Mersin, Soli- Pompeiopolis Antik Liman Kenti’nde 2002 sezonundaki kazılar 1-31 Temmuz 2002 tarihleri arasında arazi; 1-15 Ağustos 2002 tarihleri arasında da depo çalışması olarak gerçekleştirilmiştir. Kazı ekibi, işçilerle birlikte 2002 kazı sezonunda toplam 49 kişiden oluşmuştur. (1)
Geçen yıllarda olduğu gibi başlangıçta Soli Höyük ve Pompeiopolis Sütunlu Cadde’de sürdürülmesi tasarlanan kazılara, bu yıl Mezitli Belediyesi tarafından 1. Derece sit alanı dışındaki Milli Egemenlik Caddesi’nde açılan yol çalışması sırasında ortaya çıkan nekropol alanındaki çalışmalar da eklenmiştir.
A) SÜTUNLU CADDE
Sütunlu Cadde’deki kazı çalışmaları geçen yıl E ve F plankarelerinde açığa çıkarılan Roma dükkânları ve batı portikosundaki mozaikli alanda sürdürülmüştür. Bu bölgedeki kazıların amacı; restorasyon için pilot bir çalışma alanı olarak seçilen güneyde Sütunlu Cadde’nin limanla birleştiği bu kesimde, restorasyona hazırlık olarak mozaikli alan, doğu portikosu ve dükkânların bir bütün olarak arkeolojik çalışmalarının tamamlanması şeklinde özetlenebilir. Bu amaçla 2002 kazı sezonunda; E6, E7 ve E8 plankarelerinde kazılar yoğunlaştırılmıştır. E6’da Roma dükkanının duvarları ve İS. IV, yüzyıla ait bir geç antik dönem havuzu tümüyle açığa çıkarılmıştır. Bu havuz, E6 karelajında bulunan cam cürufları nedeniyle şimdilik bir cam atölyesi? olarak yorumlanmıştır. Atölyenin üzerinde onu enine bölen bir su kanalı, geçen yıl açığa çıkarılan erken döneme ait işlemeli devşirme malzemeden oluşan duvarlarıyla büyük bir yer kaplayan mekanla ilişkilidir. Bu ikisinin arasında bu yıl Sütunlu Cadde’nin kullanıldığı en geç dönem (terminus post quem) olan VI. yy. da kullanılan bir Bizans kuyusu açığa çıkarılmıştır. F5 açmasında geçen yıl açığa çıkan bu büyük dikdörtgen mekanın işlevinin ne olduğunun açıkça yorumlanabilmesi için kuyunun içindeki dolgu toprak boşaltılmış ve ele geçen buluntulara göre en son geç antik dönemde (VI. yy.) bir çöplük olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Bu mekanda 3.52 m.den (-) 0.05 m. kotuna inilmiştir. Daha erken dönemlerde gerçek işlevi kuyu olan bu mekanda çok sayıda Bizans seramiği, yanı sıra Roma dönemi terra sigillata parçalan, cam eserler ve ayrıca çoğunluğu aşrı korozyona uğramış sikkeler ele geçmiştir. Bu nedenle kuyunun çeşitli dönemlerde farklı amaçlarla kullanıldığı anlaşılmaktadır.
E6’da V. tabakada açığa çıkan blokajın doğusunda yapılan sondaj kazısında (2.85 m.) Helenistik dönem keramiği VI. tabakanın içinden gelmiştir. E5’te E6’ya paralel olarak yapılan kazı çalışmalarında da yine aynı biçimde Helenistik malzeme ele geçmiştir. Özellikle bu tabakadan gelen dörtlü kandil seti dikkat çekicidir Söz konusu malzeme, yangın tabakasında açığa çıkması nedeniyle tarihsel olarak İ.Ö. 70’lerde Soli’yi yağmalayan ve Soli halkını göçe zorlayan Ermeni kral Tigranes’in istilasıyla ilişkili görülmektedir. E5 karelajında VI. tabaka olarak yorumlanan Helenistik dönem kültür katı, 2.70 ile 2.10 kotları arasındadır.
E3 ve F3 karelajlarında seviye düzleme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Bu plankarelerde de E5 ve E6’ya paralel olarak aynı seviyelerde Helenistik dönem çanak çömlek parçaları ele geçmiştir. Özellikle 2.55 m. kotunda bulunan Geç Helenistik döneme tarihlenen bir kandil, Roma dönemine geçiş evresini ortaya koymaktadır.
Soli-Pompeiopolis Kazısı Sütunlu Yol Mozaik Konservasyonu
A3 ve A4 karelajlarında yer alan 1999’da bulunmuş, koruma amacı ile naylonla kapatılmış ve üzeri dere kumu ile örtülmüş olan mozaik; 2002 kazı sezonunda açılmıştır. Üzerindeki naylonlar, dış etkenler (insan faktörü) ile tahrip olmuştur.
Mozaiğin Planı
Sütun dizisinin hemen önünde başlayan mozaik, numaralanarak konservasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. 1 numaralı parçada, geometrik desenler yer almaktadır Bunu izleyen 2, 3 ve 4 numaralı alanlarda geometrik bezemelerin sürdüğü görülmektedir. 5 numaralı alanda, geometrik bezemeden ayrı olarak, özellikle giyoş motifleri ile çerçevelenmiş balık figürlü panolar dikkati çekmektedir. Panolarda çeşitli tipteki balıklar, bitki desenleri betimlenmiştir, 7 no’lu alanda 6-8 panolarını ayıran geometrik dizi devam etmektedir. 6 no’lu pano güneybatı alanında geometrik çizgilerden oluşan motif yer almaktadır. 6 ve 8 no’lu panolar birbirini izlemektedir.
Temizlik
Mozaikli alanın çevre temizliği yapılarak otlarından ve mozaik üzerindeki topraktan arındırılmıştır. Bitki ve ağaç köklerinin toprak altında ilerleyerek büyümesi ve zararlı otların çevresini sarmasıyla harcını zayıflatarak tesseraların yerinden çıkmasına ve dağılmasına sebep olmuştur. Bu nedenle zararlı otlar temizlenerek tarım ilacı ile ilaçlanmıştır. Ayrıca mekanik temizlik yapılarak tessera üzerindeki bitki köklerinin tabakası alınmıştır.
Harcı zayıflamış olan mozaiği sağlamlaştırmak için primal enjeksiyon uygulanmıştır. Güney kısmında pilot uygulama yapılarak tesseralar desteklenmiştir. Hazırlanan harç 1/3 oranındadır ve 1 ölçü hidrolik kireç, 3 ölçü kum ve tuğla tozundan oluşmaktadır.
Mozaiğin üzerine koruyucu olarak paraloid B72 (%3-%5) uygulanmıştır ve 1/1 oranında çizimi yapılmıştır. Ayrıca hava şartlarından ve diğer dış etkilerden koruma amacıyla üzerine jeotekstil serilmiş , dere kumu ile kapatılmıştır.
B) SOLI HÖYÜK
Soli Höyükteki kazı çalışmaları öncelikle 2001 kış aylarında yağan yağmurun tahrip ettiği doğu yamacı açmaları F8, F9; E8, E9 tepede E7, F6, F7 ile batı yamacında Tiyatronun içindeki G3, H3’de temizlik ve kazı çalışması olarak gerçekleştirilmiştir. Bu yılki kazıların amacı; höyüğün stratigrafisini kesin olarak açığa çıkarmaktı. Bu nedenle doğu yamacında F8, F9, E8 ve E 9 açmalarında yoğunlaşılmıştır. F6 ve F7 açmalarının stratigrafik konumu aşağıda verildiği gibidir.
F6 Açması
21.00-20.50 : Helenistik seramik.
20.50-19.66 : Helenistik Dönem ağırlıklı karışık malzeme
19.66-19.51 : Erken Helenıstık – Geç Klasik I (19.66 Helenistik Taban)
19.51-19.40 : Geç Klasık II (19.51 m. Kireç Tabakası)
19.40-19.16 : Erken Klasik ( Sert Toprak Tabakası)- Geç Arkaik (19 16 Kül tabakası)
19.16-19.05 : Geç Arkaik (19.16 Kül Tabakası-Duvar ve Taban)
19.05-18.25 : Erken ArkaıkGeç Demir sonu F7 açması
21.00-20.51 : Helenıstık seramk
20.50-19.67 : Helenistik Dönem ağırlıklı karışık malzeme
19.66-19 42 : Erken Helenistik – Geç Klasik I (19.66 Helenistik Taban)
19.51-19.41 : Geç Klasik II (19.51m. Kireç Tabakası)
19.40-19.17 : Erken Klasik ( Sert Toprak Tabakası)- Geç Arkaik (19.16 Kül tabakası)
19.16-19.05 : Geç Arkaik (19.16 Kül Tabakası-Duvar ve Taban)
19.05-18.25 : Erken Arkaik-Geç Demir sonu
18.25-17.93 : Geç Demir Devri-Açmanın son seviyesi
Bu açmalarda en üstte daldırma firnisli ve ‘batı yamacı’ tipinde Helenistik Dönem, ve daha alt tabakadan gelen siyah sırlı ve “kırmızı figür” (örn. phiale tutan Dionysos; defne çelenkleri) Klasik Dönem ile dalga bezemeli tek merkezli iç içe çember bezemeli Arkaik Dönem kap parçaları, İ.Ö.Vll.yy. sonuna tarihlenen Doğu Grek ‘Yaban keçisi stili”, kuşlu, Ionia kase gövde parçaları ile Kıbrıs “bichrome”, beyaz astarlı vb. ithal kap parçaları dikkat çekicidir Ayrıca, İÖ. VII. yy.da ilk örneklerinin görüldüğü Fenike- Kıbrıs tipi kandil parçaları ele geçmiştir. En ilgi çekici buluntular arasında; F7 açmasında ele geçen lotus bezemeli orientalizan kapalı kap gövde parçası (17.54 / 17.32) ve Arkaik döneme ait fildişi bir stylos da bulunmaktadır.İ.VII. yy. tarihlenen bir diğer önemli buluntu ise tunç bir Frig fibulasıdır. Kilikia’da ünik olan bu fibula olasılıkla Geç Assur kralı Sargon’ a karşı Frig kralı Midas ile Geç Hititler tarafından oluşturulan koalisyon döneminde Soli’ye getirilmiş olmalıdır.
Soli Höyük’te 2002 yılında Eski Hitit katına değin inilmiştir. Bu kat ile Erken Geometrik Dönem kültür katı arasında İ.Ö. II. bin Myken, Kıbrıs (Beyaz Astarlı II) kap parçalarının bulunması Soli’nin II. binde Kıbrıs ve Myken deniz ticareti ile olan bağlantısını ortaya koymaktadır.
F 9’dan Eski Hitit Dönemine ilişkin bir yangın tabakasının içinden (14.24) kaba mutfak kapları ile birlikte ele geçen kenarları örgü bezemeli, ortasında hiyeroglif yazıt bulunan ve imparatorluk öncesine tarihlenen damga mühür, Soli’nin Kizzuwatna dönemindeki ticari rolünü kanıtlamaktadır.
C) NEKROPOL
Şimdiye değin yapılan altyapı çalışmalarında ortaya çıkarılıp müzeye götürülen pişmiş toprak çeşitli tipteki lahitler ve içlerinde ele geçen ölü armağanlarından, nekropolün kentin batı kesiminde yer aldığı bilinmekteydi. Nitekim 25.07.2002 tarihinde Mezitli Belediyesi’nin Milli Egemenlik Caddesi’ndeki yol çalışması sırasında (hali hazır plan, rölöve) birçok antik mezar da ortaya çıkmıştır. Bu nedenle kazı çalışmaları 26.07.2002 tarihinden itibaren bu bölgeye kaydırılmıştır.
Açılan yol genişliği ile sınırlı (25 m.) nekropol çalışmalarında 10 x 10 metrekarelik bir plan karede toplam 50 mezar açığa çıkarılmıştır. Roma Döneminin farklı evrelerine ait çeşitli tipteki mezarların içinde ve çevresinde ele geçen ölü hediyelerinden bu bölgenin bir halk mezarlığı olduğu anlaşılmıştır. Nekropoldeki çalışmaların önemi; Pompeıopolis mezarlık alanının ilk kez sistemli kazılarla gün ışığına çıkarılması, Roma dönemi boyunca gomü alanı olarak birçok kez kullanılan bu bölgede Pompeiopolis’in ölü gömme geleneklerine ilişkin önemli bilgiler elde edilmesidir.
Belgelemesi tamamlanan (1/20 ölçekli çizim ve fotoğraflama) toplam 50 mezarın ölü hediyelerinin fazla zengin olmamasına karşın mezar tiplerinin çeşitlilik göstermesi; Roma döneminde bu mezarlığı farklı etnik gruplarca da kullanıldığını akla getirmektedir. Açığa çıkarılan mezar tipleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
*Urne (Çömlek mezar)…..2
*Amphora…..5
*Pythos (Küp mezar)…..5
*Torpido Lahit…..3
*Taş Sanduka…..2
*Monoblok Taş Lahit…..1
*Larnaks…..3
*Kiremit Mezar…..24
*Toprak Mezar…..5
Mezar buluntuları arasında pişmiş toprak ve cam koku kapları (unguentaria), boncuklar, sikkeler ve pişmiş toprak figürin parçaları dikkati çekmektedir.
Bu yıl Mersin Müzesi’ne 58 adet eser teslim edilmiştir.
ÖNERİLER
Soli- Pompeiopolis Antik Liman Kenti kazıları 1999 yılından beri sürdürülmekte ve Kültür Bakanlığı’nca desteklenmektedir. Kazılar, son iki yılda büyük bir ivme kazanmış ve içinde bulunduğu l. derece arkeolojik sit alanının bir ‘Arkeolojik Kültür Parkı’ olarak yeniden çevre düzenlemesinin yapılmasına katkıda bulunacak bir aşamaya gelmiş, bunun için gerekli kamuoyu desteği sağlanmıştır.
Özellikle Sütunlu Cadde’nin limanla birleştiği doğu ve batı portikolarında yapılan arkeolojik çalışmalar, burada bir restorasyon çalışmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Arkeolojik çalışması ve restorasyon öncesi yapılması gereken hazırlıkları bitirilen 1000 metrekarelik bu alanda yapılacak bir restorasyon 300 dönümlük sit alanının korunmasında ve aslına uygun değerlendirilmesinde çok büyük katkı sağlayacaktır. Bu alanda yapılacak restorasyon çalışmaları üç başlık altında ele alınabilir:
1) Batı portikosundaki mozaikli alanın düzenlenmesi,
2) Doğu portikosunun Sütunlu Cadde’nin ortasına yıkılmış mimari parçalarının ayağa kaldırılması,
3) 2001 kazı sezonunda açığa çıkarılan ve bu yıl kazısı tamamlanan Roma dükkanlarının restorasyonu.
Yukarıda özetlenen restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmaları bir bütün olarak ele alınırsa, Sütunlu Cadde ile liman arasındaki ilişkinin kurulmasında ve aslına uygun biçimde düzenlenmesinde bir pilot çalışma yerine geçeceği öngörülmektedir. Ayrıca, liman ile Sütunlu Cadde’yi birleştirecek kamulaştırma çalışmalarının ya da arazi takas işlemlerinin ivedilikle gerçekleştirilmesi sit alanının gerçek işlevine döndürülmesi ve bir turizm potansiyeli oluşturması açısından önemlidir.
Soli/Pompeıopolis turizme kazandırılması için yukarıda değinilen restorasyon çalışmalarının yanı sıra kazıda çıkan eserlerin yerinde sergilenmesi de büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, Mezitli’de kurulacak bir yerel müze için Kültür Bakanlığı ile yapılacak olan girişimlere-işlemlere bir an önce başlanması gerekmektedir. Soli/Pompeipolis’te 1999 yılından beri sürdürülen kazılarda açığa çıkan eserler; nicelik ve nitelik olarak bir müze kurabilecek yeterliliktedir
Halen 1. derece arkeolojik sit alanı dışında olan ve 10×10 metrekarelik bir alanda kazısı gerçekleştirilen Roma dönemi mezarlığının kentin nekropolünün içinde bulunduğu ve bu alanın çevredeki sitelerin yapımı sırasında büyük ölçüde tahrip gördüğü yukarıda sözü edilen arkeolojik buluntularla anlaşılmıştır. Bu mezarları belediyenin yol çalışması sırasında tesadüfen ortaya çıkması arkeolojik sit alanının gerçekçi belirlenmediğini ve yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini gündeme getirmektedir. Çünkü kazısı yapılan alanın yan parsellerinde de mezarların devamının gelebileceği gözlenmiştir. Bu nedenle söz konusu alanın ivedi olarak l. derece arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınması gerekmektedir.
Soli/Pompeiopolis’in gerçek işlevine döndürülmemesi, yani tarihi çevre düzenlemesinin yapılmaması halinde ara çevrenin olumsuzlukları nedeniyle giderek yok olacağı ve geriye dönülemeyeceği göz önüne alınarak, kazı ve restorasyon projelerine ağırlık verilmeli ve süreklilik sağlanmalıdır. Bu nedenle kamuoyunun desteği, özel kuruluşların tarih-kültür ve sanatla ilgili birimlerinin yardımı çok önemlidir.
‘Yrd Doç. Dr. Mersin Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeolog Bl. Çiftlikköy Kampusu. remziyagcı@hotmail. com
(1) 2002 kazıları Mersin Müzesi başkanlığında, ME. Ü. Arkeoloji bölümünden Yrd. Doç. Dr. Remzi YAĞCI’nın bilimsel başkanlığında; Dr. Yaprak ERAN; Harita Mühendisi Seyfi ÇUBUK; Arkeolog Esra KOCABAŞOĞLU, Meral ARATOĞLU, Zuhal ARATOĞLU, Fatih Hakan KAYA; Eskiçağ Tarihçisi Mariİka RAUHALA; Mimar Serap TİMAS; Restoratör Aygül UZUN; ME. Ü. Arkeoloji Böl.öğrencileri Cem CIVAOĞLU, Neslihan KÖROĞLU, Ramazan Tuğalp COŞKUN, Ali Yalın TURAN, Serkan GENÇ, Özlem GÜLER, Mustafa ÖĞÜT, Zeynep ÖZÜSAĞLAM dan oluşan bir ekip ile gerçekleştirilmiştir. Bu yılkı kazılar, başta Kültür Bakanlığı olmak üzere, Mersin Üniversitesi, Mezitli Belediyesi tarafından desteklenmiş ve Gelbul İnşaat tarafından katkıda bulunulmuştur.
İçel Sanat Kulübü Bülteni Ocak 2003 Sayısından Alınmıştır.