…Ekim ayı sonunda yine Mersin’deyiz; hiç unutamadığımız, çocukluÄŸumuzun, ilk gençliÄŸimizin geçtiÄŸi kentte.. On yıldan beri her yıl Mersin’e gelen ve ilk yıllarda Mersin’in henüz bir durgunluÄŸun yaÅŸandığı kültür ve sanat yaÅŸamına katkıda bulunacak etkinlikler getiren Mersin Liselileri DerneÄŸi bu yıl İçel Sanat Kulübü ile kardeşçe bir baÄŸ içinde ortak düzenledi etkinliklerini. Mersin son beÅŸ- altı yıl içinde kültür ve sanat alanında öyle bir geliÅŸme kaydetti ki, bu yıl kültür ve sanat etkinlikleri ile ilçelerine de uzanmak istedik ve bu konuda Mersin Ãœniversitesi Mut ve Gülnar Meslek Yüksek Okulları’ndan destek gördük. Umarız kısa bir süreye sığdırılmış olan programımız ilçelerimizde gelecek yıllarda düzenlenecek etkinliklerin bir baÅŸlangıcı olur.
Aslında özleme dayanan bir duyguydu temelde yatan. Tıpkı Hüseyin Sevim Hocamızın Mersin için yazdığı uzun şiirindeki şu dizelerde dile getirdiği gibi bir özlem.
Sabah sabah ayaklarını okşarken Akdeniz
Başın Toroslardaydı tertemiz
Tertemiz sevdan düşürdü beni yollara
Adını kazıdım sert kayalara, donmuş karlara.
Ä°stanbul’da yaÅŸamakta olan 1950’Ii-60’lı yılların öğrencileri Mersin Liseliler 1970’li yıllarda bu özlemlerini belli aralıklarla toplanarak gidermeye çalışırlar. Bu toplantıların gerçekleÅŸmesinde öğrencileriyle baÄŸlarını Mersin’den ayrıldıktan sonra da devam ettiren Ziya Arıkan, Zeki Silan ve Hasan Tekin hocaların da büyük katkısı olur. 70’li yılların sonlarına doÄŸru dernekleÅŸme düşüncesi gündeme gelir, ama o günlerin koÅŸullarında bu gerçekleÅŸtirilemez. Ziya Arıkan Hocamızın cenaze töreninde bile neredeyse onun bir vasiyeti olarak bu konunun konuÅŸulduÄŸunu anımsıyorum.
ArkadaÅŸ toplantıları daha bir süre devam eder, dernekleÅŸme ise ancak 1985 yılında gerçekleÅŸtirilebilir. Kurucu heyette Gazenfer UÄŸural, Güngör Arıbal, Tuncay Özgenel, Güler Özkul, Necla Tekin, DerviÅŸ Aydeniz ve Tuncer Aksoy yer alırlar. İçel ili sınırları içindeki bütün orta öğretim kurumlarını kapsaması içinde “Mersin Liselileri DerneÄŸi” orak adlandırılır ve ilk baÅŸkanlığa Gazanfer UÄŸural seçilir. Geçen yıllar içinde Müfide Ä°lhan ve Suna Tanaltay da baÅŸkanlık görevini üstlenirler. DerneÄŸin merkezi Gazanfer UÄŸural’ın iÅŸyeridir ve yönetim kurulları ortak bir geçmiÅŸten gelmenin yakınlığı ile bir aile ortamı oluÅŸtururlar adeta. Ä°stanbul’un ulaşım zorluklarına meydan okurcasına ayda birkaç kez toplanılır, bir yandan Ä°stanbul’daki üyeler için programlar düzenlenirken ve üniversite öğrencilerine burs verilmeye baÅŸlanırken, bir yandan da Mersin ile bütünleÅŸmeye çaba harcanır. Ulaşılabilen Mersin Liselilerin kimlik ve adreslerini içeren bir kitapçık hazırlanır ve Güzel Sanatlar Akademisi öğretim üyesi Prof. Abdullah Taşçı tarafından derneÄŸin amblemi hazırlanır.
Mersin Lisesi’nin artık orta yaÅŸlara gelmiÅŸ olan eski öğrencileri her zaman şükranla andıkları öğretmenlerine de ulaÅŸmak isterler bu arada ve ulaşırlar da. Adreslerini bulup birçoÄŸunu etkinliklerine davet ederler. Amaçlarından biri de Mersin ile bütünleÅŸmek olduÄŸu için Mersin ile baÄŸlantı kurulur. O yıllarda Mersin Vali yardımcısı olan Fahir Işıksız da bir Mersin Liselidir. Hem Vilayet, hem Belediye, hem de Mersinli dostlar kucak açarlar DerneÄŸe ve bu coÅŸkulu çabaların sonucu Ekim 1987 tarihindeki Mersin Haftası’nda görkemli bir biçimde yaÅŸanır Mersin’de. Bu ilk programda büyük bir sergi vardır, hem de anıların AKKAHVE’sinde; Mersin Lisesi’nde okumuÅŸ üç sanatçının, ressam-seramikçi Güngör Arıbal, seramikçi-öğretim üyesi Erdinç Bakla ve hattat ressam Etem Çalışkan resim ve heykel sergisi. Çok ilgi gören ve görkemli bir sergi açılışı olur.
Tevfik Sırrı Gür Lisesi’nde bir anı-ÅŸiir-söyleÅŸi toplantısı düzenlenir; öğretmenler eski öğrenciler tam anlamıyla özlem giderirler. Öğretmenler arasında Mersin’de yaÅŸayan öğretmenlerimizden baÅŸka Mersin dışından, bin kilometre ötelerden gelen ve aralarında anıt isimlerin bulunduÄŸu öğretmen konuklar da vardır Ali Kemal Görgülü, Halide Görgülü, Hüsnü Mengenli, Gündüz Göktürk, Samiye Kandemir, Hüseyin KurtuluÅŸ, Necla Tekin, Hasan Tekin. Liselerarası bir resim ve bir ÅŸiir yarışması düzenlenir ve sonuçlar yine Tevfik Sırrı Gür Lisesi’ndeki toplantıda açıklanır. 1950’li yılların Mersin Lisesi’nin resim öğretmeni Ethem Aydın’ın kendisi ile birlikte resim jürisinde bulunan eski öğrencilerine armaÄŸan ettiÄŸi eski ödevleri çok hoÅŸ bir sürpriz olur. Öğretmenler, konuklar, öğrenciler konuÅŸurlar, Fransızca öğretmeni Hüsnü Mengenli şöyle der konuÅŸmasında “Ä°nsanın kendini aÅŸanla kıvanç duyduÄŸu tek meslektir öğretmenlik. Sevginin ihtirası yendiÄŸi tek meslek. ” (Böyle düşünen öğretmenlerin öğrencisi olmak da bir ayrıcalık olsa gerek) öğretmen öğrenci iliÅŸkisinin oluÅŸturduÄŸu dostluk tüm güzelliÄŸi ile gözler önüne serilir lisedeki buluÅŸmada. Aynı güzellik Denizcilik EÄŸitim Vakfı Salonu’nda düzenlenen akÅŸam yemeÄŸinde, ya da Tarsus ÅŸelalesine yapılan gezide de yaÅŸanın Program kapsamında yer alan Suna Tanaltay – SöyleÅŸileri’nin de ilgiyle izlenen bir tadı vardır. Bu arada yine kısa bir süre önce kurulmuÅŸ olan Mersin Tevfik Sırrı Gür Lisesinden YetiÅŸenler DerneÄŸi ile olumlu bir diyalog kurulur. Büyük bir özenle hazırlanan ve baÅŸarılı bir biçimde gerçekleÅŸtirilen bu ilk etkinlik haftası daha sonraki yıllardaki etkinlikler çın yüreklendirici bir baÅŸlangıç olur. Daha sonraki yıllarda düzenlenen etkinliklerin konukları arasında eski Mersin Liselilerin yanısıra Müfide Ä°lhan’ı, öğretmenlerimiz Ruhinaz Özkan, Samime Altay, Hüseyin Sevim, Ali Kutun, Necmiye Akınay, Besim Akınay, Olcay Çivı ve deÄŸerli sanatçılar heykeltraÅŸ Prof. Hüseyin Gezer, ressam Hasan Kavruk, aÄŸaç oymacısı Atıf Özbilen ve ressam Nuri Abaç’ı görmekteyiz. Hüseyin Sevim Hocamızın Mersin’e yerleÅŸmesinin baÅŸlangıcı da etkinliklere dayanır.
Mersin Liselileri DerneÄŸi’nin ağırlık verdiÄŸi konulardan biri de sanattır, Bu amaçla kısa bir süre içinde Gazanfer UÄŸural’ın giriÅŸimiyle Mersin’den yetiÅŸmiÅŸ sanatçıları biraraya getiren “Evlerinin önü Mersin” adlı ansiklopedik bir kitap hazırlanıp 1987 yılındaki ilk Mersin Haftası kapsamında Mersinlilere sunulur Sonraki yıllarda Mersinli olanlardan baÅŸka Mersinli olmayan sanatçılar da davet edilir bu etkinliklere; Esin AfÅŸar (Konserler, 1989), Çil Horoz (Fatih Åžehir Tiyatrosu, 1989), Ezgi Tezonar-Hakan Tezonar (Piyano Resitali, 1992), Åžarkılarımız Ölmesin (Mersin Liselileri DerneÄŸi Çocuk Tiyatrosu, 1992), Renan Koen (Piyano Resitali, 1994), Ulvi Yücelen TopluluÄŸu (Konser, 1994), Arın Karamürsel (Piyano Resitali, 1995).
Görsel sanatlar yönünden de çok sayıda kiÅŸisel ve karma sergiler düzenlenir bu etkinlikler kapsamında, Ä°stanbul’da sergi açan Mersinli sanatçılara ev sahipliÄŸi yapılır.
1990 yılı Von Gogh yılıdır. Mersin Liselileri DemeÄŸi büyük bir çabayla hazırladığı “Van Gogh / Paul Huf Göz Göze” adlı resim ve fotoÄŸraf sergisi ile Mersin Kültür ve Sanat Åženliğı’ne katılarak kutlar bu büyük ustaya adanmış yılı. Bu sergi daha sonra Ankara ve Ä°stanbul’da yinelenir. 1991 yılında da dünya Yunus Emre yılı kutlamaları düzenlenir. Bu kutlamalar kapsamında ressam Etem Çalışkan tarafından Kültür Bakanlığı için hazırlanan Yunus Emre panelleri Dernek tarafından kart olarak bastırılır.
Edebiyat etkinlikleri de programların önemli bir bölümünü oluÅŸtururlar Suna Tanaltay ve Dr. ErdoÄŸan Tanaltay Tarsus’tan Mut’a kadar her yıl söyleÅŸileriyle katılırlar bu etkinliklere. Mersin Lisesi’nde yetiÅŸmiÅŸ ÅŸairler de davet edilirler. 50’li yılların Mersin Liseli ÅŸairleri Turhan OÄŸuzbaÅŸ, Abidin Subaşı, Teoman Karahun, Nurer UÄŸurlu ve Rehber Aydın’ı görmekteyiz katılanlar arasında. Ergun Evren ise ilk etkinlikten itibaren yalnız ÅŸair kimliÄŸi ile deÄŸil, aynı zamanda hem Mersin’de hem de Ä°stanbul’daki tüm etkinliklerin sunucusu olarak da yer alır.
Mersin Liseliler DerneÄŸi sanata saygının yanısıra vefa ve şükran duygularına da çok önem verir. Bu baÄŸlamda 1991 yılında hattat-ressam Etem Çalışkan için ve 1993 yılında Mersin Belediyesi ile birlikte ÅŸair Turhan OÄŸuzbaÅŸ için sanatta 40. Yıl kutlama programları düzenlenir, 1995 yılında da Mersin (Tevfik Sırrı Gür) Lisesi’nin 50 kuruluÅŸ yıldönümü kutlanır. Müfide Ä°lhan 1996 yılında ölümünün ardından düzenlenen Mersin Haftası’nda bir program ile anılır. Bu yıl ise ressam öğretmen Hüseyin Sevim ve Åžair Turhan OÄŸuzbaÅŸ’ı anacağız hep birlikte. Hüseyin Sevim Hocamızın anısına hazırladığımız kitap da bu yılkı etkinliklerimizde Mersinlilere ulaÅŸacak.
DerneÄŸimiz Mersin’deki birçok kurum ile arasında kardeşçe bir baÄŸ oluÅŸturmuÅŸtur. Bunlardan biri İçel Sanat Kulübü’dür. İçel Sanat Kulübü ile bazı ortak etkinlikler düzenlenir, İçel Sanat Kulübü’ne Gözne Evi projesinde Dernek tarafından maddi destek verdir.
DiÄŸer bir kardeÅŸ kurum da o dönemde müdürlüğünü Kudret Ãœnal’ın yaptığı Özel Türkmen Lisesi’dir. Kudret Ãœnal da Mersin Liselidir ve bu iki kurum birlikte güzel iÅŸler kotarırlar. Türkmen Lisesi’nin bahçesindeki Etem Çalışkan’ın imzasını taşıyan Ä°stiklal Madalyası rölyefi ve binanın içindeki Türk büyüklerinin resimleri bu yakınlıkla gerçekleÅŸtirilmiÅŸ deÄŸerli eserlerdir.
DerneÄŸimiz daha birçok konuda köprü olur Mersin ile Ä°stanbul arasında. Dostluk ve gönülbirliÄŸi içinde olmak yüreklendiriyor insanı, güç veriyor çalışmalarında. Tıpkı burs programımızda olduÄŸu gibi. Ä°lk yönetim kurulu DerneÄŸi kuruluÅŸunun hemen ardından geçmiÅŸe özlem ögesinin ötesine geçip üniversiteli öğrenciler için bir burs fonu oluÅŸturur. Bugün birçok sivil toplum kuruluÅŸunun daha yeni baÅŸlattıkları böyle bir çalışmada ilkler arasında yer almak DerneÄŸimiz için bir kıvanç kaynağı olmaktadır. Burs için katkıda bulunanlar öncelen yönetim kurulları üyeleri ve daha çok Mersin kökenli dostlardır. Bir süre sonra baÅŸkan Ä°rfan Solmazer ve Mersin Deniz Ticaret Odası çok sayıda burs ile katkıda bulunmaya baÅŸlar Åžimdilerde Mersin’i hiç tanımayıp da yapılanları gören ve maddi destekte bulunan dostlarımızın da oluÅŸu ayrı bir kıvanç veriyor bize.
Burs programımızın bir parçası da öğrencilerle yakından ilgilenmektir. Bunun için sorunlarını dile getirecekleri aylık yemekli toplantılar düzenlenmekte, kitaplığımızdan yararlanmalarına olanak verilmekte ve tiyatro biletleri saÄŸlanarak kültürel katkıda bulunulmaktadır. Bursiyer sayısı artınca toplantılar için yer sorunu da çıkıyor karşımıza. Aslında burs programına baÅŸlanırken Ä°stanbul’da sosyal tesisleri de içeren bir yurt yapım projesi de gündeme gelmiÅŸtir. Bunun için yıllar boyu Milli Emlak’tan bir bina veya arsa saÄŸlanmasına çalışılmış, ancak bugüne kadar uygun bir yer saÄŸlanamamıştır. Mersin’de de bu sorunu dile getiren toplantılar düzenlenir ve olasılıklar tartışılırsa da bugüne kadar bir sonuca varılamaz, Oysa amaç, büyük zorlukları aÅŸarak Ä°stanbul’da okuma baÅŸarısını göstermiÅŸ öğrencilere, özellikle de ilk yıllarında çok gerekli olan desteÄŸi vermektir. Böyle bir imkana, bir “Mersin Evi”ne kavuÅŸabilseydik yalnızca maddi yönden deÄŸil, sosyal ve kültürel yönden de çok yararlı sonuçlara ulaÅŸabilecek çalışmalar söz konusu olabilirdi.
Mersin Liselileri DerneÄŸi Ä°stanbul’daki üye ve dostları için de her yıl yemekli toplantılar düzenlemekte. Ä°stanbul kentinin büyüklüğü içinde uzun süre birbirini görememiÅŸ arkadaÅŸlar için bir buluÅŸma oluyor bu toplantılar. “Mersin EVÄ°’ projemiz gerçekleÅŸebilseydi Ä°stanbul’daki Mersinliler için de bir buluÅŸma mekanı oluÅŸacaktı kuÅŸkusuz. Bu baÄŸlamda İçel Sanat Kulübü’ne kıskanarak deÄŸil de imrenerek bakıyoruz diyebilirim. İçel Sanat Kulübü Gazetesi’nin 7 Mayıs 1997 tarihli sayısındaki yazımın baÅŸlığında “İçel Sanat Kulübü’nün Üç Güzelleri” diye adlandırdığım gibi binalara sahip olmak gerçekten bir ayrıcalık olsa gerek Bu ayrıcalık, dışarıdan bakılınca daha iyi farkediliyor sanki.
DerneÄŸimizin Mersin’deki ilk etkinliÄŸinin onuncu yıldönümünde aynı coÅŸkuyla Mersin’ de olmaktan çok mutluyuz Mersin’i seviyoruz, Mersin’deki dostları seviyoruz.
İçel Sanat Kulübü Bülteni 64. Sayısından alınmıştır.