaz renkli çiçekler açan, 1–3 metre boylarında, kış mevsiminde yapraklarını dökmeyen bir ağaççıktır.
Bitkinin ikinci yılında dalları bej renge dönüp odunsulaşır. Yapraklar kısa saplı ve karşılıklı, yeşil renkli, derimsi, oval şekillidir ve üzerinde salgı bezleri bulunur. Üst yüzeyinde
pek çok saydam nokta (yağ bezeleri) bulunan yaprakları sert, kenarları düz, küçük, üzeri koyu yeşil, altı daha açık yeşil ve tam ortası boydan boya çizgili olur.

Çiçekler: Mersin’in yaz ortasından sonbahara kadar açan altın renkli erkek organlı beyaz çiçekleri ve yuvarlak kesitli, kırmızımsı renkte dalları vardır.
Mersin bitkisinin dal, yaprak, çiçek ve meyveleri hoş kokuludur. Mersin’in çiçekleri beyaz, uzun saplı olup, tek olarak her bir yaprağın koltuğunda bulunur.
Yaprak ve çiçekli dalları tanen, reçine ve ayrıca acımsı sinaol, terpen, mirtol, pinen gibi maddeler ile uçucu yağlar içerir.

Meyveler: Başlangıçta etli ve beyaz olan meyveleri, olgunlaştığında koyu mavi-siyah renge döner. Meyveler nohut büyüklüğünde, beyaz üzerine morumsu siyah lekelidir. Meyvelerinde yüksek oranda A vitamini, tanen, şeker ve asitler bulunur. Tatlı ve hoş kokulu uçucu yağ, şeker, sitrik asit içeren meyveleri pazarda satılır ve yenir. Antiseptik özelliği de bulunan meyveler birkaç gün bozulmadan bekleyebilir. Meyvenin ortalarında çok miktarda bulunan, incirinkinden biraz irice olan hafif kekremsi çekirdekleri murt yeme zevkini azaltır.

Kullanıldığı Yerler: Murt dalları talvar (gölgelik örtüsü olarak) yapımında, tak süslemelerinde, düğün salonu, sahne, kürsü süslemede, kesme çiçek tanziminde kullanılır. Eskiden Mersin’in kurtuluşu ve Atatürk Bayramı olarak bilinen 17 Mart anı günlerinde tren, kamyon gibi araç süslemelerinde de kullanılırdı. Körpe
yaprakları defne gibi, et yemeklerine çeşni vermesi için kullanılır.

Tıbbi Etkileri ve Kullanımı: Bitkinin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle özetlenebilir:
* Kabızlıkta ve özellikle çocuklarda ishali/diyareyi kesicidir.
* İştah açıcıdır.
* İdrar yolları enfeksiyonlarında antiseptik etkisi vardır.
* Akciğer iltihaplarında kullanılır.
* Nezlede faydalıdır. Bel soğukluğunda faydalıdır. Mide ağrılarını giderir. Egzamada faydalıdır.
* Doku ve damar büzücü niteliği nedeniyle kanı dindirici, haricen yara iyi edici etkileri saptanmıştır.
* Sayılan bu etkilerinden yararlanmak üzere, bitkinin yapraklan her mevsimde toplanır ve gölgelik, havadar bir yerde kurutulur, 1 tatlı kaşığı kurumuş mersin yaprağı üzerine 4 bardak kaynar su dökülüp 10–15 dakika süreyle demlendirilerek hazırlanan infüzyon, günde iki kez birer bardak içilebilir.
* Ticari olarak bitkinin yaprakları suda kaynatılıp buharı damıtılarak elde edilmiş suyu piyasada satışa sunulmuştur. Bu Mersin suyu, dıştan bedene uygulanır.
* Yöresel olarak şeker hastalığına karşı da (günde 10 damla) kullanılır.
* Ayrıca A vitamini yönünden zengin olan mersin meyvesinden şurup yapılarak içilmesinin, görme yeteneğini artırdığı (!) ileri sürülmektedir.
* Saçları boyamakta kullanılır.
* Bitkinin yaprakları, çiçekli dalları ve yapraklarından elde edilen uçucu yağ (Mersin esansı) kullanılır. Taze yapraklarından, su buharı distilasyonu ile “Mersin Esansı” elde edilir. Bu esans renksiz, akıcı, özel kokulu ve yakıcı lezzetlidir. Takriben 100 kg yapraktan 300 gr esans elde edilir. Mirtenol, sineol ve terpenler ihtiva ederler. Gıda ve parfümeri sanayisinde kullanılan önemli bir ham maddedir.
* Geleneksel bitkinin Şefik Maya’nın anlattığı değişik kullanımları da dikkat çekicidir: “Henüz pudranın keşfedilmediği çağlarda kurutulan yaprakları pudra kıvamına gelene dek dibekte dövülüp saklanırdı. Hemen hemen her Kilikyalı’nın evinde bulunurdu. Evde bir bebek dünyaya geldiği gün mersin yaprağından yapılan bu pudranın tıbbi görevi de başlardı. Mersin tozu, bebeğin tüm-vücudu halis zeytinyağına bulandıktan sonra vücudunun her yerine serpilirdi. Bu işlem 40 gün sürerdi. Bu zeytinyağı ve mersin yaprağından elde edilen pudranın faydaları ise bebekte pişiğe engel olmak ve bebek yetişkin bir insan olup da terlediği zaman terinin fena kokmaması içindi. Mersin kokusu insanın doğal kokusu ile özdeşleşirdi. Ninelerimiz bu yöntemi, pudrayı bilmedikleri için yakın zamana kadar kullanmışlardı.

Pudra gibi başka alternatifler, mersin, defne, incir, zeytinyağı gibi kutsal ve şifalı bitkilerin unutulmasına neden olmuştur.
Ayrıca Kilikyalılar, defne gibi kutsal saydıkları bir bitki olan, fildişi rengindeki mersinin kıvrak ve esnek olan çubuklarını, sepet ve küfe yapımında yoğun bir şekilde kullanmışlardır.

Ekolojik Tehditler: Mersin bitkisi gün geçtikçe azalmaktadır ve böyle giderse kısa süre sonra neslinin tükenme tehlikesi vardır. Doğal olarak yetiştiği yerler tarım alanı yapıldıkça yaşam alanı daralmaktadır.
Merkeze bağlı bazı köylerde kendiliğinden yetişen kaliteli murtlar toplanıp satılmakta ve küçümsenmeyecek gelir elde edilmektedir. Ancak yine de hiç kimse “murt bahçesi” yapmayı ciddiye almamaktadır.
(Kaynak: yumuktepe.com)

Biyografik Bilgi

scroll to top