,

Öyküleriyle Karacaoğlan – ZALIM POYRAZ GICIM GICIM GICILAR

Toros-Dağları.jpg

Toros Dağları (Tarsus Mountains)

ALİ UYSAL

Yalnız geçirdiği gecenin sabahı hep böyle olurdu:Kendini dar atardı çadırdan dışarı.İşte öyle bir gecenin sabahıydı.Daracık yerlere sıkışıp kalmaktan hiç hoşlanmazdı.

Saz çalıp türkü söylemediği anlar düşlere dalardı.Düşüncelerine gem vuramazdı.Sınır tanımazdı düşleri.Uçsuz bucaksız bir gönül dünyası vardı.Sanki sevgi bahçesiydi bu dünya.Neler yoktu ki içinde:Elif,Zeynep,Döne,yeşil başlı ördekler,turnalar,menekşeler,sümbüller…Sevgiyle besliyordu hepsini de.

Ne var ki dopdolu gönlünde bir boşluk vardı.Tüm varlığını bağlayacağı ala gözlü bir kızın yeriydi o boşluk.Ona “benim yarim” diyordu.Her yanda ellek ellek onu arıyordu.Bulamıyordu bir türlü.Aramadığı yer kalmamıştı.Acaba öbür düyada,cennet-i alada var mıydı!

Düşünü saz eşliğinde türküye döküverdi:

Gözlerim geziyor gölde gölekte

Altın küpe şavk veriyor kulakta

Cennet-i alada huri melekte

Acep gezsem ala gözlüm var’mola.

Yoktu ala gözlü yari;çıkmıyordu karşısına.Aramaktan da vazgeçmiyordu.Silifke ile Mut arasında bir yerlerdeydi.Yörük obalarının ve güzellerinin bolca olduğu bir bölgede.Ne var ki ala gözlüsü yoktu.

Kara çalılar arasından kuzeye doğru yürümesini sürdürdü.Uğultulu güçlü bir poyraz esiyordu.Poyraz onu geriye doğru itiyordu.O  da adımlarını öne doğru savurarak yelin gücünü kırmak istiyordu.İki güç arasında bir savaş yaşanıyordu sanki.Poyrazın geçiş yolu tam da burasıydı.

Birden ala gözlüsü aklına düşüverdi.”Bu poyraz nerelerden geliyordu?Gelirken geçtiği yerlerde nazlı yarine rastlamış mıydı?Yüzünü yalamış mıydı?Saçlarını savurmuş muydu?

Deli poyraz deli deli uğulduyor,deli deli gıcırdıyor.Karacaoğlan’ın deli gönlü de deli deli ırgalanıyordu.Sözle anlatılması zor bir ruh hali içindeydi.Bu durumu sazla,sözle anlatmamak,türküye dökmemek olamazdı.Bir ardıcın dibine çöküverdi.Bitmez tükenmez bir kaynaktan dökülür gibi boşanıverdi sözler,mısralar,ezgiler:

Zalım poyraz gıcım gıcım gıcılar

Yüreğime düştü goygun acılar

Suya giden mor belikli bacılar

Aranızda benim yarim var’mola

Xxxxxxxxxxx

Yüce dağlar inim inim iniler

İnledikçe benim derdim yeniler

Size derim güzel kızlar gelinler

Aranızda benim yarim var’mola

Xxxxxxxxxxxx

Karacaoğlan dumanlanır havalar

Yeşil ördek seni şahin kovalar

Koyaklara konup göçen obalar

Aranızda benim yarim var’mola

Köy Enstitüsü mezunu, edebiyat öğretmeni. Özellikle halk kültürü, Karacaoğlan, N. Hikmet konularında konuşmacı, yazar.

scroll to top