SOSYAL YAŞANTI
Yakın geçmişi içinde, kısa kent yaşamında oluşan ve gelişen, günümüzde de birlikte yaşamın en güzel örneklerini veren sosyal mozaik kente çok renkli bir görünüm vermektedir. Mersin kente göç yoluyla gelen değişik dil, din ve ırktan insanların oluşturduğu ticaret erbabı, fakir üretici halk ve genellikle Yörük-Türkmen köylüleri ile zengin bir kent mozaiğine sahiptir.
Mersin 1930-40’lı hatta 50’li yıllarda Avrupa sahil kenti karakteri taşımaktaydı. Tiyatro, sinema, eğlence yerlerinde, Paris modası çizgilerindeki insanlar çağdaş yaşama ayak uyduruyordu. Kent insanı sosyal mekânlarda ayırım gözetmeksizin (kadın-erkek beraber) bir arada yemek yer, eğlenirlerdi. “Aileye mahsustur” kavramı hiç oluşmadı.
Kartpostalda Yeni Cami ve altında görülen kemerli yapı, açıldığı 1949 yılından 1975’e kadar Dünya şampiyonu güreşçi Mersinli Ahmet’in (Kireççi) ‘Olimpiyat Kıraathanesi’
olarak kullanılmıştı. Cami ile birlikte 1970’lerde yıktırıldı ve yerine Uluçarşı ve Camisi yaptırıldı. Kartpostalın sağında Gümrük İskelesi görünüyor.
MERSİN HALKI
Mersin halkını oluşturan başlıca üç kavimden söz edilebilir.
1- Avrupalı tüccarlar, Levantenler,
2- Tarımla uğraşan ve hizmet sektöründe çalışan Araplar,
3- Tarsus’tan gelenlerin yanında, dağlık, yaylalık yörelerde yaşayan Türkmenler.
İlk Mersinliler (*)
Mersin halkını oluşturan grupları Şinasi Develi ayrıntılı incelemiştir.
1. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın pamuk ekimi için Mısır’dan getirdiği tarım işçileri geri dönmeyip Mersin’e yerleştiler.
2. Akdeniz sahilindeki köylerde yaşayanlar, daha iyi yaşam koşulları sağladığı için Mersin’e gelip yerleştiler.
3. Kapadokya ve Kıbrıs, Rodos, Midilli gibi adalardan ticaret amacıyla gelip buraya yerleşenler oldu. 4. Çevre il ve ilçelerden, özellikle Adana ve Kozan çevresinden gelen (şimdi Tufanbeyli’nin güneyinde, ilçeye 20 km uzaklıkta bulunan Doğanbeyli adıyla bilinen eski ‘Rumlu’ kasabasından gelen ve ev işlerinde yardımcı olan kişilere ‘Urumlu’ derlerdi. SV.) ve Silifke veya Tarsus’tan gelerek Mersin’e yerleşenler çoktu.
5. Şeyh Şamil’in Ruslarla çatışmaları Çerkezlerin aleyhine sonuçlanınca yaklaşık 400.000 Çerkez Anadolu’ya göç etmişti. Mersin de payına düşeni almıştı.
6. Beyrut ve çevresinde yaşanan Marunî – Dürzî çatışmalarından bıkan Marunîler Mersin’e göç etmişlerdi.
7. 1924 yılında yapılan anlaşmalarla Girit gibi adalardan ve Yunanistan’dan gelen mübadiller Mersin’e yerleştiler.
8. Süveyş Kanalı yapılırken, Jamaika dâhil pek çok farklı ülkeden gelen, sayısı az da olsa, farklı din, renk ve mezhepten bir kesim Mersin’i yurt tuttular.
9. Çukurova’nın işgalinden sonra bazı Habeşistanlı, Hintli, Tunuslu, Cezayirli yörede kalmış, burada yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
10.Çeşitli dönemlerde Balkanlardan, Bulgar göçmenlerinden bir grup devletin ev desteğiyle Mersin’e yerleştirilmişti.
- Fotoğraf: Günümüzde Cumhuriyet Alanı’nın eski hali; Karşıda Atatürk Evi eski Krizmon binası ve Çardak Mahallesi. (Tayfun Çetin arşivi)
- (*) Mersin’e Arap Ailelerin Göçleri başlıklı Vahap Kokulu’nun yazısını okumak için bu satırı tıklayınız.
- (*2) Çorbada Tuzu Olanlar başlıklı Sudi Abaç’ın yazısını okumak için bu satırı tıklayınız.
- (*3)Mersin’in Kuruluşu ve Göçler başlıklı Gündüz Artan’ın yazısını okumak için bu satırı tıklayınız.