Sevil ERÇİN – Arkeolog – sanat Tarihçisi
… Mustafa Günlü Evi, Camiişerif Mahallesinde, İleri İlkokulu’nun arka tarafında bir köşebaşnda yer alır. Bugün bir reklam ajansının işyeri olarak kullandığı ev 100 yılı aşan bir tarihe sahiptir. Ermeni bir aile tarafından yaptırılan ve 1923 yılında Girit Türklerinden Mustafa Günlü’ye devlet tarafından, Girit’de ki mallarına karşılık verilen evin üzerinde, herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Bu yüzden mimarı ve yapı ustaları hakkında bir bilgimiz yoktur.
O yıllarda develerle taşındığı için halk arasında “DEVETAŞI” , bilimsel ismi ile “KALİŞ” denilen taş ile iki katlı olarak inşa edilen ev, cephede simetrik bir plana sahiptir. Giriş kapısının üzerinde “CİHANNÜMA” yer alır. Alt ve üst kat girişleri cephedendin Alt kata giriş üst kata çıkan merdivenin altındadır. Geçmişte bir bahçe içerisinde yer alan merdiven bugün doğrudan sokağa bağlanmıştır.
Çift kanatlı kapıdan evin “TAŞLIK” kısmına girilir. Taşlık ve sofa kısmı “MALTA TAŞI” ile döşenmiştir. Alt katta sağlı sollu üç oda bulunur. Odaların hepsi sofaya açılmaktadır. Odanın birinde Doğu duvarının ortasında bir “NİŞ” iki yanında dolaplar mevcuttur. Dolap kenarlarında çiçeklikler yer alır. Evin alt katında, ocağın yer aldığı mutfak oldukça geniş yapılmıştır. Mersin evleri içerisinde ocak ve mutfağın orijinal kaldığı evlerden bir tanesidir. Odaların tavan ve taban döşemeleri ahşaptır. Sofa (Aralık) kısmından arka taraftaki “HAYAT”a (Bahçe) çıkılır. Bugün oldukça kötü durumda olan bu bahçede eskiden ağaçlar, kuyu ve tulumba bulunuyormuş. Bahçe zemini deniz taşları ile döşeli iken, şimdi bu zemin betonla kaplanmıştır. Bahçe içinden üst kata bugün mevcut olmayan bir merdiven ile çıkılır.
Cephede üst kata giriş iki taraflı bir merdivenledir. Merdivenin kenarında eskiden ahşap korkuluklar olduğu söylense de, bugün bunları göremiyoruz. İçerlek girişle evin kapısına ulaşılır. Ahşap olan bu kapı bitkisel motiflerle süslüdür. Kapı üzerindeki kemerin içi renkli vitraylar, kilit taşlan ise bitkisel motiflerle süslüdür. Kapıdan “TAŞLIK” kısmına, oradan da orta sofaya geçilmektedir. Sofadan odalara geçişler Anadolu Evlerinde olduğu gibi köşedendir. Bu katta zemin ve tavan ahşaptır. Evin sadece bir odasında ahşap bir dolap mevcuttur. Dolap kenarında çiçeklikler yer alır. Dolabın üzerinde “MUSANDIRA”, oda köşelerinde ahşaptan mum ve lamba koymak için “MUMLUK”lar bulunur. Ocak, odalarda yer almaz, sadece sofada cihannümaya çıkan merdiven altındadır. Sofanın bahçeye bakan kısmı tamamen vitraylarla kaplıdır. Buradan bir kapıyla bahçeye inen merdivene ulaşılır. Buraya sonradan bir oda, mutfak, banyo ilave edilmiştir.
Evin en ilginç ve en güzel yeri “Cihannüma”sıdır. Sofa içinden bir merdivenle çıkılan cihannüma, Bağdadi tekniğiyle yapılmıştır ve evin giriş kapısı üzerindedir. ş Cephede bir pencere ve iki tane de aydınlatma t penceresi vardır. Mersin evleri içinde sağlam kalmış en güzel tavan süsü bu cihannümadadır. Tavanı tamamen kaplayan süsleme üç bölümden oluşur. Ortadaki bölüm diğerlerine göre daha büyüktür. Zemin kumaş ile kaplanmıştır. Onun üzerine süsler monte edilmiştir. Göbekteki ahşaptan çiçek motifi, yanlara doğru giden oymalı ahşap çıtalar ile süslüdür. Yan kısımlarında bitkisel motifler, orta göbekte kuş motifi görülür.
Evin pencerelerinde daha önceleri karakapaklar var iken, bugün bunlar sökülmüştür. Ahşap olan saçak süslü değildir. Çatı örtüsü Marsilya kiremitidir. Mersin’de ahşap süslemenin en güzel örneğini taşıyan ev, gerekli ilgiyi gördüğü takdirde, bu güzelliğini daha nice nesillere aktarabilecektir.
KAYNAK : Rafet VAN – Erkan GÜNLÜ – Şivezer VAN
Prof. Dr. Önder KÜÇÜKERMAN ‘Kendi mekanını arayışı içinde Türk Evi” İstanbul. 1988
İÇEL SANAT KULÜBÜ Aylık Bülteni 43. Sayısından alınmıştır.
Sevil ERÇİN Eski Mersin Evleri makalesi için bu satırı tıklayınız………….