Karacaoğlan’ın önemli özelliklerinden birinin şiirlerinin, türkülerinin bulunduğu ortama, yaşam biçimine uygun olmasıydı. Böylece eserleri doğayla, yaşamla bütünleşmiş oluyordu.
Kozan Dağı yörelerinde dolaşıyordu. Dolaşmak kavramı onun dünyasında aramakla bütünleşirdi. Ne aradığını bazen bilmezdi bile. Yaşamı “aramak” kavramıyla öylesine özdeşleşmişti. Hem yürüyor, hem düşlere dalıyor, hem de mırıldanıyordu. Ne mi mırıldanıyordu? Türküler, hep türküler. Gezip gördüğü yerler, göklerde uçuşan kuşlar, ellerinde helkelerle suya giden, sudan gelen kızlar, çevresinde kokuşan çiçekler durmaksızın türkülerine kaynak olurdu.
Gözler çevrede, gönlü dağların güzelliklerinde dolaşırken birden bir kahkaha geldi kulaklarına. Çok uzaklarda değildi. O yana doğru yöneldi. Çok zaman, geçmeden yanlarındaydı. Kozan Dağının üstünde bir köydü geldiği yer. Köyün gençleri, yaşlıları kahvede toplanmışlar yarenlik ediyorlardı. Bir şeyler anlatıp, yüksek sesle gülüşüyorlardı. Neşelerine diyecek yoktu.
Karacaoğlan’ın geldiğini gördüklerinde tümü ayağa fırladı. Tanımışlardı onu. O yörenin insanları tanırdı ozanı. Dört gözle de yolunu beklerlerdi. Bayılırlardı sazına, sesine, türkülerine. Sevinçleri bundandı. Hoşbeşten, kısa bir dil alıp, dil vermeden sonra gün görmüş , gün yaşamış köyün Osman Ağası sözü ele aldı: “Oğul Karacaoğlan biliriz derdin çoktur senin. Tasan hep kızlardan güzellerden yanadır. Onları bir an unutuver. Bozma çocukların keyiflerini, neşelerini. Sazın bu an hayatın güzel yanlarından ötsün, sesin o bölgeden çıksın!”
Kırmadı dileklerini. Can yoldaşı sazın sesi kendi sesiyle kucaklaşıp yankılandı dağlarda. Kuşlar uçuşmayı, keklikler ötüşmeyi, tavşanlar kaçışmayı, koçlar tokuşmayı bıraktı bir an. Ağustos böcekleri bile sustu.
Bre ağalar bre beyler
Ölmeden bir dem sürelim
Gözümüze kara toprak
Girmeden bir dem sürelim
Aman ey Allahım aman
Ne aman bilir ne zaman
Üstümüze çayır çimen
Bitmeden bir dem sürelim
Buna felek derler felek
Ne aman bilir ne dilek
Ahır ömrümüzü helak
Etmeden bir dem sürelim
Karacaoğlan der ki canan
Güzelim sözüme inan
Bu ayrılık bize hemen
Ermeden bir dem sürelim