GEZGİNLER GÖZÜYLE MERSİN 10. KISIM
Kont Karl Graf Lanckoronski (1848-1933)
İzmir’den İskenderun’a yaptığı gezi sırasında, Mersin’de gemiden inerek, karadan yoluna devam eden Alman gezgin Kont Karl Graf Lanckoronski, 1890 yılında yayınlanan “Pamphilia ve Pisidia Kentleri” adlı iki ciltlik kitabında şunları yazıyor:
“…sol tarafımızda Pompeipolis’in sütunlarını görüyoruz. Mersin’in doğru dürüst bir limanı olmadığı için Mezitli’de karaya çıkıyoruz. Şehir ve çevresinde, rengârenk, her türlü ırk ve boy(dan insan) bulunmaktadır. …Mersin tanımlanamayan bir antik kent üzerinde bulunmaktadır. Bu eski kentin her yerinde, özellikle batısında, sayısız pişmiş toprak eser kalıntıları ve mimari mermer parçaları bulunmaktadır.”
“… Kentin ana yolunda epey düzenli şekilde inşa edilmiş ‘alafranga stilde’ evler vardır. Ve birçok yan sokaklar da görülür.”
“Yaz aylarında sakinlerini yakın dağlardaki yaylalara davet eden sağlıksız iklime rağmen yeniden canlanan ve gelişen bir yerleşim bölgesidir. Hareketli ticaretini aralarında birçok zenginler de bulunan Rum ve Levantenler idare ediyor. İhraç edilen mallar arasında en çoğunu, Adana’dan pamuk oluşturur…” (Karl Graf Lanckoronski, Stâdte Pamphyliens und Pisidiens / Pamphylia ve Pisidia Kentleri, I. Cilt, Pamphylia, Çeviren: S. Bulgurlu Gün, AKMED, 2004)
Massy
1896 yılından 1903’e dek Anadolu’yu gezen bir başka gezgin, Massy’nin de benzer izlenimler aktardığı görülmektedir. Massy bu dönemde ticaretin göçerler tarafından yapılmakta olduğunu, ancak zaman içinde durumun değişeceğini, pamuk ve diğer tarımsal ürünlerin bölgenin ticari olarak gelişmesinin lokomotifi olacağını ifade etmektedir.
Tolga ve Tülin Selvi Ünlü’nün kentimizde basılan kapsamlı bir kitabı yukarıda belirtilen gezginlerin dışında ayrıca Benjamin Dorr, J. Renwick Metheny, Charles W. Wilson, Huntington gibi gezginlerin Mersin anılarına değinir. (Tolga Ünlü / Tülin Selvi Ünlü. İstasyondan Fenere Mersin. MTSO Yayını, )