,

SANAT KOKAN ÇUKUROVA VE KARACAOÄžLAN — ALÄ° UYSAL

Mersin-128.jpg

Yolum ne zaman Çukurova’ya düşse burnuma sanat kokusu gelir.Akdeniz kıyılarından Torosların doruklarına kadar türkü kokar,destan kokar,şiir kokar kısacası sanat kokar bu yöre.Tarih boyunca insanlar bu bölgede de hep sanatla iç içe yaşamıştır.Doğurgan bir toprağı vardır Çukurova’nın.Ovasında,dağında dolaşırken toprak doğurdu doğuracak gibi gelir insana.Nelerdir doğacak olan?Sanatın tüm çeşidi:Öyküler,masallar,romanlar..
Toplumsal açıdan da ilginç bir yerleşim bölgesidir burası.Dertle et yan yana kazanlarda kaynar bu topraklarda..Et varsılların,ağaların,beylerin kazanlarında kaynar;dert ise yoksulların,ırgatların.Bu karşıtlık Çukurovalı romancılar,öykücüler,ozanlar için bitmez tükenmez bir hazinedir.Bu çelişkili durum Çukurova’nın sanatının her dalına yansımıştır.Böylece bu gizemli bölge Yaşar Kemal,Orhan Kemal gibi dev romancıları;Dadaloğlu,Karacaoğlan gibi dev ozanları doğurmuştur.Kuşkusuz ki Çukurovalı sanatçıların her biri anlatılmaya,incelenmeye,övülmeye değer;ama ben bu yazımda Karacaoğlan üzerinde duracağım:
Çoğu zaman Bolkar Dağları üstünde geçer Karacaoğlan’ın günleri.Külek Boğazı’nın batı yakasından başlar bu dağlar. Toros Dağları’nın en görkemlisidir.Delice sevdiği Zeynep’in obası o dağlar üstündedir ölümsüz ozanın.
Gezmek,dolaşmak,yeni yerler görüp izlemek Karacaoğlan’ın yaşam biçimidir.Bu özelliğinin dürtüsüyle beş yüz yıl önce Çukurova’ya doğru uzanıverir.Mart ve nisandan bir gün.Güzelin tüm çeşidi fışkırıyor topraktan.İlle de dağlardan.Pozantı ile Çukurova arasında ak taşların üstüne oturmuş,bir gözü ovada diğeri dağlardadır.
O günden bugüne bir elimizde balta,bir elimizde teknolojinin bulguları saldırmışız bu büyülü yöreye .Çirkinleştirmeyi başaramamışız.Bir de o yıllarda düşleyelim Çukurova’yı.O güzelliklere Karacaoğlan’ın kayıtsız kalması düşünülemez.İçindeki duyguları da anlatım yolu yanık bir ses ve ona eşlik eden saz!

Çukurova bayramlığın giyerken
Çıplaklığın üzerinden soyarken
Şubat ayı kış yelini kovarken
Cennet demek sana yakışır dağlar

Ağacınız yapraklarla donanır
Taşlarınız bir birliğe inanır
Hep çiçekler bağrınızda gönenir
Pınarınız çağlar akışır dağlar

Rüzgâr eser dallarınız atışır
Kuşlarınız birbiriyle ötüşür
Ören yerler bu bayramda pek üşür
Sümbül niçin yaslı bakışır dağlar

KaracaoÄŸlan size bakar sevinir
Sevinirken kalbi yanar göyünür
Kımıldanır hep dertleri devinir
Yas ile sevinci yıkışır dağlar

Köy Enstitüsü mezunu, edebiyat öğretmeni. Özellikle halk kültürü, Karacaoğlan, N. Hikmet konularında konuşmacı, yazar.

scroll to top