KÜÇÜK ZİYARETTEPE BASKININDA
YANPARLI HÜSEYİN ( Hüseyin YANPAR 1878-1963)ve SÜLEYMAN FİKRİ MUTLU (1893-1977)
Fransızlar,1919 sonlarında Çukurovayı işgal ettiklerinde, Adana, Mersin ve Tarsus’ta büyük birlikler konuşlandırmış, Mersin Tarsus arasındaki, Karacailyas, Gudubes, Ziyarettepe, Hacıtalip, Bağlarbaşı gibi yerlerde de küçük karakollar kurmuşlar ve tren yolunu kontrol altına almışlardı. Paris zırhlısı da top atışıyla işgale destek vermek üzere Mersin açıklarına demir atmıştı. Yedek Teğmen Osman Muzaffer (Koçaşoğlu) Bekirde ve civar köylerin halkından bir müfreze oluşturarak direniş hareketini başlatmıştı. Daha sonra Atatürk, Teşkilatı Mahsusa’dan Emin Resa Bey’i Mersin, Tarsus ve Adana’da Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri kurarak Kuvayi Milliye’yi teşkilatlandırması için Konya’dan Mersin’e gönderdi. Kuvayi Milliye ve Müdafai Hukuk teşkilatının muharip müfrezelerinin başına terhis olmuş subaylar, yedek teğmenler ve başçavuşlar getirildi. Atatürk’ün 5 Kasım 1918’deki Mersin ziyaretinde verdiği direktif üzerine dağ köylerine gizlenen silah ve cephaneler müfrezelere dağıtılmak üzere Kuvayi Milliyeye teslim edildi. Mersin ve Tarsus’ta Müdafai Hukuk Heyetleri’nin idari kadrosuna da, Yanparlı Hüseyin Efendi, Hacı Bey, Yanparlı Muhsin Efendi, Hasan Karamehmet Efendi, Sadık Eliyeşil Paşa gibi mütegallibeden ve eşraftan sözü geçen kişiler getirildi.
Teşkilatın modeli çok basitti. Kırk civarında muharip fedai müfrezesi kurulacak, bunlara eli silah tutan güvenilir gençler katılacaktı. İdari kadro da müfrezelerin,yiyecek, giyecek, barınma ve mühimmatını karşılayacaktı. Atı olmayana at, silahı olmayana silah temin edilecekti.
İlk müfrezelerden birisi olan “Bozkurt Müfrezesi”, Yanpar’da Yedek Teğmen Muhsin Yanpar ve Puğ Köyünden Yedek Teğmen Ahmet Mithat Toroğlu tarafından kurulmuştur.
Yanparlı Hüseyin kurtuluş savaşı boyunca Kuvayi Milliye ve Müdafai Hukuk Cemiyetinin Yönetim Kurulunda görev yapmıştır.Direnişe katıldığında, öşürcülüğün yanı sıra üç bin dönüme yakın arazide ziraat İle uğraşan beş çocuk ve bir torun sahibi, rüşdiye okumuş bir ağaydı. Kuzeni yedek teğmen Muhsin Yanpar’ın hayatı ise ayrı bir yazı konusudur.
Yanparlı Hüseyin ve damadı Hasan Karamehmet Osmanlı’nın öşürcüsü olarak toplamaya devam ettikleri vergilerin tamamını Kuvayi Milliye teşkilatına devretmişlerdir. Şahsi servetlerinden de önemli bir bölümünü harcamakla kalmamışlar, evlerini müfrezelerin barınması için açmışlar ve Gudubes, Ziyarettepe, Küçük Ziyarettepe, Bağlar, Yuvanaki Çifliği baskını, İçme, Su bendi savaşlarına bizzat katılarak canlarını ortaya koymuşlardır. Yanparlı Hüseyin Efendi Müdafai Hukuk Cemiyetinin kurtuluşa kadar görev yapan bütün idare heyetlerinde yer almıştır.
Dedem Yanparlı Hüseyin’den naklen gelen bilgilere dayanarak yazdığım “Yanparlılar” isimli kitabımdan Küçük Ziyarettepe savaşında olanlardan bir kesiti sunmak isterim.
“Bağlar Savaşı zaferinden bir ay sonra 14 Ağustos 1920 gecesi Yanparlı Hüseyin Efendi ve ona bağlı mücahitlerin de katılımıyla Gökbayrak , Alsancak, Kayhan ve Bozkurt müfrezelerine Gudubes Kalesinin doğusunda bulunan Ziyaret Tepedeki düşman karakoluna saldırma emri verildi. Saldırıdan bir hafta önce Gudubes Kalesi ile Ziyaret Tepe arasındaki arazideki düşmandan rahatsız olmayan birkaç çiftçi evini yaktılar.
Alsancak Müfrezesi’nin komutanı Yedek Üsteğmen Osman Muzaffer Koçaşoğlu sıtmadan hastalanmış yatıyordu.Müfrezeye Kuvayi Milliye Mersin Grubu Harp Müşaviri Yedek Üsteğmen Süleyman Fikri Bey’in kumanda etmesi emri verildi. Müfrezeler gece yarısı olduğunda dikenli tellere çevrilmiş karakolun çevresini kuşatmıştı.Karakolu kurşun yağmuruna tuttular, karşıdan da güçlü bir şekilde ateş ediliyordu. Yanparlı Hüseyin ve Fikri Bey yan yana siperdeydiler. Biraz sonra sağ taraflarında bir havan mermisi patladı, gecenin karanlığı bir alev yumağı ile yırtıldı. Üzerlerine taş, toprak ve ağaç parçaları yağdı. Süleyman Fikri Bey “yandım ” diye feryat etti. Hüseyin Efendi karanlıkta bir şey göremiyordu ama komutana yaklaşıp eliyle yokladığında Fikri Beyin başından fışkıran sıcak kanı hissetti, yüzünün her yerinden kan fışkırıyordu. Hüseyin Efendi panikledi.Çetecilerin ne ilk yardım malzemesi ne de böyle bir eğitimi olmadığından, ne yapacağını, ne diyeceğini bilemez haldeydi.
-Bir şeylerle sıkıca sar da kanamayı durduralım, diye inledi kumandan.
Hüseyin Efendi etrafına baktı, herkes kendi derdindeydi. Tüfek ve havan mermileri yağmur gibi yağıyor, başlarının üzerinden vızır vızır ıslık çalarak geçiyordu. Bir kayanın arkasına çekti yaralıyı. Şalvarını soydu ve arkasından uzun paçalı donunu çıkardı, şalvarı tekrar giymeye uğraşmadan donu uzunlamasına yırtarak sıkıca Fikri Bey’in başını, burnu ve ağzında birer delik bırakarak sardı. Sonra şalvarını giydi. Fikri Beyden ses çıkmıyordu, bayılmıştı. Yarım saat sonra karşıdan gelen ateş kesildi. Hemen kendi adamlarından iki çeteciyi çağırdı ve yaralı komutanı Kürkçü Köyündeki çiftliğine gönderdi. Küçük Ziyaret tepeye yapılan bu ilk taarruz başarıya ulaşamadı, müfrezeler sabaha karşı geri çekildi.
Yanparlı Hüseyin Efendinin çiftliği ve evi çatışmanın yapıldığı tepeye dört kilometre mesafedeki Kürkçü köyündeydi.Adamlar Süleyman Fikri Bey’i karanlıkta Kürkçü köyüne ulaştırdıklarında hala baygın vaziyetteydi. Yanparlı Hüseyin’in eşi Fadime yarayı temizledi, ilaçladı ama maalesef komutan gözünün birisini kaybetmişti. Biraz dinlendikten sonra uysal bir at ile bir katıra sedye bağlanarak, Hebilli ve Musalı üzerinden yaklaşık 25 kilometrelik çok zorlu bir yoldan komuta karargahı ve hastanenin bulunduğu Gözne’ye götürdüler.
Arpaçsakarlar köyünde doğan Süleyman Fikri Mutlu Bey, Adana Muallim mektebinden mezun olup yedek subay olarak 1 Dünya savaşına katılmış, Kafkas ve Filistin cephelerinde savaşmıştır.Daha sonraları iki dönem milletvekili seçilmiştir.Kentin fikir ve kültür hayatına yaptığı katkı çok önemlidir. Kentle ilgili ilk tarihi bilgileri o yazmıştır. Birçok konuda araştırma ve makaleleri vardır. Maarif derneği başkanı olarak TSGL’nin, Ticaret Lisesi’nin ve Mersin kız Enstitüsü’nün yapımlarında büyük gayretler göstermiştir.
Türkocağı, Halkevi, Çocuk Esirgeme gibi dönemin çok önemli kuruluşlarında başkanlık yapmıştır. Mersin Eski Belediye Başkanı merhum Kaya Mutlu ‘nun babası,Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın dedesidir.
Özgürlük için savaştılar, minnet ve şükran borçluyuz.
Murat YANPAR –Yeminli Mali Müşavir