Giuseppe VERDI(*) geçen hafta Mersin’de idi..,
İtalya’nın kuzeyinde, sonradan, daha sanatçı hayatta iken adı “Roncole Verdi” olarak değiştirilen Roncole köyünde 1813 yılında doğdu. Babası çiftçilikle uğraşan dar gelirli bir insandı. Oğlunun yeteneğini fark ederek küçük yaştan itibaren destekledi. Ne var ki Milano’da sınavlarına girdiği konservatuvara jüri tarafından “yetenekleri sınırlı” ve “yaşı küçük” notu ile kabul edilmedi. Yılmadı, küsmedi ve büyük şehrin diğer kaynaklarını kullanarak, hocalardan özel dersler alarak kendisini geliştirdi.
Sanat hayatı boyunca 19. Yüzyıl Avrupa’sına ve İtalya’ya birbirinden güzel 28 opera besteledi.
Üçüncü operası olan “Nabucco”dan sonra ünü çok hızlı bir şekilde arttı. Nabucco da Babil’deki İbrani esirlerin Fırat nehrine bakarak seslendirdikleri “Va,Pensiero” (Git,düşünce), zamanla İtalyanlar tarafından Avusturya işgaline karşı bir milli marş olarak benimsendi ve hemen her protestoda söylenmeye başladı. Bunun da ötesinde Verdi’nin cenazesi boyunca tüm kalabalık bu koro parçasını hep bir ağızdan söyleyerek Verdi’yi uğurladılar.
17 Nisan günü, güzel bir ilkbahar sabahı Verdi’nin bu parçayı kâh mırıldanarak, kâh ıslıkla çalarak Cumhuriyet meydanında gezindiğini gördüğümde gözlerime inanamadım. Sakallarını kesmiş ve gençleşmiş olan sanatçıya usulca yaklaştım. Beni gördüğü anda tılsım bozuldu ve gülümseyerek göğe doğru yükselirken “Burada benden dinlediğin ne ki! akşam şu görkemli binanın şeref salonuna gel ve müzik ziyafetimi kaçırma” dedi.
Salon ve sahne elden geçmiş dekor, perdeler sandalyeler yenilenmişti. Yarı kuyruklu piyanoda Artem REUTOV ve anlatıcı olarak akışkan bir belâgat ile Ayşin Alev YÜCEL LAL yerlerini almışlardı.
Sahne harika bir ışıklandırma ve tam dolu bir salonla ziyafete hazırdı.Vee işte müziğin girişi ile;
-Soprana Dilara KAYMAK enerjik bir hareketle sahnedeki yerini alarak Rigoletto operasından Gildanın aryası “Caro nome”(Sevgili isim)’i seslendirerek salonu etkin sesi ile çınlatmaya başladı.
Arkadan, sırası ile ve müthiş ses renkleri ile MDOB’un genç kadrolu ve sözleşmeli sanatçıları sahneye çıkmaya başladılar.
-Tenor Emrah Sözer, Macbeth opreasından Macduff’un aryası “O gigli mici”
-Soprano Simge Büyükedes**, Othello operasından, Desdomona’nın aryası “Ave Maria” ***
-Bariton Faik Mansuroğlu, Don Carlo operasından, Rodrigonun aryası “O Carlo Ascotta”
-Mezzosoprano Özlem Zuhal Gürgen, “Il Travatore” operasından, Azucena’nın aryası “Condotta”
-Bas Tuncay Kurtoğlu, Don Carlo operasından, Philip’in aryası “Ella Giammai”
-Tenor Emrah Sözer ve Bariton Faik Mansuroğlu düeti, Don Carlo operasından,Don Carlo-Rodrigo düeti, “Elvi Desso”
-Soprano Simge Büyükedes, G.Verdi oda müziği aryası,”Non Faccastare”
-Bas Tuncay Kurtoğlu, Nabucco operasından, Zaccarianın aryası,”Vieni o Lavita”
-Mezzosoprano Özlem Zuhal Gürgeni, Don Carlo operasından,Ebolinin aryası “O don fatale”
-Soprano Dilara Afşin Kaymak, La Traviata operasından, Violettanın aryası,”E’strano” parçaları ile doyamadığımız bir konser sundular
-Ve finalde tüm sanatçıların katılımı ile ,Alfredo-Violetta düet, Brindisi düet, söylenerek konser sonlandırıldı.
Bitmek bilmez alkışlarla memnuniyetin belgesi gibi idi. Özellikle büyük oranda gençleşmiş dinleyici kitlesi sanatçıları uzun süre ayakta alkışladılar.
Mersin seyircisi başta Verdi’nin ruhunu sonra da kendini ve ruhunu şenlendirerek MDOB yönetimine şükranlarını sundu ve ayakları geri geri giderek salonu boşalttı.
Selami GEDİK
28.04.202 Mersin
* Jüzeppe
** Ses rengi çok geniş olan, soprano Simge Büyükedes’i, MDOB kadrolu sanatçı olmasına rağmen bu yıl temsillerde dinleyemedik.
***Bu aryayı, Kennedy ailesinin özel istemi ve daveti ile J.F.Kennedy’nin cenaze töreninde ses sanatçısı Luigi Vena, Franz Schubert’in düzenlemesinden seslendirmiştir. Bir Katolik duası olup Meryem’e yakarışı içerir.
