TOROSLAR VAZGEÇİLMEZ TUTKU – Şükran AKAL
21 Mart 1993, Pazar. İple çektiğimiz doğa ve tarih gezimizin bugünkü güzelliği anıt mezarlar.
İki minibüs dolusu güleç insan güzel bir bahar gününde Silifke’den kuzeye doğru çıkarak Demircili’ye geldik. Tarlalardan yol yaratıp yanyana iki anıt mezar, iki tarih hazinesine vardık. İlkini görüp vuruldum. Güzellik ılıklık oldu yayıldı içime. İçimdeki müzik durdu ve bir an öylece durakaldım.
Buğdaylar henüz başağa durmamışlar. Kabarmış koyu kırmızı toprak mineler, papatyalar açtırmış bağrından ve katır tırnakları…. Bir güzel yel yalazlayıp geçiyor mis gibi toprak kokusunu yukarılara taşıyarak ve tazeleniyor…
“ Bana esmeyi anlat
Bana sevmeyi anlat
Esip geçmeyi anlat…”
Ah güzelim anıtmezarı sarmalıyor rüzgâr.
Anıtmezar iki katlı. M.S. 3. ncü y.y. da yapılmış. İon-Dor-Sütun başlıklı Roma anıt mezarının ön üst yüzündeki taş kabartma kadın ve erkeğin başları kopmuş.
İkinci kata çıkıyorum. Çok şükür:
Karşıdaki konsol göz alıyor. Solda kadın, sağda erkek kabartması, ortada örgü sepet içinde çiçekler. Konsolun üstünde iki aslan, derileri taşların şeklini almış hafifçe yanlardan dökülerek. Konsollara oturtulmuş ahşap tavan göz kamaştıran değerli taşlarla işlenmiş. Ortadaki boş alanda ölülere sunulan armağanlar. Mezarların iki yanında, iki görkemli aslan önemli emanetleri bekliyor. Gözlerim kamaşıyor
Zaman deliyor şavkı ve sokuluveriyor sessizce aramıza :
Ahşap tavan zamana yenilmiş, değerli taş ve armağanlar çalınmış, konsolların üçü yok olmuş.
En az altı kişinin yattığı bir aile gömütü bu. Sütun başlıkları Korint. Hemen yanıbaşındaki ikinci tek sütunlu Roma anıt-mezarıyla karşı tepedeki yerleşim bölgesini kuşbakışı izliyorlar,
İkinci durak Hançerli. Gözetleme kulesi 2300-2400 yaşında. Kilikya’ya ilk gelen Yunan kolonileri Taşlık Kilikya’da Ura, Uzuncaburç gibi yörelere yerleşmiş ve gözetleme kulelerini aynı zamanda haberleşme ve erken uyarı amacıyla da kullanmışlar. Bu bir Helenistik yapıdır. Harç yok. Poligonal tarzda çok kenarlı taş duvar tekniği ile yapılmış.
Gürültü, kıyamet… Troya’da herkesin can kaygusuna düştüğü savaş ve karakıyım günleri. Hektor’un sevgili karısı Andromakhe endişeler içinde. Hektor savaşçı ama sevgiden de özveriden de ödün vermiyor. Kulak kabartalım.
Andromakhe:
Sen bana bir babasın Hektor
Ulu anamsın benim, kardaşımsın.
Arkadaşısın sıcak döşeğimin. Burada, kalede kal, acı bana Karını dul koma.
Hektor:
Ben de düşünüyorum bunları kancığım
Ama savaştan çekilirsem bir korkak gibi Troya erkeklerinden utanırım
Bakamam uzun entarili kadınların yüzüne.
Hektor diğer tanrılara:
Ey Zeus, ey öbür Tanrılar
Benim oğlumun Troyalılar arasında
Babası gibi kendini göstermesini nasip edin
Babası gibi güçlü ve mert olmasını.
………………………..
Babasından çok daha üstün bu desinler,
Mutlu olsun anasının yüreği….
Çağlar çağı, bin yıllar bin yılları kovalıyor ve zaman bize ulaşıyor : Gözetleme kulesinin giriş kapısının üstündeki kabartma Zeus’un hançeri, Minerva ( Athena )’nın kalkanı, Herakles’in gürzü ve Dioskur’un miğferi önünde biz de sevecenlikle eğiliyoruz. …
Gökburç görkemli bir gözetleme kulesi daha. Küçük, kareye yakın dikdörtgen taş kullanımı, bol harç ve nefis işçilik. M.S. 6-7 nci y.y. Bizans’ın başlangıç yılları. Ovacık köyüne bağlı. 1880 yılında Avusturyalılar bulmuş, bu nedenle bilimsel patenti de onların……..
Sevgi ve sağlıcakla kalın
İçel Sanat Kulübü Bülteni 15. Saysından alınmıştır.