,

Mersin’e İlk Yerleşen Obalar, Cemaatler ve Aşiretler

Varsak.jpg

“Mersin’den önce de Mersin vardı”
1-Deliçay Deresi ile Mezitli Deresi arasındaki sahayı yurt edinenler:
“Mersin’e ilk yerleşen belli başlı obalar, cemaatler ve aşiretler”
Gökçeli (Gökçelü) Boyu: Tahrir defterlerindeki kayıtlardan Tarsus Sancağı’nın batı kesiminde yaşadıkları anlaşılan Gökçelü boyunun yurdu, bugünkü Mersin’in 10 kilometre doğusundaki Deliçay ile 8 kilometre batısındaki Mezitli Deresi arasındaki sahadır. Gökçelü boyu adını, diğer Varsak boyları gibi boy beyinden almıştır. Gökçe adında bir beyin bu boya bu adı verdiği düşünülmektedir. Gökçeli boyunun temel nüvesi Ordu-yı Gökçelü cemaatidir. Bu boya mensup cemaatler arasında Umur Beylü ve Oğuz boylarından İğdir boyunun da adı geçmektedir. [Gökçeli: Kaza (1856-1865) Tarsus, Adana Eyaleti] Ayrıca Hacı Gökçelü cemaati 1543 tarihli kayıtlarda sürekli olarak Kara Bürücek mezrasında kışladığı, Halil Yaylası isimli yerde yayladığı yazılıdır. 1868-1869 Haleb sâlnâmeleri ile 1878-1885 yıllarını kapsayan hâsılat defterinde köylerle ilgili istatistiksel veriler bulunmaktadır. Mersin Kazası’na Tâbi Gökçeli Nahiyesi’nin Köyleri; Kara İsalı, Bulaklı, Efrenk, Bozerik, Kara Duvar, Erbac, Dinkar, Cavak, Koca İllez, Cebel, Akarca, Kara Hacılı, Yanpar, Kerimler, Absun, Seyit Şeyh, Bekirde, Korucular, Keşli, Köselerli, Çavuşlu, Ala Dağ, Erçel, Kulgalı (?), Yalın Ayak, Suntraş, Emirler, Çopurlu, Araplar, Koyuncu, Yeni Köy, Tahtacı, Hıristiyan, Develi Tahtacısı’dır. Her iki sâlnâmede de Gökçeli Nahiyesi altında 34 köy kaydı bulunmaktadır.
Elvanlu Boyu: Tarsus sancağının en batı ucunda yaşayan Elvanlu Boyu’nun yurdu 16. yüzyıl başlarında Bulgar Dağı’ydı. Boy, Osmanlıların bölgeyi fethinden sonra, bugünkü Mersin-Erdemli arasındaki kıyı şeridine inerek Elvanlı köyünün bulunduğu mevkiye yerleşmiştir. Elvanlu boy ailesinin oturduğu yere de Elvanlu köyü adı verilmiştir. Elvanlu boyu adını, Varsak beylerinden Elvan Bey’den almıştır. Şikari’ye göre, Elvan Bey, Kosun Bey’in kardeşidir. Tahrir defterlerinde bu aileye mensup cemaate adını veren Hızır Şah bin Elvan’dır.
Esenlü Boyu: Tarsus kazasına bağlı en büyük nahiye Tarsus merkez nahiyesi olup, bu nahiyede muhtelif boy ve taifelere mensup cemaatler yaşamaktadır. Bu boyların başlıcaları Esenlü, Elvanlu, Gökçelü ve Orhan Beğlü’dür. Tahrir defterlerinde, Tarsus şehrinin batısında, bugünkü Mersin şehrinin kuzeyinde yer alan, sonradan Esenli adı verilen köyün bulunduğu bölgede yaşadıkları anlaşılmaktadır. Esenlü boyu 24 Oğuz boyundan Dodurğa boyuna mensuptur. Bu boy ismini Esen adlı bir Varsak beyinden almıştır.
14. yüzyıla ait bir Memlûk (Devletü’t-Turkiyye) kaynağında Tarsus Türkmenleri (el-Varsak; Türkmân-ı Tarsus) tabiri kullanılan Varsaklar Oğuz (Türkmen) boylarından biri olarak söz edilmiştir.
Tarsus Sancağında yaşayan Varsak Türkmenlerini oluşturan boylar (Kusun, Ulaş, Kuştemür, Gökçelü, Esenlü, Elvanlu, Orhan Beğlü) adlarını boy beylerinden almıştır. Varsak Türkmenleri esasen bir federasyondur ve önemli bölümünü oluşturan Ulaş Üçokların Bayındır ve Salur aşiretlerinden; Kusun, Kuştemür, Elvanlı ve Gökçeli de Üçoklardan; Esenli ise Bozaklardan Dodurgalara dayanır.
7 Türkmen boyundan biri olan Varsaklar, 1517 yılında Ramazanoğulları ile birlikte Osmanlı himayesine girmişlerdir.
2-Mezitli Deresi ile Göksu arasındaki sahayı yurt edinenler:
Mezitli: 1519 yılında Tarsus Türkmenlerinden Muzudlu (Mühnedlü) adı karşımıza çıkıyor. Cemaatin Ağrışgan mezrasında tarımla uğraştığını öğreniyoruz. Bölgenin ismi kimi kaynaklarda, Tarsus’dan gelen, bölgeye yerleşen Mezid Oğulları’na da bağlanır. Evliya Çelebi “Kariyei Mezid Oğlu: Elli evli Türkman köyüdür ve bir küçük kal’aciği var. Andan yine şarka lebi derya ile hakipay yollar ile 2 saat gidüb.” Demektedir. 1543’te Oğuzların Yortan taifesine mensup Mezid Ahmedlü cemaati bu bölgeye yerleşmiştir. Bu cemaat Kakluk Burnı’nda yaşamakta ve tarım ile uğraşmaktaydı. Yörede Mezid Alanı adında bir mezra da bulunmaktadır. Adı değiştirilen veya farklı adlarla anılan bazı Mezitli ilçesi köyleri: Tepeköy (Dinkâr), Zeybekler (Görmenlik), Yüksekoluk (Kılavur, Gılavur), Doğançay (Ohunkeşli-k)
Tece (Tecelüler): Günümüzde Mersin ili Mezitli ilçesine bağlı Tece (Köy) mahallesinie ismini veren bu cemaat, Erdene Beğ, Dodurga taifesine mensuptur. Cemaat 1519-1526 yıllarında Basne Virane, 1543 yılından itibaren Sakız Viran mezralarında arpa, buğday, pamuk, harnup yetiştirmekteydi.
Tömük: Bu köyde yığma küçük bir toprak tepe ve bu toprak tepenin üzerinde harap bir kale bulunmaktadır. Tepe ve üzerindeki kale Romalılar zamanında haberleşme amacıyla inşa edilmiştir. Tahrir defterlerinde Turunçlu tabirinin kullanılması, Pömük Turunçlusı ile Tömük köyünün aynı yer olduğunu göstermektedir. Türk dil yapısı dikkate alındığında Pömüklü Varsak cemaatinin ismini bu yerleşmeden aldığı söylenebilir. Ayrıca Danişmendlü-Tirmüklü taifesi Tirmük köyünde oturmaktaydı.
Orhan Beğlü Boyu: Tahrir defterlerine göre, Orhan Beğlü boyuna mensup teşekküller, 1519-1523 tarihleri arasında Ulaş nahiyesinde bugünkü Mersin iline bağlı Kuzucubelen (Erçel) bucağı ile Yalın Ayak adlı köyün arasındaki sahada yaşamaktaydılar. Bir kısım cemaatler Mersin kıyı şeridini takip ederek Erdemli’ye kadar ilerlemişlerdir. Orhan Beğlü boyu adını aynı adı taşıyan bir Varsak beyinden aldığı düşünülmektedir.
Alata (Alatalu): Esenlü, Erdene Beğ Dodurga taifesine mensup olan Alatalu cemaati, bugünkü Erdemli ilçesinin merkezinin bulunduğu sahada yaşamaktaydı. Alatalu Varsak obası, yaşadığı yere kendi ismini vermiştir. Bu nedenle Erdemli’de ilk Türkmen yerleşmesi Alata Köyü’nde başlamıştır denilebilir. Al-ata cemaati, 1543’te 7 obaya ayrılmıştır. Bu obalardan ikisi Alata adını taşırken diğerleri, Sofiler, Avcılar, Demürciler, Yüksüzler, Hacıhoca adlarını almışlardır. Bu obalar Ohud, Deliktaş ve Akviran mezralarında tarım yapmaktaydı.
Arpaçbahşiş: Arpaçlu Kuştemür taifesine mensuptur. Sarıkeçili Aşireti’nden ayrılarak gelen Arpaç Obası Erdemli civarına yerleşmiş ve burayı yurt edinmişlerdir. Arpaç Obası’nın son lideri ise Arpaç Hüseyin Bey’dir. Arpaçbahşiş’e daha sonra 19. yüzyıl başlarında Bahşiş Türkmen Oymağı’ndan ayrılan “Beyler” sanı ile anılan Bahşiş obaları iskân etmiştir.
Aşiret-i Bahşiş: Bahşiş Yörükleri 1950’li yıllara kadar konar-göçerliklerini sürdüren ve Akdeniz bölgesinde toprağa en geç yerleşen Yörük aşiretlerindendir. Yerleşim yerleri kaynaklarda Silifke, Mut, Tarsus, Alanya, Gazipaşa, Anamur ağırlıklı olmak üzere, Erdemli ve Bulgar dağlarındaki Bahşiş Yaylası şeklinde geçmektedir. Nüfus defterlerine göre, bugünkü Erdemli’nin doğu yakasını kapsayan Elvanlı Kazası dâhilinde sadece bir Bahşiş aşireti kaydedilmiştir. (BOA. NFS. d. 3695) “Kaza-i mezkûr tabii aşiret-i Bahşişlerde kâin” denilmek suretiyle Bahşişler aşiretinden bahsedilmektedir.
Bahşiş Oymağı: Bahşişler, Türk boylarından Üç-Ok Boyu’na mensup olup, Anadolu’ya Karamanoğulları döneminde gelmişlerdir. Bahşiş Oymağı Bulgar Dağı’nın Bulgar Suyu adı ile anılan yaylasında yaylamaktadır.
Tırtar ve Aşiret-i Karaböcülü: Nüfus verilerinin bulunduğu 1831 tarihli iki ve 1840/41 tarihli defterde, “Silifke civarında cebel toprağında” diye tanımlanan ve Silifke’nin kuzey doğu yönünde Kaza-i Bölge-i Cebel denilen dağlık kısımda meskûn oldukları anlaşılan Tırtar, Karahacılı ve Karaböcülü Cemaatleri yer almaktadır. Bunlardan kış aylarında Lamos ve Ayaş bölgelerinde yaz aylarında ise Torosların yüksek kesimlerinde bulunan Hacıpınarı ve Aksuvat yaylaklarında oturanlardır (BOA. AMKT. 30/76).
Erdemli: Orhan Beğlü’ye bağlı bir kısım cemaatler, bugünkü Mersin’den kıyı şeridi boyunca batıya doğru ilerlemiş ve yine bugünkü Erdemli bölgesine yerleşmiştir. Erdemli ilçesine isim veren Orhan Beğlü boyuna bağlı Varsak Türkmenleri’dir. İçel Vilayetindeki aşiretlerden Erdimli, Koçhasanlı, Yağda, Koyuncu, Ciriş aşiretlerini iskân için muamele ikmal edilmiş ve yerleştirilecekleri Erdimli çiftliği satın alınmıştır (1925-1926 tarihli T. C. Devlet Salnamesi, İç-il Vilayeti haritası s.510’da burası Bağde Erdemli olarak geçmektedir). 1953 Yılına kadar köy olan Erdemli, Silifke İlçesine bağlı küçük bir yerleşim yeri iken, 01 Haziran 1954 tarihinde Silifke’nin Yağda Bucağı ile Mersin’e bağlı Elvanlı Bucağının birleştirilmesiyle ilçe olarak kurulmuştur. Erdemli adının 15. yüzyılda İç Anadolu’dan geldiği sanılan “Erdemoğulları” adındaki bir Türkmen aşiretinin (Erdem Bey adındaki aşiret beyi) adından geldiği belirtilmektedir. Ayrıca Boynuinceli, Tırtar, Karadedeli, Türkmenli, Kabasakal aşiretlerinin de iskân edilmişlerdir. (Cumhuriyet, 11 Ekim 1932, sayfa 4) [Erdemli: Köy Yağda, Silifke, İçel Kaza (1954 / 6325) Mersin. – Erdemli 1943ha: Koyuncu, 1914hk: Erdemli, 1665: Erdemoğlu, Erdemli Osmanlı devrinden beri bölge ve idari birim adıdır. Şimdiki ilçe merkezi Koyuncu köyü ve eski Alata İskelesi mevkiinde gelişmiştir]
Not: Osmanlı Devleti’nde, 1864’de Vilayet Nizamnamesi’nin getirdiği değişiklikler sonucunda birkaç köyün birleştirilmesi suretiyle nahiyeler oluşturulmuştu. Karataş Kazası’nın kaldırılması ile yerine Ayaş ve Yağda Nahiyeleri kuruldu. Kurulan bu nahiyeler, İçil Sancağı’nın veya Liva’sının (Liva: 19. yüzyılın sonlarına doğru kullanılan bu sözcük, kaza ile vilayet arasında bir yönetim birimidir) merkez kazası (ilçe) Silifke’ye bağlandı.
***
Kaynaklar:
-T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Yayın No: 26, “Osmanlı Yer Adları” Tahir Sezen, Ankara 2017
-Sacit Uğuz, “Nüfus Defterlerine Göre 19. Yüzyılın İlk Yarısında Erdemli ve Çevresi Yörüklerinin İdarî ve Demografik Durumu”, Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 7/2 2018 s. 1380-1392.
-“Mersin Yer Adları Rehberi”, Aydın Sevim Cinius Yayınevi: 2021 ve Evliya Çelebi Seyahatnamesi, IX. Cilt
-“Varsak Türkmen Aşiretleri ve Varsağıları”, Mehmet Niyazi Ramazanoğlu (İngilizceden Çeviren: Ahmet Gökbel), İçel Kültürü, IX/37, Ocak 1995, Mersin, s. 24-27.
-“Osmanlı Döneminde Tarsus Sancağı ve Tarsus Türkmenleri” Ali Sinan Bilgili, Kültür Bakanlığı, 2001

Mersin ve yakın çevresine ilişkin tarih, kültür, sanat araştırmaları yapar, çok sayıda kitabı ve çevirisi vardır.

scroll to top