,

YAYLA YOLLARI – HALK KÜLTÜRÜ — ALİ UYSAL

gezi-22.jpg

Yaz tatilinde, bir düğünündeyim.O da ne! Ortada bir köy delikanlısı.Davul,keman,klarnet eşliğinde oyun sergiliyor.Ne var ki delikanlı normalin çok ötelerinde.İçinde bulunduğumuz hava sanki bir deniz,genç de bu denizde yüzüyor.Her şey alışılmışın çok çok dışında!
Yaştaşlarımdan birinin yanına sokuluyorum hemen.Olağanüstü durumun ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorum.
Arkadaşım tüm ayrıntılarıyla açıklıyor olayın özünü:” Ortadaki, aşkın bülbüle dönüştürdüğü oğlan, gelinin aşığı.Bunlar sevgililerdi;ama aile baskısına dayanamadılar.Ayrıldılar,kızı da başka bir oğlana verdiler.Bu Avgan Hasan.Çıldırmasın da ne yapsın şimdi! Üstelik gelin de pencerede oturuyor.
Yetmiş yaşlarında bir kadına yaklaşıyorum. “Teyze bu oğlan ‘Yayla Yolları’nı söylüyor ama bizim bildiğimiz ‘Yayla Yolları’ iki dörtlük.Bak sana bu genç ne kadar da çoğaltmış.Kendi mi ekliyor acaba?”
Teyze kendine özgü anlatımıyla bir şeyler anlatıyor bana: “Yok yavrım,o türkü çok aslında.Amma herkes ikisini biliyor.Kendisi de ekleyebilir.İnsan böylesi aşık olunca.Bilirsin aşık olan köpek ağdalı ürer,aşık olan eşek ağdalı anırır.”
O Yörük karısı bana başka şeyler de anlattı o gün.”Yayla Yolları “ adlı bu Yörük türküsü böyle bir aşk öyküsünden doğmuş.Bilmem kaç yıl önce.Bu yörelerde hep söylenirmiş.Yöre halkından bilmeyen,söylemeyen yokmuş bu türküyü.Ne var ki iki kıtası söylenirmiş hep.İşte o ikisi:

Yayla yollarında göç katar
Eşinden ayrılmış bir palaz öter
Ötme palaz ötme seni tutarlar
Tutarlar da dar kafese katarlar.

Aşıp aşıp gider yaylanın yolu
Sehile dayanmaz yaylanın gülü
Gayet güzel olsa yiğidin yari
O da gelir bin bir iki naz ile.

Okurların sabırsızlandıklarını kesinlikle biliyorum. Ünlü şanlı Silifke,Toros Dağları folklorunun tam göbeğineyim.Bu sahneyi ve bu gün görmedik türküleri gelecek kuşaklara aktarmam gerek.Bunun ulusal bir görev olduğunu düşünüyorum.İşte çılgın aşığın bunlara ekledikleri, yürekten kopup gelen o eşsiz ezgiler;Türkçemizin ana kaynağı:

Yayla yollarında vardır evimiz
Yine düştü bir güzele sevimiz
Yar seninle böylemiydi kavlimiz
Kavil yerlerine gel ala gözlüm.

Yağmur yağar ışılaşır saylağı
Yavrı gitmiş bozulaşır daylağı
Taze gelin Koçyiğitler yatağı
Ala gözlerine kurban olduğum

Yine kalktı guz gayanın buludu
Nazlı yarim edeceğin bu muydu
Ölsem gitsem kesmem senden umudu
Ala gözlerine kurban olduğum

Yollarında belli belli izlerim
Görür gözüm tutmaz oldu dizlerim
Beni böyle eden ala gözlerin
Ala gözlerine kurban olduğum.

Not:Halkın dilinde değişiklik yapılmamıştır.Türkçe yapıya uygun çok özgün sözcük var: daylak,saylak,bozlamak.

Köy Enstitüsü mezunu, edebiyat öğretmeni. Özellikle halk kültürü, Karacaoğlan, N. Hikmet konularında konuşmacı, yazar.

scroll to top