TAŞ İSKELE
Anılan İskele Adı Taş İskelesi
Yapılış Tarihi: 1866
Konumu Taş Han Önünde (Antik Han)
Yapı Sistemi: Taş+önce demir, sonra beton
Görgü tanıkları: Yaşı 70 üzeri tüm Mersinliler
Günümüzdeki Yeri: Kasım Ekenler İş Hanı Önü, (Özel İdare) minibüs durağı
Şimdi yıkılmış olan Azak Han (o zamanki adı Tüccar Hanı) ile Taşhan’ın arasındaki meydanın sahilinde ihraç iskelesi olarak yapılan iskeleye halkın verdiği isim Taş İskele idi. 1866 yılında taş ve betondan yapıldığı için Taş İskele adı verilmişti. İskelenin uzunluğu 9,5 metre, genişliği 5 metre idi. Vinci yoktu ama basit çekme palangalar vardı. Dört tekerlekli uzun at arabaları ile iskelenin ucuna getirilen emtia, vapura götürülmek üzere mavnalara yüklenirdi.
Daha önceki sayfalarda da anlatıldığı gibi Mersin İskeleleri geçen zaman içinde yıpranmış, şekil değiştirilerek onarılmış ve işlevlerini sürdürmüşlerdir. Mersin’in ilk iskelelerinden birisi olan Taş İskele de 1960 yılına kadar işlevini biçim ve yapı değiştirerek sürdürmüştür. Bu değişimlerin izlerini ancak fotoğraflarından izliyoruz.
Mersinli şair-yazar İlyas Halil’in, Mersin iskelelerinin adları ile ilgili olarak; “1940 yılından sonra ticari faaliyeti nedeni ile halk arasında yalnız dört iskelenin adları biliniyordu. Bunlar Alman İskelesi, Taş iskele, [Ziya Paşa İskelesi(!) belirli yeri yüzünden] Gümrük İskelesi idi. Diğer iskelelerin isimleri zihinlerden silinmişti.” der. Bu söyleminin şimdi Antik Han olarak bilinen eski Mersin yapısı Taşhan’ın önünde uzanan Taş İskelesi için de geçerli olabileceği akla yakın geliyor.
Yanlış Yorum ve Kayıtlar
Aşağıda İbrahim Bozkurt’un Mersin Tarihi kitabında s. 34’de yer alan Resim 8’de, Demiryolu İskelesi (1918) olarak belirtilen
demir görünümlü iskele Devlet Demiryolu (DDY) İskelesi değildir. Taş İskele’nin ilk yapılışındaki halidir. İlk yapıldığında çelik konstrüksiyon olan iskele, daha sonra beton kazıklar ve üzeri beton tabliye olarak güçlendirilmiş ve Taş İskele adını almış olmalıdır.
Şinasi Develi anlatıyor:
“Taş İskele halen yıkılmış bulunan Azak Han’ın karşısında idi. 1866 yılında yapılmış olup, ihracat iskelesi olarak kullanılıyordu. Uzunluğu 95, genişliği ise 5 metreydi. Vinci yoktu ve boşaltma işçi gücü ile yapılırdı. Mallar, uzun 4 tekerlekli at arabaları ile iskelenin ucuna kadar getirilir ve burada gemilere yüklemek üzere mavnalara bindirilirdi.”
Aşağıdaki fotoğrafta, soldan sağa sırasıyla, Tecim Okulu (şimdi tam yerinde Mersin Oteli var), ortada arada Gümrük Binası. Gümrük Binası 1970’li yılların sonunda yıktırıldı. En sağda öndeki bina fotoğrafa adını veren Ziya Paşa Kahvesi (Gazinosu) olup, şimdi Mersin Oteli ile Ziraat Bankası arasından varılan arkada kalmış, yıkılmamış duran üç kemerli eski PTT hizmet binasıdır. Yanında bina yıkılmış yerine Ziraat Bankası inşa edilmiştir.
Aşağıdaki kartpostalda yukarıda anlatılanlar daha iyi ve kolay fark edilebilir. Örneğin Ziya Paşa Gazinosu’nun sivri kemerleri çok net algılanabiliyor. Bu fotoğraf karesinden sadece bu üç kemerli bina kalmıştır. Eski fotoğraflar bizleri uyarıyor. Mersin’in kaybettiklerinin anlaşılması ve kalan binaların korunması için bir mesaj veriyor.