La Mancha ne yana düşer…
Madrid’in 150 km güneydoğusuna düşen La Mancha kurak ve çorak topraklarından dolayı üzüm ve şarabı dışında kayda değer ürünü olmayan bir kenttir. Ancak yazıldıktan çok sonra kenti tüm Avrupa’ya tanıtacak ve ilk modern roman olarak kabul edilecek Don Kişot (Don Quijote) sayesinde yalnızca Avrupa’da değil tüm tüm dünyada tanınır hale gelmiştir. Don Kişot yazarı Miguel de Cervantes Saavedra, Mancha’lı olmamakla beraber komşu yerleşim Alcala de Henares’li başarısız aktör, yazar, asker ve vergi memurudur. Oyunda başrol oyuncusunun elinde taşıdığı ve gözü gibi korumaya çalıştığı kalın ve büyük defterdeki eseri karaladığında kendinden sonra günün birinde baş yapıt haline gelen bir eser olacağını doğal olarak bilemezdi.
Oyun, Mersin DOB’de, 23 yıl aradan sonra hünerli, sabırlı, başarılı duayen yönetmen ve aktör Murat Göksu tarafından müzikal olarak sahneye konmuştur. Yönetmen başrol Don Kişot’u diğer kıdemli ve duayen sanatçı Kenan Korbek ile dönüşümlü oynamaktadır.
Oyunda, gerçeklik ve hayal gücü çatışması, delilik ve bilgelik, idealizm ve toplumun gerçekleri, mizah ve trajedi iç içe izlenebiliyor. Hele, başrol oyuncusu Murat Göksu’nun süper düzgün diksiyonu, Türkçeyi maharetle kullanması ve kendi bilgeliğini de devreye alması ile oyunun zevkle izlenmesini sağlaması hayranlık uyandırıyor. Alkışı ve teşviki fazlası ile hak ediyor. M.Göksu oyunun bir sahnesinde makyajını (sakal ve bıyığını) kendi sahnede takarak, oyunun post modern sahnelerinden birini başarıyla canlandırıyor. Sn Göksu’yu monolog ve diyaloglarda seyreder ve dinlerken duru Türkçesi, sakin ve tane tane anlatımı ile tüm seyircinin dikkat kesilmesini sağlıyor, bu üslup sonradan oyun ilerledikçe, seyirciyi içine çekip sımsıcak bir atmosfer yaratıyor. Felsefî ve zaman zaman komik diyaloglar da net olarak anlaşılarak izleyicilerin derin düşünmesine yol açıyor.
Gelelim oyunun kendisine ve diğer teknik ayrıntılara, perde açılması ile seyirci beklemediği bir ferahlık hissediyor. Nedeni ise orkestra çukuru kapatılmış ve sahneye dahil edilmiş, böylelikle sahne derinliği artırılmış, orkestra hanın dibinde görünmekte olan demir parmaklıkların arkasına ustalıkla sığdırılmış, karaltı ve siluetler halinde sanatçılar fark ediliyor ses daha net ve orkestra hemen hemen her an oyunun içinde.
Işıklandırmaya ayrı bir paragraf açıp Tarı Deniz’i huzurlarınızda kutlamalıyım. Renk oyunları, derinlik hissi uyandıran gölgeli ışıklar, tirat anında sanatçıyı aydınlatan, gözü rahatsız etmeyen küçük projektörler, fondaki dekoru öne çıkaran renkli ışıklar.., ehh “ışık sanatçının en önemli yardımcılarındandır” felsefesi içindeki ışık mimarisi seyircinin kuvvetli alkışını çoktan hak ediyor.
Kostüm; tüm dikkatimle elbiseleri ve ayrıntıları izliyorum, gözü rahatsız eden bir ayrıntı var mı diye kontrol ediyorum, yok’un ötesinde çok dikkatli gözlemlediğinizde bir süre sonra kendinizi orta çağda bir hanın içinde rol alan sanatçılardan biri gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Harika kreasyonlar, ortaçağın tüm urbaları üstün bir başarı ile sanatçıların üstüne giydirilmiş.
Yazılı tanıtım broşürleri hem tasarruf tedbirleri nedeni ile hem de dijital tanıtım aygıtlarının gelişmesi ile bitti. Detay bilgi için salona girişte her iki kapı önünde ve fuayede karekod panellerini telefonunuza okutmanız yeterli oluyor. Oyun kapalı gişe oynuyor. Sezonun son sahnelenen çiçeği burnunda oyunu. Mersin DOB sahnelerini Haziran içinde kapatmadan son oyun bunlar. Ancak sevindirici olan seneye “Mançalı adam” müzikalinin repertuvarda olması. Salon yaş ortalaması oldukça düşük gençlerle ve Rus seyircilerle dolu, bazı aileler 12 yaş üstü çocuklarını da getirmişler, birçok oyunda bu tabloyu salonda görüyor ve sevindirici buluyorum.
Oyunun kısa özeti: Eski şövalyelik hedefleri ile yola çıkan, zayıfları koruyan, kötüye savaş açan Don Kişot hızla akıp giden zamanın farkında değildir. Gerçek tamamen değişmiştir. Yanında halktan biri olan yardımcısı Sancho Panza vardır, efendisini zaman zaman gerçeklerle yüzleştirmektedir.
Ancak, bütün bunlar yeterli olmamakla birlikte, çokça zamanda gülünçlükler, saçmalıklar, trajik olaylar yaşanmaktadır.
Oyun boyunca hayaller ile gerçekler arasında çatışmalar görülmeye, seyredilmeye değer bir eser ortaya çıkarıyor.
Teşekkürler Mersin DOB yönetimi, Orkestra şefi Sn Aytuğ Ülgen ve tüm sanatçıları, bu sıkıntılı günlerde bize iki saatliğine de olsa hoşça bir vakit hediye ettiniz. 16.05.2025-Mersin – Selami Gedik
Kaynakça:
-ChatGPT
-Deepseek
-Orijinal eserin kendisi (La Manchalı Maharetli Şövalye Don Kişot)
-Mersin DOB QR Kod’u
-2019 yılı İstanbul DOB performansı yorumları ve kritikleri
-Performans gözlemleri.





