,

Öyküleriyle KaracaoÄŸlan / GURBETTE ÖMRÃœM GEÇECEK – Ali Uysal

Kuzuluk-Han.jpg

Karacaoğlan genelde iyimserdir. İç dünyası aşkla sevgiyle dopdoludur. O, yalnız kızları sevmez. Gönül dünyasının konukları yaşamın tüm güzellikleridir. Yeşil başlı ördekler, gökte dizim dizim turnalar, gür sesleriyle dağlara anlam saçan keklikler ve benzerleri onun kara sevdalı olduğu varlıklardı. Böylesine aşk dolu bir gönül dünyası her çeşit buruk duyguları yok ediverirdi. Ne var ki şu anda ender bir ruh hali içindeydi. Sevgilisi yanında değildi. Böylesi anlar onun için gurbet demekti. Adana’nın Bahçe kazası yörelerinde dolaşıyordu. Gerçi bir şiirinde:
Kozan Dağından neslimiz
Arı Türkmen’dir aslımız
Farsak’tır durak yerimiz
Gurbette yar eÄŸler bizi
demişti; ama bu, onun vatanın, doğum yerinin oralar olduğunun kanıtı değildi. Onun memleketi sevgilisinin yanı idi. Bu hep böyle olmuştu, böyle de kalacaktı.
İşte o anda da sevgiliden uzaklardaydı. Bu gurbette olduğunun imiydi. Bu karamsarlığa bir de yoksulluğu, evinin barkının olmayışı eklenmişti. Çok az yaşadığı bir gönül burukluğu içindeydi. Böylesi anlarını sazına nakış gibi işlerdi. Yine aynısını yaptı: Bir ağacın dibine kurulup yanık sesini salıverdi Çukurova’nın dağlarına.

Gurbette ömrüm geçecek,
Bir daracık yerim de yok.
Oturup derdim dökecek,
Bir münasip yârim de yok.

Uçtu genç şahanım, uçtu,
Kaçarak deryayı geçti.
Gönlüm bir güzele düştü,
Sarf edecek malım da yok.

Koyverin kuÅŸu turnaya,
Yârin durağın bulmaya.
Soyundum derviÅŸ olmaya,
Hırka ile şalım da yok.

Karac’oÄŸlan, dünya fâni,
Toprak emer tatlı canı.
Hastalandım, ilâç hani?
Bir acısız ölüm de yok.

Köy Enstitüsü mezunu, edebiyat öğretmeni. Özellikle halk kültürü, Karacaoğlan, N. Hikmet konularında konuşmacı, yazar.

scroll to top